Rusya tradutor Português
3,377 parallel translation
Eğer Rusya yarın teslim olursa Moskova'ya asla ulaşamayız.
Se os russos capitularem amanhã, nunca chegaremos a Moscovo.
- Rusya.
- Rússia.
-'41'de Rusya'da mıydın?
Rússia em 41? Participaste?
Peki neden Rusya'dan ayrıldın?
Então, porque é que deixaste a Rússia?
Bunu öğrenirsek, seni Rusya'da neden yakalamaya çalıştığını anlayabiliriz.
Se descobrirmos isso... podemos descobrir porque ela tentou levar-te para a Rússia.
Rusya'dan.
Da Rússia?
Rusya, Çin, İran.
Rússia, China, Irão.
Beş ülke davet edildi. Ama sadece Çin ve Rusya olayın gidişine yön verecek.
Cinco países foram convidados, mas só a China e a Rússia são os verdadeiros compradores.
Rusya'yı buldum.
Encontrei a Rússia.
Hayır, Alman istihbaratında Çin'i ve Rusya'yı alt edecek kadar para olması mümkün değil.
Não, de maneira nenhuma a Alemanha tem dinheiro para vencer a China e a Rússia.
Rusya'da gerçekten ne halt yediğini ve geri dönmesine Dışişleri Bakanlığı'nın nasıl izin verdiğini merak ediyorum.
Pergunto-me o que de facto ele foi fazer à Russia e porque razão o Departamento de Estado o autorizou a regressar.
İlk olarak, Rusya'ya neden gittiniz?
Porque foi para a Russia?
Komünist olduğunuz için mi Rusya'ya gittiniz?
Foi para a Rússia por ser comunista?
Rusya'ya gittiğinizde anneniz Dışişleri Bakanlığı'na bir tür gizli ajan olduğunuzu söylemiş.
Quando foi para a Rússia, a sua mãe disse ao Departamento de Estado Que você era uma espécie de agente secreto.
Rusya'da KGB.
Na Rússia é o KGB.
- Ne yani, Rusya ile savaş mı başlatalım?
O quê? E começar uma guerra com a Russia?
Ama Rusya kışkırtarak neden salakça davranıyor ki?
Mas porque seria a Russia insensata ao ponto de provocar?
Yani muhtemelen kendini Rusya da sanıyor.
Então, ele provavelmente pensa está na Rússia.
Marge Rusya'da başarının sırrı hiledir.
Marge, na Rússia, todos prosperam a fazer batota.
Eski biçim Sovyet Rusya kominizmi dışında Hükümete, Arziani'ye, her şeye karşı birisi.
Antigoverno, anti-Arziani. Antitudo, menos contra o velho comunismo soviético.
Rusya'ya geri dönmemiş miydi?
Ela não voltou para a Rússia?
Rusya ve Küba soğuk savaş sonrasında o kadar yakın değillerdi, ancak güvenlik birimleri hala çok yakın işbirliği yapmaktadır.
A Rússia e Cuba não são tão próximas como na guerra fria, mas as agências do governo ainda cooperam.
Rusya ile savaş hâlindeyiz.
Estamos em guerra com a Rússia.
Çocukken babam bizi Rusya'dan doğu yakasının aşağısına getirdi.
Quando era miúdo, o meu pai trouxe-nos da Russia, para o Lower East Side.
- Öyle, aynı soğuk savaş Rusya'sı gibi bozuk. - Evet.
Pois, tal como corrompe um mafioso.
Sinyal, Rusya'daki Black Bear Hapishanesi'ne kadar sürüldü.
O sinal foi localizado até ao Presídio Urso Negro, aqui na Rússia.
Rusya, Siberya...
Oceano Atlântico......
Çar'ın düşmesinden sonra büyük ana Rusya kendi başına.
Desde a queda do Czar, a mãe Rússia tem estado em guerra com ela própria.
Rusya'nın sakat Bolşevikler'i kucaklamasının bu kadar uzun sürmesi çok aptalca!
É estúpido ter levado tanto tempo à Rússia para abraçar esta nobre causa bolchevique!
Rusya'yı kastediyor. Bu hastaneyi değil.
Ele refere-se à Rússia, não a este hospital.
Rusya, 1935.
Tradução : * nunotr * PaulaCoelho *
Tüm Rusya'daki en iyi tıp üniversitesine girmek için 7 yılımı harcadım insan vücudunun her bir parçasını tedavi etmeyi öğrendim kalp hariç.
Estive sete anos na melhor universidade de medicina da Rússia. Aprendi a curar cada parte do corpo humano. Excepto o coração.
Rusya'da cinayetten aranıyor. Para aklama, uyuşturucu kaçakçılığı, silah kaçakçılığı, insan kaçakçılığı...
Procurado na Rússia por homicídio, lavagem de dinheiro, tráfico de drogas, de armas, de humanos...
- Ama Rusya'da şişenin dibini görmek gelenektir.
- Na Rússia deve beber-se a garrafa toda.
Amerika yine Rusya'nın kıçını tekmeler.
Os Estados Unidos dão novamente cabo da Rússia.
Bayan Genrika Zhirova, Solntsevo, Rusya'dan.
- Srtª. Genrika Zhirova. De Solntsevo, Rússia.
New York da Rusya gibi.
Nova York é como a Rússia.
Rusya suçluları iade etmek için bizi isteyebilir bile.
A Rússia até pode tentar extraditar-nos.
Rusya'ya hiç gitmedim.
Nunca estive na Rússia.
Bu, Rusya'yla ilişkimizi mahvedecek.
Isto vai destruir a nossa relação com os Russos.
Yakında Rusya'ya geri dönmem gerekiyor.
Tenho que voltar para a Rússia, em breve.
- Evet. Rusya Ana'ya dönüyor.
Vai voltar para a mãe Rússia.
- Çünkü Rusya'ya geri dönüyorsun.
Porque vais voltar para a Rússia.
Bulabildiğim tek şey son yıllarda Rusya'ya yaptığı şahsi seyahatleri!
Só consegui descobrir viagens para se promover na Rússia - nos últimos anos. - Rússia?
David Hassellhof Almanya için neyse, Dewey de Rusya için öyle!
É na Rússia o que David Hasselhoff é na Alemanha.
Rusya'dan çekim için yollanan kamera ekipmanlarının faturasıyla bağlantılı çıktı.
Corresponde a um número de factura de um carregamento de itens para o filme - enviados da Rússia.
Rusya'nın en ünlü mafyası.
É o criminoso mais conhecido da Rússia.
- Demek o yüzden Charlie Rusya'ya gitti.
Por isso é que o Charlie viajava tanto para a Rússia.
Rusya, 1935.
Tradução :
- Ailen burada mı? - Annem Rusya'da hapiste.
A minha mãe está presa, na Rússia.
- Rusya mı?
Sim.