Risa tradutor Português
165 parallel translation
- Vissar, kendi bölümünü al,... -... sağ kanat. - Peki efendim.
Risa, leva a tua secção para o flanco direito.
- Tanıştığımız yer olan Risa'da.
- Em Risa, nos conhecemos lá.
Risa'da tanışmışlar.
Se conheceram em Risa.
Risa'da bir sorunum var.
Tenho um terrível problema no planeta Risa.
Komutan Riker Risa'dan Atılgan'a henüz geldi.
O Comandante Riker regressou a Enterprise de Risa.
Geordi, Risa'dan bir şey getirdim, kesinlikle denemelisin.
Geordi, trouxe algo de Risa que deveria provar quanto antes.
Risa'dan bir şey getirdim.
Trouxe algo de Risa.
Riker Risa'dan getirdi, herkes bunu oynuyor.
Riker o trouxe do planeta Risa. Todo mundo tem.
Kulağa oturan bir tür Risa'lı alet.
Um aparelho risiano com uns fones.
Komutan Riker'ın Risa'dan getirdiği.
Um jogo que o oficial Riker trouxe de Risa.
Bir kaç yıl önce Risa'da karşılaşmışlar gibi görünüyor.
Parece que se conheceram em Risa há alguns anos.
Şimdi, hangisini seçerdin - Risa yada Balosnee VI?
Qual escolherias, Risa ou Balosnee Seis?
- Risa'da buluşacaktık. 6 Hafta sonra.
- Íamos nos encontrar em Risa.
Planladığımız gibi Risa'da buluşacağımızı bile düşündüm.
Inclusive pensei que nos encontraríamos em Risa.
Geçen gün Kumandan Riker'la Risa'da nasıl buluşamadığımızı anlattığımda ne kadar hayal kırıklığına uğradığımı söylememiştim.
O outro dia, quando comentei que o Comandante Riker e eu não nos encontramos em Risa, não lhe disse o quão decepcionada me senti.
Aslında Risa'ya giderken şöyle bir uğradım.
Ia a caminho de Risa.
Uçuş planına göre Risa'ya doğru gitmiş fakat bence buna çok güvenemeyiz.
O plano de voo dizia que ia para Risa, mas não podemos fazer muita fé nisso.
Gerçek Büyükelçi Krajensky uzun bir tatil için Risa yolunda olması gerekiyordu. Ancak oraya varmamış.
O embaixador Krajensky era suposto estar a caminho de Risa para umas férias prolongadas, mas nunca chegou.
Risa'yı durdurmanın yolu bu değil, öyle değil mi?
Não paraste em Risa pelo caminho, paraste?
Düşünüyordum da neden her şeyi bırakıp Risa'ya gitmiyoruz?
Estava a pensar... Porque não largamos tudo e não vamos para Risa?
Ama istersen bir mekik al ve Risa'da beni bekle. Seninle orada buluşuruz.
Mas, se quiseres levar um runabout e esperares por mim em Risa, irei lá ter contigo.
Belki Risa da daha şanslı oluruz.
Talvez tenhamos mais sorte em Risa.
Duyduğum kadarıyla Risa Hoobishan Hamam yapıları Manastıra benziyormuş
Segundo ouvi, Risa faz os Banhos Hoobishan parecerem um mosteiro.
Ah, Dax Risaya Gideceğinizi söyledi
A Dax disse... que iam para Risa.
Um, Biz Riza gezisi hakkında Sizinle konuşuruz diye düşündük
Tenho estado a pensar na vossa viagem a Risa.
Ah, Risaya vardık mı, Bizi orada görmezsiniz.
Assim que chegarmos a Risa, nem nos vão ver.
Dax ve ben Risada Harika zaman geçirmiştik
Eu e a Dax divertimo-nos muito em Risa.
Ve bu mükemmel bir fırsat gibi görünüyordu. O gelmeseydi Bana izin vermiyordu
Eu sempre quis ir a Risa e é a oportunidade perfeita.
Şimdi, sakıncası yoksa, Risa bekliyor.
Se não se importam, Risa aguarda-nos.
Bir Risa doğurganlık sembolü.
Um símbolo de fertilidade risiano.
Risa ya bu kıyafetlerlimle mi ineceğimi sanıyorsun bunlar tatilde giyilmez, değil mi?
Não achas que me vou teletransportar para Risa assim vestida, pois não?
Fedarasyon Hava kontrol sistemi tarafından en ince ayrıntısına kadar oluşturuluyor doğal haliyle, Risa sık yağmur ormanları ile kaplı ve jeolojik yapısı kararsız bir yer
No seu estado natural, Risa não passa de uma selva cheia de chuva e geologicamente instável.
Risa Bana karşı çok nazik davrandı.
Risa tem sido bom para mim.
Ama daha fazlasını öğrenmek isterseniz Bugün öğleden sonra bir mitingimiz var Risa da?
Mas, se quiser saber mais, vamos fazer uma reunião mais logo.
Neden olmasın buranın nesi var?
- Em Risa? - Há sítio melhor?
Risaya her yıl milyonlarca ziyaretci gelir
Risa recebe milhões de visitantes todos os anos.
Hakkımda ne düşündüğünüzü tahmin edebiliyorum... orta yaşlı, sıkıcı akademisyen Sıcak Risa güneşleri altında terliyor zamanını boşa harcıyor sizlere birşeyler söylüyor beni duymak istemiyorsunuz.
Imagino o que devem pensar de mim, um académico de meia idade, chato, a transpirar sob os sóis quentes de Risa, a perder o seu tempo, contando-vos coisas que não querem ouvir.
Bunların hiçb biri Risa ile ilgisi değil.
Nada disto tem a ver com Risa.
İkimiz de biliyoruz Risa da dava edilmem.
Já sabemos que os risianos não processam.
Risadan daha iyi?
Melhores do que em Risa?
Risa değişimleriyle ünlü keşke bukadar basit olsaydı.
Risa é famoso pelas suas diversões. Quem me dera que fosse assim tão simples.
Ve Risada onu seviyordu.
E Risa adorava-o a ele.
Yapmak istediğiniz insanların Risayı terk etmeleri mi...
Quer fazer com que saiam de Risa.
Ben o değildi düşünüyorum da yağmur zamanı değildi Risanın bu bölümünde.
Pensava que não chovia nesta parte de Risa.
Üç ya da dört gün sürecek Bu süre boyunca Risa sakinleri ve misafirlerin yaşacakları ortam gezegenin Doğal hava döngüsü.
Nesse período, os habitantes de Risa e os seus convidados irão sentir o ciclo climático natural do planeta.
Ve bunun Risa için Yağmur ve bolluk anlamına gelir.
E para a maioria em Risa, isso significa chuva, muita chuva.
Çünkü, Risa bir ilizyon Hava kontrol sistemleri ile oluşturuldu endüstriyel çoğaltıcılar, sismik düzenleyiciler.
Porque Risa é uma ilusão, criada por sistemas de controlo, replicadores industriais, reguladores sísmicos.
Risa son zamanlarda daha iyi görünüyor mu?
Já viu bem as risianas ultimamente?
Risa mı?
Em Risa?
Risa?
Risa?
O burada ne yapıyor? Risa ya gitmeyi hep istemişimdir
O que faz ele aqui?