Sadako tradutor Português
166 parallel translation
Verdiği bilgilere göre, kaset Yamamura Sadako, adlı bir kız tarafından psikografi gücüyle oluşturulmuş.
De acordo com ela, a cassete foi criada por uma menina chamada Yamamura Sadako, através dos seus poderes psicográficos.
Sadako'un annesi, Yamamura Shizuko'nun bir kâhin olduğu basında yer almış.
A mãe de Sadako, Yamamura Shizuko, foi considerada vidente, e isso atiçou a imprensa.
Ama ortaya çıkan, kızı Sadako çok daha güçlüymüş.
Mas por outro lado, a sua filha Sadako era ainda mais poderosa.
Sadako babası tarafından öldürülmüş.
Sadako foi morta por seu pai.
Sadako'nun birilerine lanet yükleme ve bununla onları öldürme gücü varmış.
Sadako tinha o poder de amaldiçoar uma pessoa, e matá-la.
Bu Yamamura Sadako.
Esta é Yamamura Sadako.
Sadako!
Sadako!
Affet beni Sadako.
Perdoa-me Sadako.
Sen bu dünyaya hiç gelmemeliydin, Sadako!
Não era para teres nascido nunca neste mundo, Sadako!
Yamamura Sadako'nun hikâyesini araştırmak için bunca sıkıntıyı neden çektim sanıyorsun?
Porque acha que passei por tudo isto pesquisando sobre a história de Yamamura Sadako?
O video... Sadako'nun nefretinin müşahhas hali.
Aquele vídeo... é a encarnação do ódio de Sadako.
Yamamura Sadako'nun planını gerçekleştirmesini durdurmak için beni kullanmayı düşünüyordu.
Ele pensou que poderia usar-me para impedir que Yamamura Sadako continuasse com o seu plano.
Sadako'nun düştüğü kuyu... Tesadüfen, bir tarafı kırılmış?
O poço em que Sadako caiu... por acaso, falta algum bocado num dos lados?
Yamamura Sadako rüyalarıma giriyor.
Yamamura Sadako aparece nos meus sonhos.
Yamamura Sadako'nun nefretine bir son verdim.
Coloquei um fim na maldição de Yamamura Sadako.
Yamamura Sadako?
Yamamura Sadako?
Videoyu seyrettiğimde, Sadako'nun anıları bedenime girdi.
Quando vi o vídeo, as memórias da Sadako entraram no meu corpo.
Sadako orada öldürüldü... Yaklaşık 30 yıl önce.
É onde Sadako foi assassinada... há uns 30 anos atrás.
Yamamura Sadako'nun kuyusu... Bir tarafında tesadüfen bir yığın vardı?
O poço de Yamamura Sadako... por acaso tem um pedaço faltando em um dos lados?
Yamamura Sadako'un YARDIMCISI oldu.
Ela tornou-se a ajudante de Yamamura Sadako.
Ben Yamamura Sadako'nun yardımcısı DEĞİLİM!
Não sou ajudante da Yamamura Sadako!
Sen Mai değil, Sadako'sun.
Tu és a Sadako. Não és a Mai.
Takayama Sadako'yu DURDURMAK istiyordu!
O Takayama queria impedir Sadako!
İnsanlar okuyacak ve Saadako'nun dünyaya yaydığı tecrübeden korkacaklar.
As pessoas irão lê-lo. E o medo que Sadako sentiu será espalhado por todo este mundo.
Sadako doğacak.
Sadako nascerá.
Sadako gibi pek çok kişi olacak.
Haverá mais e mais pessoas como Sadako.
Sadako.
Sada
Sadako?
"Sadako"?
Sadako öldürdü onu?
Sadako matou ele?
Shizuko kendisini öldürünce, Dr. Ikuma Sadako ile gitti.
Quando shizuko matou-a, Ikuma levou Sadako para longe dele.
Dr. Ikuma ölmüş olabilir ; ama Sadako 40 yaşlarında olmalı.
Dr. Ikuma pode estar morto, mas Sadako devia ter já 40 anos.
Sadako'nun da hayatta olduğunu zannetmiyorum.
Duvido que Sadako esteja viva, de qualquer forma.
O Sadako'nun öfkesi.
É a raiva de Sadako.
Sadako sizi arıyor, değil mi?
Sadako chamou-te, não foi?
Sadako muhtemelen o kabin yapılmadan önce orada öldü.
Sadako provavelmente morreu aí, antes da cabine ter sido construida.
O Dr. Ikuma'nın kızı mıydı?
Era Sadako, filha do do Dr. Ikuma?
Sadako'nun vücudunu bulalım.
Vamos lá procurar o corpo da Sadako.
Sanırım Sadako sizden nefret etmiyor.
Acho que Sadako não te odeia.
Sadako bunun altında.
A Sadako está lá em baixo.
Sadako yaşıyormuş!
Sadako estava viva!
Sadako'nun lâneti sadece benim için kalktı.
A maldição Sadako foi somente levantada por mim
Sonuçta Sadako burada.
Sendo assim, essa é a Sadako.
Ne Bay Ikuma ne de annesi Sadako'yu nüfusa kaydettirmiş.
Nem no registo familiar do Dr. Ikuma nem no de sua mãe existe uma "Sadako".
Bayan Takano, Yamamura Sadako hakkında bir şeyler duydunuz mu?
Srta. Takano, Alguma vez ouviu falar de Yamamura Sadako?
Sadako'yu doğurduğu gün onu yalnız bıraktı.
Ela fugiu sozinha pra dar a luz Sadako.
Geri geldiğinde, karnı düzleşmişti. Bebeğini denize bıraktığını söyledi.
Voltou a casa com a barriga lisa, dizendo que tinha deixado Sadako no mar.
Sadako'yu ortaya çıkaran onun öfkesi.
É a sua raiva q a trai. Ele n pode controlá-la.
Veya Yamamura Shizuko, Sadako'nun annesi?
E de Yamamura Shizuko, mãe dela?
Sadako'yu denize bıraktım.
Deixei a Sadako no mar.
Sadako'nun doğduğu mağara.
O sítio onde nasceu Sadako.
Sadako'nun babası kimdi?
Quem era o pai de Sadako?