Resit tradutor Português
821 parallel translation
- Günaydin, ilanla ilgili aramistim. * - Resit misiniz?
Palaçe Video, Rei do Porno.
Reşit olmayan oğlu dışında soyunun son kişisi olan John McKay'in mütevazi evi.
O humilde lugar de John McKay - o último dos descendentes - se excluirmos o filho pequeno.
Kız kardeşimin reşit olmasını kutluyoruz.
É a maioridade da minha irmã.
Sadece kızımın reşit olmasını değil aynı zamanda onun, eski silah arkadaşımın oğlu... Kuzey Surrey Kraliyet Alayından Bay Harry Faversham ile... nişanlanmasını duyurmaktan onur duyarım. "
Fico feliz em anunciar, não só a maioridade da minha filha, mas também o seu noivado com o filho do meu irmão de armas, o Sr. Harry Faversham, do regimento de North Surrey ".
Reşit olduğunuz sürece tabi.
A não ser que você fosse um menor.
Reşit olduğundan beri aldığın geliri tahmin edebilir miyim?
Posso tentar adivinhar quanto é o seu rendimento desde que atingiu a maioridade?
Daha reşit değilken bir koruyucun ya da onun gibi bir şeyin olmuş olmalı.
Deverá ter havido um tutor ou algo parecido enquanto foi menor de idade.
Kızım daha reşit değil. Benim onayım olmadan evlenemez.
A minha filha não tem idade legal.
Reşit olalı çok oldu.
Já passei da maioridade há muito tempo.
Reşit olmana ve vasinin sınırlamalarından kurtulmana pek de bir şey kalmamış.
- Dezoito. Bem, não falta muito até que tenhas idade... e estejas livre das restrições do teu tutor.
Büyük babasının vasiyetinin hükümlerine göre, 35 yaşına kadar reşit sayılmayacak.
De acordo com o testamento do seu avô... ela não tem maioridade até que chegue aos trinta e cinco anos.
Reşit değil.
Eu... Ele é menor, Sr. Stark.
Reşit olduğun kesin.
És maior de idade.
Şu anda reşit olmuş olmalı.
Deve ter crescido.
Reşit olmayan birini suça azmettirmekle ilgili bir yasa yok mu?
Não há leis contra contribuir para a delinquência dum menor?
Sanık Sergio Carmona reşit olmayan 16 yaşındaki Elena Dorado'nun zihinsel bir rahatsızlığı olduğunu ve bu nedenle kendisine karşı direnemeyeceğini bildiği halde onunla cinsel ilişkiye girmek maksadıyla onu kandırıp Linea ve Paseo'daki dairesine götürmüş ve aynı yerde bekaretini bozmuştur.
O réu, Sérgio Carmona Bendoiro, teve intenção de estar com a menor Elena Josefa Dorado, de 16 anos de idade e, para tal efeito, ludibriando-a, a conduz até ao seu próprio apartamento, que fica na esquina da rua Línea com Paseo, no Vedado, e nesse local a desflorou, apesar de saber que essa menor tinha as suas faculdades mentais perturbadas E, por conseguinte incapacitada para se resistir.
Evinize gidin ve reşit olun lütfen.
Basta ir para casa e ficarão legais, vocês vão, por favor?
Sayın Yargıç, araya girebilir miyim? Reşit olmayan çocuklar da izledi ama onlara zarar verecek bir şey söylediğimi sanmıyorum.
Senhor juiz, se me dá licença, mesmo com menores presentes, não me parece que tenha dito alguma coisa que lhes fizesse mal.
Fakat hapse girme nedeniniz reşit olmayan biriyle... cinsel ilişki.
É verdade que foi preso por... violação de menores.
Bir de reşit değilmiş.
E menor, ainda por cima.
Hem reşit değil hem de zenci!
Não! Menor e negra.
- Zenci ve reşit değil.
Uma prostituta menor e de cor.
Reşit olmayan birini baştan çıkarmak cezayı gerektiren bir suçtur.
Seduzir um garoto? É crime, caso não saiba.
Kız bana reşit olmadığını söyledi, ben de dedim.
A miúda disse-me que era menor e eu disse-lhe que também era.
Reşit değiller.
São jovens.
Reşit olmayanla cinsel ilişki.
Violação de menor!
Bence de daha reşit değil.
Esta dá cadeia na certa.
Bu eyalette reşit olma yaşı 17'dir.
E, com 17 anos, não é menor neste estado.
Reşit olmayan giremez.
As crianças não podem entrar.
Sadece fiyat tavana vurur çünkü reşit değilsin ve şu Tampon Kraliçesi için fazladan vergi ödüyorum zaten.
Embora vá subir em flecha por seres menor, e andar a pagar uma taxa especial, pela rainha dos carrinhos de choque.
"Annesi bir hayat kadını olduğundan, devlet... "... çocuğun iyiliği için, çocuk reşit olana kadar devletin himayesinde... "... altında kalmasına karar verdi. "
"Devido ao facto de a mãe ser prostituta, o Estado decidiu que, no interesse da criança, ela deve ficar ao cuidado do Estado, até ser maior de idade."
Geçip gitme. Reşit değilim.
Eu sou menor, sabiam?
Daha reşit değilsin.
És menor de idade.
Salonda reşit olmayan kimse olmadığından, böyle devam edeceğiz.
Como não há menores presentes, continuaremos como estamos.
- Bu hatırlatır, kız reşit değildi.
- E ela era menor de idade.
Babam aciz duruma düşerse, reşit olduğum anda varis ben oluyorum.
Se o meu pai ficar incapacitado, eu fico com tudo quando tiver idade.
Reşit değiller.
São menores.
- Onun reşit olmadığını bilmiyor musun?
- Sabias que ela era menor?
Reşit olmayan bir kıza içki içiriyorsun, farkında mısın?
Sabes que estás a dar álcool a uma rapariga menor?
Reşit olmayan bir kızla yattığımı söyledi mi?
ele disse-lhe que me acusaram de violação?
Reşit olmayanlara uçak bileti satmak kanunlara aykırı değil mi?
Não é proibido vender bilhetes de avião a menores?
Dünyanın çoğu bölgesinde 18'in reşit yaş olduğu kabul edilir.
Em muitas partes do mundo, aos 18 anos é considerada vida adulta.
Kubrick, Lolita'yı çektiğinde orta yaşlı bir adamın reşit olmayan bir kızla aşk yaşaması tam anlamıyla bir tabuydu.
Quando Kubrick fez Lolita, o tema do homem de meia idade enfeitiçado pela sexualidade de uma menor era um tabu absoluto. Não falamos ainda em quanto...
- Ben reşit değilim!
- Sou menor!
Brooklynli zavallı bir çocuk zaten reşit değildi ayrıca birkaç ahlaksız dergini kimin umurundaydı.
Um pobre miúdo de Brooklyn, sem grandes perspetivas. De qualquer maneira, o que é que interessam uma revistas pornográficas?
Reşit değilsin!
És menor!
- Sen reşit değilsin, değil mi?
- És menor, não és?
Bana ve jüriye, 17 Ekim 1960'da, reşit olmayan bir kızın... ırzına geçmek suçundan hüküm giymediğinizi mi söylüyorsunuz?
Está a dizer-me e a este júri, que a 1 7 de Outubro de 1960, não foi condenado por violação de menores?
Şimdi, Doktor... reşit olmayan bir kızın ırzına geçmek suçundan hüküm giydiniz mi?
Então, Doutor, foi condenado por violação de menores?
15 Eylül 1960'ta... bu adamın, Tyrrel Bass'ın... reşit olmayan bir kızın ırzına geçmek suçundan... suçlu bulunduğunu gösteren bu belgeleri... delil olarak mahkemeye sunmak istiyoruz.
Gostaríamos de apresentar como prova estas fotos que... mostram que a 15 de Setembro de 1960, este homem, TyrreI Bass, se declarou culpado... por violação de menores.
Doktor, size son kez soruyorum... reşit olmayan bir kızın ırzına geçmekten hüküm giydiniz mi giymediniz mi?
Bem, Doutor, vou perguntar-lhe pela última vez, foi ou não foi condenado por violação de menores?