Rosso tradutor Português
130 parallel translation
Giovanni dayı, Rosso tayfasında kürekçilik.
Tio Giovanni, um lugar ao remo na tripulação do Rosso.
Lo Rosso, sus da anlamaya çalışayım.
- O que há com os nossos? - Não sei, desculpe, não sei.
Filmimiz gurur, aşk ve para uğruna korsanlara karşı savaşan cesur bir domuzun hikayesini anlatmaktadır. Hikayemizdeki kahramanın adı, Porco Rosso'dur.
É a história dum porco heróico, que enfrentou os piratas do céu, e lutou por amor, orgulho e dinheiro.
PORCO ROSSO
O PORQUINHO VOADOR
- Porco Rosso!
Sr. Rosso, tem uma missão.
Hey, bu bir domuz!
- Porco Rosso!
Hey, domuzcuk! Ne kadar da şirin! Buraya baksana!
Adoro-te, Porco Rosso!
PORCO ROSSO'DAN YENİ BİR ZAFER DAHA.
MAIS UM TRIUNFO DO PORCO ROSSO
Bay Porco Rosso? Ben "The Neptune" muhabiriyim. İyi iş başardınız!
Parabéns por ter derrotado outra vez o Gangue da Mamã Aiuto.
Duyduğuma göre'Porco Rosso'adında çok ünlü biri varmış.
Aqueles piratas disseram-me que tens uma reputação temível.
Keşke benim de bu kadar param olsaydı.
Invejo-o, Sr. Rosso. Quem me dera ganhar tanto dinheiro.
Merhaba, Porco Rosso!
Olá, Sr. Rosso.
Sırada sen varsın.
Vamos apanhar-te, Porco Rosso!
Sırada sen varsın. Gel de yakala, domuz! "
"Vamos apanhar-te, Porco Rosso."
PORCO ROSSO ÖLDÜ MÜ YOKSA YAŞIYOR MU?
PORCO ROSSO ESTÁ VIVO OU MORTO?
"Porco Rosso ile Donald Curtiss arasındaki hesaplaşma başlamak üzere!"
Escutem todos. Vai ser um duelo pela honra entre Porco Rosso e Donald Curtis.
Tüm dünyanın ona karşıymış gibi göründüğü delikanlılık, gençlik zamanlarında bir kardeşliğe katılmıştı El Chicaroso
Nos tempos em que era jovem e rebelde, quando parecia ter o mundo inteiro contra ele, juntou-se a uma sociedade, il Cerchio Rosso, o Círculo Vermelho.
"Mr Rosso, anlamıyorsunuz, eğer içmezsem, havalı gözükmem"
"O Sr. Rosso não percebe. Se eu não beber, não vou ser fixe."
Bay Rosso başvurunu teslim etmediğini söyledi.
O Sr. Rosso disse que tu não te inscreveste.
Bay Rosso anlatılacak hiç birşey yok.
Sr. Rosso, não há nada a dizer. Confie em mim. Está bem.
Bundan sonra ben senin Rehberlikçin Bay Rosso değilim.
A partir de agora, não sou o Sr. Rosso, conselheiro escolar.
Belki bana yeniden Bay Rosso demeye başlamalısın.
Talvez devesse chamar-me Sr. Rosso outra vez.
Bay Rosso, beni tüm okulun önünde aşağılamaz mısınız?
Sr. Rosso, importa-se de não me humilhar em frente de toda a escola?
Çocuklar, Bay Rosso gitarla gerçekten iyi.
Pessoal, o Sr. Rosso toca mesmo bem guitarra.
Bay Rosso, neden beni yalnız bırakmıyorsunuz?
Sr. Rosso, porque é que não me deixa em paz?
Bay Rosso, söyledim size.
Sr. Rosso, já lhe disse.
Sanırım ufak bir sorun yaşıyor ve Bay Rosso videoda olmasının davranışlarını düzeltmesine yardımı olacağını düşünmüş.
Parece que ele estava com problemas, e o Sr. Rosso achou que uma passagem por aqui poderia ajudá-lo a superá-los.
Evet, Bay Rosso bunu bize neden yaptı ki?
Porque é que o Sr. Rosso nos fez isto?
Beni kemirmeyi bitirdiyseniz, Bay Rosso biraz Sno-Ball almam için neden bir dolar vermiyorsunuz?
Agora, se já acabou o interrogatório, Sr. Rosso, importa-se de me dar um dólar para eu ir comprar uns bolinhos?
Bay Rosso... eve gitmeliyim.
Sr. Rosso... preciso que me levem a casa.
Bay Rosso, Cindy Sanders'ı etkilemek için böyle giyindim.
Sr. Rosso, eu vesti-me assim só para impressionar a Cindy Sanders.
Evet, Bay Rosso böyle söyledi.
Foi isso que o Sr. Rosso disse.
Bakın Bay Rosso, sınıfta boşboğazlık ettiğim için çok özür dilerim.
Ouça, Sr. Rosso, peço desculpa por ter falado demais na aula.
Gerçekten Bay Rosso, her şey yolunda.
A sério Sr. Rosso, está tudo bem.
Lindsay, ihtiyar Jeff Rosso seni sevindirmek üzere.
Lindsay, o velho Jeff Rosso vai-te fazer ganhar o dia.
- Bay Rosso, ben...
Sr. Rosso, eu não...
Tamam, Bay Rosso.
Pronto, Sr. Rosso.
Bay Rosso?
- Senhor Rosso?
Hayır çocuklar, gerçekten. Rosso havalı bir adam.
Não, malta, a sério, o Rosso é porreiro.
Bay Rosso, çok iyi görünüyorsunuz.
Sr. Rosso, está muito bonito.
- Jeffrey Theodore Rosso? - Evet.
- Jeffery Theodore Rosso?
Bay Rosso, Lindsay'e bu şansı verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
Sr. Rosso, muito obrigada por proporcionar esta oportunidade à Lindsay.
Bay Rosso, lütfen.
Sr. Rosso, por favor.
Aslında ben eşcinsel olduğunu bile bilmiyordum. Ben de öyle.
Robert Rosso foi demitido por não fazer seu trabalho.
Hey tatlım, bu kadar sohbet yeter. Rosso hakkında ne biliyor?
Só por não ser mulher não é motivo.
Trent, ne Rosso ne de dava hakkında hiçbir şey bilmiyor.
Preciso ir. Ligo depois.
Bay Rosso bir çeşit dahi.
O Sr. Rosso é um génio.
Merhaba, ben Rosso.
Olá, chamo-me Rosso e estou na vossa lista.
Hey Bay Rosso, neler oluyor?
Sr. Rosso, o que é que se passa?
nasıl bir aptal bu?
Trent não sabe nada de Rosso ou o processo.
Sadece Rosso'nun suçlamalarına bakıp destekleyecek herhangi bir kanıt olup olmadığını görmeliyiz.
- Nunca tivemos preconceito.