Sander tradutor Português
46 parallel translation
Pekala, Sandor haklı çıktı.
De qualquer forma, o Sander estava certo.
Burası hiç de tekin değil, Sander.
Pá, isto é assustador, Sander.
Ben Sander Vanocur, Beyaz Saray.
Sander Vanocur na Casa Branca.
Andy, Highline, Sander Systems'e karşı davsında etkili bir paya sahip.
O Andy está muito interessado no Highline contra Sander Systems.
Sander Systems Highline'ın tablolama programını kopyalamış.
A Sander Systems copia o programa de facturação da Highline.
Benim Sander'ın CEO Billwright'la olan ilişkimden etkilenme.
Abstraia-se da minha amizade com o administrador da Sander.
Eğer Sander Systems kazanırsa, genç dinamik bir şirket biter.
Se a Sander Systems ganhar, é destruída uma empresajovem.
Telif hakları yasaları tam olarak Sander'ın yaptığına karşıdır.
As leis do copyright foram criadas para impedir o que a Sander faz.
Günaydın. Ben Sander Vanocur. GNT dünyadan haberler.
Boa noite, Sander Vanocur da GNT com as notícias do mundo.
Sander Vanocur hattımızda...
Sander Vanocur de prontidão.
Bu foto Sander'ın cesedinin bulunmasının üzerinden bir saat geçmeden alınmış.
Esta foi tirada na noite passada, menos de uma hora depois de encontrarem o corpo.
Senin önce bizi sonra Sanders'i sattığını anlamadığımızı mı sanıyorsun?
Você acha que eu não sabia que nos trairia e depois trairia o Sander?
Yeni Mercedes, çamaşır makinesi, kurutucu üstündeki lanet Jil Sander bluzu. NasıI?
Do Mercedes novo, das máquinas a condizer do raio da blusa Jil Sander que tens vestida.
Jill Sanders elbisem... biliyor musun - hiç bir fikrin var mı?
O meu fato Jil Sander, sabes... Sabes onde está?
Bir arkadaşım var, Danielle Sander.
Mas eu tenho uma amiga, Danielle Sander.
- Jill Sander.
Acho que me esqueci de lhe pedir o seu número.
Lou Sanders'ın eşinin başı ağrıyordu.
A mulher do Lou Sander tinha dores de cabeça.
Ziva, Teğmen Sanders'ın yaptıklarının, yediklerinin listesini gönderdi.
Ziva ligou com uma lista dos passos... do Tenente Sander, onde foi, o que comeu.
Barron James, Sander Lawyer ve Hasta La Vista grubu için alkışlayın!
Juntem as mãos para Barron James e Sander Lawyer com Hasta La Vista, Hermano!
Şerif Sanders ve yardımcısını öldürmekten.
Pelo assassinato do Sherif Sander e seu capataz.
Sander!
Sander!
Sander, neler oluyor?
Sander, o que se passa?
O, Sander Lee.
Esse é o Sander Lee.
- Sander Lee nasıl?
Qual é a situação de Sander Lee?
- Sander'in anne babasıyla konuştum.
Falei com os pais do Sander.
- İki herifin kimliklerini tespit ettim.
Consegui identificar os dois homens de Sander Lee.
Eğer bu herifler Lee'yi sorguluyorlarsa hâlâ bir şey arıyorlar demektir.
Se estavam a interrogar o Sander Lee, acho que ainda andam à procura de alguma coisa.
Onu satmak, arkadaşı Sander Lee'ye çok güzel bir hazine sağlayabilir.
Vender o livro deixaria o parceiro, Sander Lee, com um belo pé-de-meia.
Belki de hiç kimse onu aramak için Sander Lee'nin peşinden gelmesin diye ondan kurtulmak istiyordu.
Talvez o Renner planeasse livrar-se do livro para que ninguém viesse atrás de Sander Lee procurá-lo.
Dolaplardan bahsetmişken Sander Lee'ninkine dalmadan önce bir şey bulabildin mi?
Por falar em armários, encontrou alguma coisa antes de mergulhar no de Sander Lee?
Leslie Sanders'ın evi, James'le eş değiştirdiğiniz yer.
A casa da Leslie Sander, onde você e o James iam para o swing.
Ben, Doktor Sander Halvorson.
Sou o Dr. Sander Halvorson.
Sander?
Sander!
- Sander, o noktayı aşmış durumdayız.
Mas, Sander, nem sequer sabemos se estão vivos.
Sander'ın testleri hazır olana kadar onları kilit altında tutarız.
Contudo podemos prende-los, até que os testes do Sander estejam prontos.
Sanırım bu Sander'ın sesi.
- Acho que era o Sander.
- Sander.
- É o Sander.
Sander Black çok alçak bir adam.
Sanders Black é um homem muito, muito pequeno.
Atlantic'ten Marty yine aradı. Sander Lonegan'ın temsilcisiyle öğle yemeği yiyeceksiniz.
Martin, do The Atlantic, ligou outra vez.
Dr. Sander'ın ona herşeyi anlatmadığı düşünüyor.
Mas está convencido que ela esconde algo.
Oleksander.
Olek-sander.
O zamandan beri, belirtileri gösteren üç hasta daha var iki hemşire ve Dr. Sander'ın sevgilisi.
Desde essa altura, houve mais 3 pacientes com sintomas... Duas enfermeiras e o namorado da Doutora Sanders.
Jil Sander'ın imzasını taşıyan bir raf kıyafet var.
Há uma arara de Jill Sander e alguns John Varvatos.
Sander?
Sander?
Sander Lee Tasarımı.
Decorações Sander Lee.