English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ R ] / Rural

Rural tradutor Português

377 parallel translation
Kırsal bölge, kanlı savaşların enkazıyla ekilmişti.
A zona rural foi destruída pelas batalhas sangrentas.
Cannes şehrinde havyar yedim. Ve Dogs'da sosisli sandviç. Biarritz'de bakara oynadım.
Comi caviar em Cannes, salsichas nas corridas de cães, joguei bacará em Biarritz e dados com o decano rural.
Canavar kaçmıştı, köye zarar veriyordu... öldürüyor, sakatlıyor ve terör estiriyordu.
O monstro tinha fugido e andava a devastar a região rural, matando, mutilando e aterrorizando.
Demek Johnnie basit kır hatayı yaşamaya başladı.
Então Johnnie está a adaptar-se à simples vida rural.
Günün birinde ufak bir çiftlik ya da bir dükkân mı alacaksın?
Um dia vai comprar um rancho pequeno ou uma loja rural?
Sadece kıpırdamadan yat.
Escondemo-nos por dois dias e, depois, seguimos para norte, para a zona rural.
Görkemli, ama kırsal.
Pomposa, mas rural.
Ve rahibelik yapacağını düşündüğü yerle ilgili sorular sordu.
- E o posto rural onde ele pensa que gostaria de fazer sua enfermagem.
Ormanlık, çalılık olan yerde dünyevi şeyler olmayacak.
- Não haverá associações mundanas em um posto rural, na floresta.
Biliyorsun, Bush Station'a gitmeyi ummuştum... ama bütün bunları görünce, burada olmaktan gerçekten mutluyum.
- Você sabe, esperei ir para o posto rural... - mas vendo tudo isto, estou feliz de estar aqui.
Bush'da yalnız yaşadı.
- Ele viveu completamente sozinho no meio rural.
Dini uyanışın doğası taşradır.
A natureza do reavivamento é rural.
Artık başıma konmuş ödüller ve ensemde rurales'lerle yaşıyorum.
Agora tenho de caçar com a cabeça a prémio, a guarda rural atrás de mim.
- Koruma istiyorsanız, polise gidin.
- Porque não vão à guarda rural?
Çok hoş. İngiliz kır oteli gibi.
Encantador, tal e qual um albergue rural inglês.
Savaş oyunları oynamayı seven Bible Belt'li bir çiftçi.
Rapaz rural, católico sulista. Passatempo : Jogos da Guerra da Secessão.
Alma kır yerinin yalnızlığına alışır ve hastasına büyük özen gösterir.
Sister Alma aproveita a sua reclusão rural e toma conta da sua paciente com toda a atenção,
- Minnettarlığımızı sunuyoruz.
- Com a gratidão da América Rural. "
Ben delinin köy sisteminin bir parçası olduğuna yürekten inanıyorum. Bu nedenle modern kırsal toplumda hayati bir rolü var bence. Çünkü, takdir edersiniz...
Considero vivamente que o idiota pertence às aldeias antigas e que tem um papel essencial a cumprir na actual sociedade rural, porque, estão a ver...
Çiftçi toplumu. Çiftlikte yaşardık.
Comunidade rural. vivíamos numa quinta.
Majesteleri, meclisiniz bugünkü resmi oturumunda canavarın bütün kırsal kesimde yarattığı korkunç kargaşayı acilen tartışmak için toplandı.
Vossa Majestade, o seu concelho reúne hoje em sessão solene para discutir urgentemente o terrível caos provocado pelo monstro por toda a zona rural.
Yerel yetkililer, turizm yetkilileri,.. .. milli parklar, kırsal komisyon, C.P.R.E.. Hiç kimse işin neresinde olduğunu bilmiyor, hiçbir şey yürümüyor.
Autoridades locais e turísticas, parques nacionais, comissão rural, ninguém sabe por onde andam e ninguém faz nada, e todos dizem mal uns dos outros e atiram as culpas uns para os outros.
Yönetimin birleşmesninin porsukların yaşadığı alanın koruma statüsünü kaldırabileceğini.
Porque é que não fui avisado que a unificação da administração rural ia implicar a remoção do estatuto protegido deste sítio dos castores?
Bir kunduz ordusunun ölüm fermanını imzalarken aynı zamanda..... neden kırsal idarenin birleşmesinden doğal hayatın kaybı olmayacağı..... konusunda parlamentoda ve basın önünde konuşma yapmaya beni teşvik ettin.
Encorajou-me a defender perante o Parlamento e a imprensa que a unificação da administração rural não trazia perda de benefícios, e parece que assinei uma sentença de morte a um batalhão de castores.
Hızı saatte 400 km.'ye ulaşan şiddetli rüzgarlar... ... ülkeyi vururken bir günde 30 cm. yağmur kaydedildi.
As rajadas de vento de 400 km por hora, fustigaram a zona rural e registaram-se já 30 cm de precipitação num só dia.
Kırsal bölgelerde hava soğuk ve bir sürü bilinmeyen radyasyon tehlikesi var.
A zona rural está congelada e cheia de perigos desconhecidos de radiação.
Hampshire'da kırsal alanda, Copper Beeches,..
- Em Hampshire. Um sítio rural encantador.
Rural Rout 3, Chester, Missouri.
Estrada rural 3, Chester, Missouri.
Basit bir taşra beyefendisiyim.
Sou um fidalgo rural.
Peki, Taşra beyefendisi nerede şimdi?
Diga-me, onde está o simples fidalgo rural?
Bu eşek yerde kaldım ve sen de fabrika işçisi gibi zaman tutuyorsun.
Estou enterrado neste inferno rural, e você insiste em picar-me o ponto como se eu trabalhasse numa fábrica.
Pis, aç ve daima azgın, Onlar doğa ana çiftliğinin palyaçolarıdır.
Sujos, esfomeados e sempre com tesão... eles são os palhaços da mãe natureza do mundo rural.
Kasaba zencisi.
Velho rural nigger.
Federal ticaret komisyonu ve tarım bakanlığına verilecekmiş. Bir aydır boş duruyor.
Era o Departamento Rural.
Aptal bir çiftçi olduğumu düşünüyorsunuz.
Você pensa que sou um parvo rural!
Taşra hayatına alışamadım.
Não me acostumo à vida rural.
Köy hayatına uygun değiliz.
Não fomos feitos para a vida rural.
Kasaba yolunda gezen adamın hikayesini duydun mu?
Ouviu aquilo... acerca dum tipo na estrada rural?
Burası bir savaş alanı gibi. Ve zamanlar sakin bir yer olan... bu kasabanın sakinlerinin korkularını ancak tahmin edebiliriz.
Parece uma zona de guerra e só podemos imaginar... o temor dos cidadãos desta pacata cidade rural.
Bir buçuk kilometre önce bir köy yolu vardı.
Passámos por uma estrada rural uma milha atrás.
Tekerleklerdeki çamura ve metal çerçevedeki yonca tohumlarını [br ] değerlendirsek, ben bu aracın bir çiftçiye ait [ br ] olduğunu veya en azından kırsal kesimde yaşayan birine [ br] ait olduğunu söyleyebilirim.
A julgar pela lama noas rodas e na alfafa incrustada nas frestas do metal, eu diria que este veículo pertenceu a um fazendeiro, ou, pelo menos, alguém que viveu numa área rural.
Hemşire Alma da şehirden uzak kalmaktan hoşnuttu.
A enfermeira Alma gosta do seu retiro rural e cuida muito bem da sua doente.
BOND MILL YOLU RURAL MARYLAND
ESTRADA DE BOND MILL MARYLAND
Bir eyalet devriye polisi kırsal otoyolda yaklaşık saat 2 : 00'de cesedi bulmuş.
A patrulha da auto-estrada encontrou o corpo numa estrada rural por volta das 14 : 00.
Sanki Amerikalı karikatürü.
Isto representa... a vida rural americana.
Çok kırsaldır.
Muito rural. Muito distante de tudo.
Çok kırsal.
Muito rural.
Benim ailem çiftçi.
Venho de uma família rural.
Geniş toprak sahibi.
É o maior proprietário rural.
İşte ziraat mühendisi.
E aqui está o engenheiro rural.
Ressamlar eski ustaların eserlerini çalışıp paleti zenginleştirir ve tabloyu enginleştirirdi. Her zaman öğrenilecek çok şey vardır.
Os melhores filmes de Dwan eram sobre pessoas simples paisagens campestres e a América rural de uma era desaparecida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]