Runkle tradutor Português
261 parallel translation
Şimdi kiminle takılma zamanı...
Está na hora de um runkle com a...
Charlie Runkle ile randevum vardı.
Tenho uma reunião com o Charlie Runkle.
Cillop amca!
Tio Runkle!
Ha, o mu? Şu anda Bay Runkle ile toplantıdalar.
Numa reunião com o Mr.
Peki siz...
Runkle. - E o senhor é...?
Kendine saldırgan bir parça bulmuşsun, Runkle.
Parece que esta é fresca, Runkle.
Çok başarılı bir serüven oldu, Charlie Runkle.
Tem sido uma grande viagem, Charlie Runkle.
Ne var ne yok, Rumkle?
Que tal, Runkle?
Hiç sanmıyorum, Rumkle.
Que se foda isso, Runkle.
Selametle, Runkle.
Até mais logo, Runkle.
İşte cillop götürmek buna denir.
Isto é o que chamo de foder, Runkle.
Sizi gördüğüme sevindim, Bayan Runkle.
Prazer em vê-la, Mrs. Runkle.
İyi günler Bayan Runkle.
Boa tarde, Mrs. Runkle.
Evet, Charlie Runkle.
Sim, Charlie Runkle.
Bir sakıncası yoksa David Fincher ile oturmayı tercih ederim.
Se para ti não fizer diferença, Runkle, prefiro ir ter com o David Fincher.
Runkle'dan bu kadar!
O Runkle vai à vida!
Runkle, açsana.
Runkle, abre a porta.
Runkle, ne oğlum bu hal?
Mas que caralho, Runkle?
Bu kadar! Runkle yok artık!
Pronto, o Runkle vai-se embora!
Charlie Runkle. Şeyden...
Charlie Runkle.
Sadece Charlie Runkle.
Basta Charlie Runkle.
Charlie Runkle. - Daisy.
- Sim, Charlie Runkle.
- Charlie runkle, UTK.
Charlie Runkle, UTK.
Bakın Bay Runkle. Sorun değil, gerçekten.
Sr. Runkle, não há problema.
- Charlie Runkle.
Charlie Runkle. - Daisy.
Tanrım, Runkle... Bana yardımcı olman gerek, arbede çıkarman değil.
Runkle, devias estar a ajudar e não a fazer balbúrdia.
Daisy'ye rol ayarlamışsın. Çünkü Charlie Runkle böyle yapar.
Arranjaste-lhe o papel, porque é assim que o Charlie Runkle domina.
Runkle yatırımlarını yönlendirmen gereken yer burası işte.
Era aí que devias pôr o ninho Runkle.
Runkle!
- Runkle.
Burada ne halt ediyoruz sanıyorsun Runkle?
- Sim. O que estamos aqui a fazer, Runkle, estamos na conversa?
Malibudaki o "Vaatler" kliniği Runkle'ların bütçesini aşıyor artık.
- É em Malibu e não está no nosso orçamento.
Runkle, kötü haber.
Runkle, más notícias.
Runkle, sen ne taşıyorsun? Ben mi?
- Runkle, o que guardas aí?
Hayır, ama aynı zamanda Park La Brea'da yaşamak ve yaşlandığımda kedi maması yemek istemiyorum. 100 bin dolar, Runkle.
Mas não quero viver em La Brea e comer comida de gato quando for velha.
Yavaşla, Runkle.
Acalma-te, Runkle.
İşe yarar, Runkle.
Serve, Runkle.
Neler oluyor, Runkle? !
Mas que raio, Runkle?
Malibu'daki Promises, artık Runkle ailesinin bütçesine uymuyor.
A Promises de Malibu já não está dentro do orçamento da família Runkle.
Sen de dibe vurmuştun Runkle. Ben ne yaptım o anlarda peki?
Foste até ao fim e o que é que eu fiz, Runkle?
Steve, bu patronum. Charlie Runkle.
Steve, é o meu patrão, Charlie Runkle.
Ne diyorsun, Charlie Runkle?
O que me diz, Charlie Runkle?
Chuck Runkle.
- Chuck Runkle. - Tudo bem?
Ağır ol Runkle.
- Calma lá, Runkle.
- Gus, Chuck Runkle.
Gus. Chuck Runkle.
Beş dakikan var Runkle.
Tens 5 minutos, Runkle.
Görüşürüz Runkle.
Até depois, Runkle.
Runkle ailesinin bir lanetidir.
É a maldição da família Runkle.
İyi günler, Bayan Runkle.
Boa tarde, Mrs. Runkle.
Sonra görüşürüz Runkle.
Adeus, Runkle.
Neredeyse hazırız Runkle.
Quase prontos para ti, Runkle.
Haydi Runkle.
Vamos, Runkle.