Reto tradutor Português
90 parallel translation
Nehir düz ve yavaş akmaya devam ederse bize bir zararı olamaz.
Bem, o rio agora é reto, profundo, e lento... então, não há muito que possa nos fazer mal.
- Ama bu hızla onları geçeceğiz.
- Mas nesta velocidade passaremos reto.
Yukarı eğimli tapılası bir burnu var.
Tem o nariz levemente arrebitado, mas reto, espiritual!
Dümdüz gel Biederbeck.
Aqui reto, Biederbeck.
Sendekinin Hükmeden Yüzük olduğundan emin olunca... doğruca Isengard'a sürdüm atımı.
Quando t ¡ ve a verteza de que o seu era o Anel Mestre... fu ¡ d ¡ reto para Isengard.
Öldürmek için, kollar direkten kırılmış kılıç kolla aynı hizada uzanmalı el ise kalp seviyesinde tutulmalıdır.
Para entrar e matar, há que colocar o braço em ângulo reto... e o estoque, um prolongamento do braço. A mão... à altura do coração. Ao cravar o estoque... há que fazer o sinal da cruz.
Daha, üstüne bulaştırmadan işemeyi bile beceremezsin.
Nem sabe mijar reto! Não entendem nada.
Umarım vaazın bitmiştir, çünkü her şeyden önce, ben yıllardır düzgün işiyorum, bilmem anlatabildim mi?
Tomara que tenha terminado a choramingação... pois eu mijo reto faz muitos anos. Sacou? Você tem razão.
- Düzelt!
- Reto.
Kan, idrar, ağzınızdan bir sürüntü ve bir de rektumunuzdan.
Sangue, urina, a sujeira da sua boca e do reto.
AB'nin ortasına bir D koy..... ve D'den C'ye bir çizgi çek ve B'ye ortala.
Divida AB em D... e faça uma linha reta DC num ângulo reto com AB.
Bir üçgene dik olan herhangi bir açı karşı açının tanımladığı karenin fiziksel olarak...
Num triângulo retângulo... o quadrado da hipotenusa, que é o lado oposto ao ângulo reto... é igual a...?
Buradan dosdoğru, öyle mi?
É só seguir reto, certo?
Dirsekten doksan derece bükülmüş, karnın üstünde duruyor.
Antebraço em ângulo reto, repousando sobre o abdômen.
Anüste ve çapraz karın kaslarında - kanamalar var. - Yemekten mi ölmüş?
Teve um hematoma no reto e... nos músculos abdominais.
Schibetta'nın rektumunda kanama vardı. Tecavüz olabilir.
Schibetta sangrava pelo reto, pôde ser violado.
Dosdoğru işemelisin.
Mija reto.
Fakat yapamazsan öylece yürüyüp git.
Mas se não puder prometer então passe reto.
Direk bir vuruş.
Um jab reto.
Cleo, prolabe rektumu olan hastayı tedavi ettim.
- Cleo. - reduzi seu prolapso de reto.
Pens. 2'lik vicryl
Clamp reto, e Vicryl dois e zero.
Rektusu ayır. Fasyaya kadar.
Terá que separar o reto até a fascia.
Sen de rektumu muayene ederken.
- E você com seu reto.
Aletiniz bütün cemaatin önünde büküldüyse amin diye bağırın!
Quero ouvir vocês gritarem amém se alguma vez seu pinto ficou em ângulo reto em frente da congregação inteira!
Tanrı bizi doğru yoldan çıkarmasın.
Deus, coloque-nos no caminho reto.
Bu yol köye çıkıyor.
Se você andar reto, por aí chega na cidade.
Beyninden rektumuna kadar nerede tümör varsa alırım.
" - Eu removo tumores do seu cérebro... Para o reto..."
Ben... Düz yürüyorum.
Estou andando reto.
Hayır direk devam et, Chevalier'i geç.
Não, continue reto, passe a Chevalier.
Çok doğru. Oh yüce ve adil yargıç...
É verdade, sábio e reto juiz.
Neden göğüs, bağırsak, prostat kanserleri için kurdele var da akciğer kanseri için yok?
Sabes por que há fitinhas para o cancro da mama, do colo do reto ou da próstata, mas não para o dos pulmões?
Üfürükçü Malessa, Herzel caddesi? Herzel caddesi mi?
Sempre reto.
- Rektum bölgesinden geliyor! - Ben-
- Sangue vermelho vivo no reto.
Onun rektumuna termometre sokan da ben değilim.
E eu não enfiei um termómetro no reto dele.
Dik otur.
Sente reto.
Devam et, tünele doğru ilerle.
Continue andando, reto no túnel.
- 33 yaşında bir erkek, kimliğinde fotoğrafçı olduğu yazıyor, Russel Crow'un resmini çekme hatasında bulunmuş ve sonucunda kamerası rektumuna girmiş.
Fotógrafo de 33 anos, estava do lado de fora do Ivy. Cometeu o erro de tentar fotografar Russell Crowe. Atacado com sua câmera, enfiada em seu reto.
Ters el yöntemiyle yapılmış düz bir kesi.
Um corte reto, causado por um backhand grip.
Orada durun, bayım!
Segure reto aí, senhor!
Saygı töreni tamamlandığında yeniden donatılan dua direğini tekrar yerine dikme zamanı geldi. Direk dimdik durmalıdır aksi takdirde Tibet için uğursuzluk alameti sayılır.
Quando o adequado respeito tiver sido pago, é hora de o recém-vestido mastro de orações ser levantado. O mastro deve ser levantado reto ou ele vai ser um mau presságio para o Tibete
- Düz durun!
- Fique reto!
Açıkçası daha da ukala olmalısın. New York'tasın. Hayalperestlerin şehri.
Então eu paro e dou uma olhada para ver se estou seguindo reto.
Baba, düzgün şut bile çekemiyorum.
Pai, eu nem consigo chutar reto.
Soruşturma müfettişi, Reto Matter. "
Investigar, o inspector Reto Matter. "
Bu kadar yolu geldim, bana bir şeyler vermelisin.
Cheguei aqui, o tio, tem que botar o fio reto, parceiro.
Güzel. Dik durmaya çalış.
Bom, agora tente ficar reto.
Ama önemli değil sen kolonoskopu kızının rektumuna çabucak sokarken ben de "şuraya bak" diye bağırırım.
Mas é fácil. Eu digo-lhe para olhar para outro lado enquanto enfias uma sonda no reto da filha dela.
Çin'deki değişik tip kanserlerin belli noktalarda toplanmış alışılmadık coğrafi dağılımını gösteriyordu.
Ele mostrava a incomum distribuição geográfica de diferentes tipos de cancro na China, com tendência a concentrar-se em certas regiões. CANCRO DO CÓLON E RETO NASOPHARYNX
Bu şey nedir?
Perfeitamente reto! O que é isto?
Düzelt şunu!
Reto!
- Direk yürü direk.
- Anda reto.