Röportaj tradutor Português
3,167 parallel translation
İnternette bulduğum bir röportajında... "Her sahte eserde daima saklı bir hakikat vardır" demişsin.
Num artigo antigo seu que encontrei na Internet, disse que há sempre algo autêntico escondido numa falsificação.
Röportaj için mi?
Para te entrevistar?
Bu 20 dakikalık bir röportaj, hala 9 dakikanız var.
É uma entrevista de 20 minutos, ainda faltam nove!
- Röportaj yapıyorum.
- Estou a fazer uma entrevista.
Röportaj bitti.
A entrevista acabou.
Pek çok kez tutuklandı. 1974'deki bir röportaj sırasında muhabiri bir sandalyeye bağladı ve havuza attı.
Estás a interferir com a minha concentração! Foi preso inúmeras vezes. Ao longo de uma entrevista em 1974, prendeu o jornalista a cadeira, e atirou-o para piscina.
Seninle özel bir röportaj yapmamla ilgilenmezsin sanırım?
Não acho que estaria interessada em dar-me uma entrevista exclusiva?
- Anne, bu benim röportajım.
- Mãe, essa é a minha entrevista.
Röportaj moduna mı geçtik?
Estamos agora no modo de entrevista?
Pekala, Claire Porter röportajına dönelim.
Voltamos à entrevista com a Claire Porter?
Ama görüyorsunuz bir kamera arızası vardı ve Claire Porter'ın durumu o kadar ağırdı ki hakim röportajı sonlandırdı.
Mas houve um problema com a câmara e... o estado da Claire Porter era tão mau que o juiz deu por concluída a entrevista.
Hastaneden taburcu olduktan sonra özel bir röportaj yapmayı kabul etti.
Depois de ter alta do hospital, concordou em dar uma entrevista exclusiva.
Ona özellikle röportaj yok demiştim.
Eu disse-lhe que não havia entrevistas.
Röportaj vermeyeceksin.
Não darás entrevistas.
Ama New York Times'la röportaj yapacağımı öğrenince, birden fikrini değiştirdi.
Quando soube da minha entrevista ao The New York Times, alinhou logo.
Röportaj yok.
Não dás entrevistas.
Ülke genelinde ilk hikayem baş sayfada ilk kez adım geçti ilk televizyon röportajım.
Primeiro artigo nacional, primeira manchete, primeira entrevista na televisão...
Cuma günü geçmişe yönelik randevularım var. Cumartesi de Showbiz L.A. ile röportajım var.
Tenho muitos compromissos na sexta-feira, e no sábado serei entrevistada pela "Showbiz L.A.".
Röportajı ertelet.
Mude a data da entrevista.
Çünkü yarın röportaj vereceğim. Gözeneklerim çok...
perder esta marcação, porque serei entrevistada amanhã, e... os meus poros estão...
Bakalım bir röportaj kopara bilecek miyiz?
Vamos tentar fazer uma rápida entrevista.
-... bir değiştirilmiş röportaj ve Cenevre Operasyonu'nu örtmek için Haber Gecesi'nin Pentagonla anlaştığını...
- Nós tínhamos duas testemunhas e um general... Uma entrevista forjada e um produtor que disse que o News Night conspirou com o Pentágono,
Röportaj sorularımı ve kayıt cihazını sana bırakacağım, sen "Kaydet" düğmesine bas yeter.
Levo-te as minhas perguntas e um gravador e basta carregares no "Gravar".
Röportaj Soruları :
Perguntas de Entrevista :
Acaba bir araya gelebilir. Pekala. New York'tan ayrıldıklarına göre röportajı.
433.911 ) } Estava a ligar para ver se podemos marcar... 433.911 ) } uma vez que já saíram de Nova Iorque.
Derhâl röportaj vermem gerekiyor.
Preciso esclarecer isso.
Özel bir profil röportajı.
É um perfil exclusivo.
Maria, CBB röportajını Cuma'ya ertelesek?
Maria, podemos adiar a entrevista com a CBB para sexta-feira?
Şu özel röportajını okudum.
Li o artigo no WideSpin.
Ah, gitsem iyi olur yoksa bu röportajı yapmayacaklar.
Tenho que ir. Tenho que fazer uma entrevista.
Onun röportajıydı.
Era ele o entrevistado.
Benim de iki yıI önce katıIdığım psikopatlar üzerine bir araştırmada Gideon ile röportaj yapmıştı.
Entrevistou o Dr. Gideon para o mesmo questionário psiquiátrico em que eu participei há dois anos.
Bir katili gördüğümde tanıyacak kadar çok sayıda katille röportaj yaptım.
Falei com muitos assassinos. Reconheço um quando o vejo.
Birazdan Patrick ve Caroline ile buluşmak üzere ana binaya geçeceğiz ve bakalım, herkesin dilinden düşürmediği şu "Peder" ile bir röportaj yapabilecek miyiz?
Vamos agora para a casa principal, para nos encontrarmos com o Patrick e a Caroline e ver se conseguimos uma entrevista com este Pai de que todos falam.
Hey, bizimle kısa bir röportaj yapmaya ne dersiniz?
Importava-se que a entrevistássemos?
Peder ile görüştüm ve sizinle bir röportaj yapmayı kabul etti.
Falei com o Pai, e ele concordou em vos conceder uma entrevista.
Ama, bu akşamki toplanmamız sırasında röportajı yapabileceksiniz.
Ele concordou em vos dar uma entrevista logo à noite, no encontro.
Dur bir dakika, röportajı herkesin huzurunda mı yapacağız?
Espera, vamos fazer isto à frente de todos?
Philip Crane ile on dakikalık, birebir röportaj.
É uma entrevista individual de dez minutos com o Philip Crane. - O Pit-bull Crane?
Kitabım için röportaj yapmıştık.
Entrevistei-o para o meu livro.
Benimle röportaj mı yapıyorsun?
Tu vais entrevistar-me?
Griler tarafından ziyaret edildiğini iddia eden binlerce kişiyle röportaj yaptım.
Literalmente, já entrevistei milhares de pessoas que alegam terem sido visitadas pelos Cinzentos.
Bir röportajında, "tiyatro yapmak kızlarla yatmanın en iyi yoludur", demiştin.
Não disse numa entrevista : "O teatro é a melhor maneira de dormir com mulheres"?
Daha çocuktum o zaman. İlk röportajımdı.
Eu era novo, foi a minha primeira entrevista.
Bir haber ekibi bu akşamki haberler için canlı bir triceratops görmüş olan insanlarla röportaj yapmak üzere.
Uma equipa de TV está prestes a entrevistar gente que viu um Triceratops vivo para uma reportagem especial no jornal de hoje à noite.
Dergi röportajı mı?
Uma entrevista para uma revista?
Karısı ile ropörtaj yapmak isterim. Karısı mı?
Gostaria de falar com a esposa dele.
27 röportaj yapacaksınız. Ruj sürsen iyi olur.
É melhor pôr batom.
Biliyorsun Ben ropörtaj vermem, Billy.
Sabes que não dou entrevistas, Billy.
O ropörtaj vermez, Billy... - Hadi ama. - Gerile.
Ele não dá entrevistas, Billy.
RÖPORTAJ
A ENTREVISTA