Rube tradutor Português
90 parallel translation
Klondike'dan Rube Morris.
Rube Morris, de Klondike.
Kapıyı aç, Rube.
Aí está. Abra a porta, Rube.
İhtiyar Rube Dawson'a gidemeyeceğimizi söylüyor.
O velho Rube disse que não podemos ir a Dawson.
- Kapıyı aç Rube!
- Abre a porta, Rube!
- Rube!
- Rube!
- Sessizlik, Rube.
- Cale-se, Rube.
- Rube, kim bu kadın?
- Rube, Quem é esta mulher?
Haydi Rube, yürü bakalım.
Vamos, Rube. Mexa-se.
Bir dakika, Yaşlı Rube'u Skagway'de bırakamazsınız!
Um momento, não podem deixar Rube em Skagway.
Ben ve Rube'a söyle sürüyü sınırdan geçirsinler.
Diga a Ben e Rube para atravessaram a fronteira com o gado...
Rube'la tahsisatında altın arayacağım.
Vou trabalhar para a mina com o Rube.
Selam, Rube!
Olá, Rube!
Rube, eve, Maggie'ye gittiğini sanmıştım.
Rube, pensei que tinhas ido para casa com a Maggie.
- Rube, Sığır fiyatı nedir?
- Rube, qual é o seu preço?
Söylesene Rube!
O que é, Rube?
Rube'u işittin.
Você ouviu o Rube.
- Rube, bana bir içki ısmarlar mısın?
- Rube, toma uma pinga, queres?
Belki Rube'a sormalıyım.
Devias ter perguntado ao Rube.
Biliyorum ama düşündüm ki, belki Rube bize yardım edebilir.
Mas eu pensei que o Rube te podesse ajudar.
Bak Rube geliyor.
Lá vem o Rube.
- Rube'a ne dersiniz?
- Que tal o Rube?
- Evet, Rube tam istediğimiz adam.
- Sim, queremos o Rube.
- Herkes kış boyunca kalacağına söz verdi. - Sana söylemiştim.
Quando elegeram o Rube xerife concordaste em ficar durante o inverno.
Sana Rube ve tüm o kalabalığın aptal olduklarını söyledim. Okul, kilise, kanun ve düzen hakkındaki şu saçma konuşmalar.
E eu disse-te que o Rube e os outros são tolos... com essa conversa sobre escolas, igrejas, lei e ordem.
Rube ve Hominy ile konuştuğundan beri.
Andaste a falar com o Rube e a Hominy...
Renee, Rube ve Hominy'i sevdiğini düşünmüştüm.
Eu pensei que gostasses de ficar aqui com a Renee, o Rube e a Hominy.
Rube, bir maktul var.
Parece que tem um assassinato nas suas mãos, Rube.
Dur orada, Rube.
Espere, Rube.
Rube ölmekten beter oldu.
O Rube prefería estar morto.
Haydi, Rube.
Vamos, Rube.
Rube nerede?
Onde está o Rube?
Bırakmam. Rube ve ben işaret direğini birlikte çaktık.
Não, esta concessão é nossa.
O bizim.
Minha e do Rube.
- Öyle değil mi, Rube?
- Não é verdade, Rube?
Rube ne demiş umrumda değil.
Não me interessa o que Rube disse.
Kadın canıma okuyor Rube.
Ela está a destruir-me.
Biliyor musun Rube? Dört gün sonra 30 yaşımda olacağım.
Sabes, Ruben, daqui a quatro dias faço 30 anos.
Gerçekten müteşekkirim Rube.
Eu agradeço muito, Ruben.
Bir rube'a benziyorsun.
Parece uma saloia.
İyi yıkanmış, telaşlı bi rube, hafif bi tadla beraber A weII-scrubbed, hustIing rube, with a IittIe taste.
Uma saloia ambiciosa e bem polida, com algum bom gosto.
Onu zincire gönder Rube.
Mande-o subir a corrente, Rube.
Haydi Rube.
Vamos, Rube...
Ben de, sizleri tanıyorum çocuklar, diyorum.
"Rube, o que fazes aí?" Respondia : "Conheço-vos a todos".
Merhaba Rub, işte geldik.
Conseguimos, Rube.
Rub, senin sayende büyüdüğüm zaman avukat olmak istiyorum. Masumiyetini ispatlamak istiyorum.
Por si, Rube, quero ser advogado e provar a sua inocência.
Sakın bana arkanı dönme, zenci!
Não me voltes as costas, negro! Rube!
- Hayır Rub, bekle!
Espere, Rube!
Rube şerif seçildiğinde bir söz verdik.
Fizemos um acordo.
- Bana Bay Carter deme, Rub de.
Sr. Carter, não compreendo. Chama-me por Rube.
- Tamam. Rub.
Está bem, Rube.
Merhaba Rub, nasılsın?
Que se passa, Rube?