Rudy tradutor Português
1,531 parallel translation
Rudy!
Rudy!
Bana "Big Rudy" diyecek misin? Hayır.
- Chamas-me "Big Rudy" quando estiveres a fazer?
Arkadaşım Rudy'yi davet ederim ve ikimiz çifte maaş veririz.
Eu convidava o meu amigo Rudy e nós os dois daríamos uma duplo mergulho.
- Midtownn'daki Rudy's'i bilir misin?
- Conheces o Rudy's, no centro?
Rudy, üzgünüm.
Sinto muito.
Beni dinle Rudy, hala saçmalıklarınla ortalığı karıştırıyorsun değilmi?
Vem. Ainda estás metido nos "negócios"?
Rudy, bazı önemli çıkışlar için tartışmalara ihtiyaç duyarız.
Rudy, temos uns assuntos importantes para discutir.
Rudy, bu gece benimle birlikte olmak zorundasın.
- Esta noite, Rudy, sem falta.
Bunun için senin hakkında bir miktar... bilgiyi kolayca veriyorum.
A minha proposta para o ovo... Não. Proponho-te o seguinte, Rudy.
- Ne yapıyorsun?
O que é que se passa, Rudy?
Eğer bir anahtarı varsa niye camı kırsın ki?
- Calma, Rudy. Por que é que ele havia de partir o vidro se tinha a chave?
Rudy, bende seni cep telefonundan arıyordum. bu bir bant kaydıdır.
Tenho ligado para o teu telemóvel, mas só se ouve a gravação.
Rudy, yaşlı bir arkadaşımın evimdeyim.
Fico hospedado na casa de um velho amigo,
- Rudy Cafmeyer!
- Rudy Cafmeyer!
- Seni görmek çok güzel Rudy.
- Fico contente em ver-te, Rudy.
Rudy, Odessa'da neler olduğunu açıklamama izin ver.
- Rudy! Deixa-me explicar-te o que aconteceu em Odessa.
Fakat, Rudy, Bir polis vardı...
- Rudy, meu amigo.
Rudy, nakitin var mı? Hayır.
Tens o dinheiro contigo, Rudy?
Telefonu kullanmayı seveceksin.
- Precisamos do telefone, meu caro. - Rudy?
Rudy, benim hatam değildi.
Rudy, a culpa não foi minha. - Ficas a dever-me uma.
- Anlaşıldı Rudy, Anlaşıldı.
- O que quiseres, Rudy. O que quiseres.
Arkaya.
Rudy! Entra por trás! Despacha-te!
Hey, Rudy, sevgili arkadaşım.
Rudy, meu caro. - Quem é esta agente?
Aşağıda bütün yolu izlemelisin.
Siga até ao fim. Rudy... tem cuidado.
Dikkatli ol, Rudy!
- Tem cuidado, Rudy!
Baban!
- O teu pai, Rudy!
Bombayı durdurmalıyım. Lütfen dikkatli ol.
Rudy, por favor, tem cuidado.
Hey Baba, Benim has adamım!
- Rudy! É o meu homem! - Ficou lindo.
Rudy Escaiona. 15 yaşında Kafa travması yüzünden bayılmış.
Rudy Escalona, quinze anos. Sem conhecimento por trauma cranial fechado.
- Elimi sık Rudy.
me aperte a mão, Rudy. - Haleh?
Jorge'nin kardeşi Rudy.
Seu irmão menor, Rudy.
- Rudy nasıl?
Como está Rudy?
Rudy'nin temel göstergeleri ve oksijen seviyesi iyi.
As constantes do Rudy e sua saturação estão bem.
Rudy'nin beyninin içinde kanama var.
Detectamos uma hemorragia no cérebro do Rudy.
Rudy'nin satürasyonu düştü.
A saturação do Rudy tem cansado.
Rudy'nın yaklaşık bir saattir kalbi atmıyor.
O coração do Rudy leva sem pulsar quase uma hora.
İyi savaştın Rudy.
foste muito valente, Rudy.
Oh, kahretsin.
Merda, Rudy!
Beni dinlemiyormusun Rudy?
Não estás a prestar atenção, Rudy.
- Rudy, neredesin?
- Onde estás?
Henüz değil Rudy.
Ainda não, Rudy.
- Seni yalancı. - Rudy, sakin ol.
- Estás muito enganado!
- Şimdi değil, Rudy.
Agora não.
Sen misin, Rudy?
És tu, Rudy?
Rudy, inanmıyorum.
- Não podia, Rudy.
Bak, Rudy, Sadece sana birkaç şeyi açıklamak için izin ver, tamam mı?
Deixa-me só explicar-te umas coisas.
Bilmiyorum, Rudy.
Não sei.
Rudy, git.
Vai, Rudy.
- nereye gidiyorsun?
- Procurar o Rudy.
- Dikkatli ol.
Tem cuidado, Rudy!
Bir sağlık sorunun var mı Rudy?
Tem problemas de saúde, Rudy?