English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ S ] / Sanmıyorum

Sanmıyorum tradutor Português

31,663 parallel translation
Çalıştığını sanmıyorum.
Acho que isto não está a resultar.
Beni affedeceğini de hiç sanmıyorum.
Acho que nunca me perdoará.
Bunun anketleri iyi etkileyeceğini sanmıyorum.
Duvido que isso a ajude nas sondagens.
Aradığın her neyse orada olduğunu sanmıyorum. Muhtemelen değildir.
O que quer que procures, não creio que esteja aí.
Bunu yapacağımı sanmıyorum.
Acho que não vou fazer isso.
Bunun için yeteri kadar önemli biri olduğumu sanmıyorum.
Não sou suficientemente importante.
Sona erdiğini sanmıyorum.
Não creio que tenha terminado.
Nedense bunu isteyeceğini hiç sanmıyorum.
Não me parece que queiras isso.
Pek çalabileceğimi sanmıyorum.
- Acho que não vou poder tocar.
Bu arada evet beni tam anlamıyla bir cehenneme soktuğun için hala sana kızgınım ve bunun da hemen geçeceğini sanmıyorum.
E, sim, ainda estou zangado contigo. Tu puseste-me, literalmente, no inferno e eu ainda não estou preparado para perdoar isso.
Ashlynn ve Wyatt hakkında konuşmak istediğimi hiç sanmıyorum şu an.
Olha, não quero falar sobre a Ashlynn nem sobre o Wyatt.
Sanmıyorum.
Não me parece.
Söylediğim gibi, sanmıyorum.
Tal como eu disse... Não me parece.
Bunu yapabileceğimi sanmıyorum.
Eu acho que não consigo.
Sana karşı olan nefretimi açıklamaya yetecek bir kelime olduğunu sanmıyorum.
Acho que não há uma palavra para descrever a quantidade de ódio que sinto por ti neste momento.
Pek sanmıyorum, Damon.
Aí é que está, Damon.
Sanmıyorum.
- Não, não vais.
Ama pek bir şey çıkacağını sanmıyorum.
Mas não acho que eles vão a lado algum.
Tamam biz elçilerin bu olaya dahil olduklarını tanrı onlara dokunana kadar bildiklerini sanmıyorum.
Certo, bom, temos muita certeza que os profetas nem sequer sabem que estão no campo de jogo até serem na verdade tocados por Deus, por isso...
Sanmıyorum.
Acho que não.
Hayır, hiç sanmıyorum.
Não me parece.
Hayır, sanmıyorum.
Não, acho que não.
Engel olabileceğimi sanmıyorum.
Não vejo como poderia.
- Sanmıyorum.
- Não me parece.
Nişanlımın hoşuna gideceğini sanmıyorum.
Acho que o meu noivo não iria gostar.
Bunu yapacağımızı sanmıyorum.
Acho que não devemos fazer isto.
Sanmıyorum.
Penso que não.
Ama hayır, onlardan birinin, Jared'ın ölmesini istediğini sanmıyorum.
Mas acho que nenhum deles queria o Jared morto.
Butch'ın onu tanıdığını sanmıyorum.
Acho que o Butch não o conhecia.
Bayan Ortiz, erkek arkadaşınızın çok iyi bir adam olduğunu düşünmüyorum ama sizi terk etmeyi planladığını da sanmıyorum.
Ortiz, acho que o seu namorado não era um homem bom, mas acho que não tencionava deixá-la.
Yaşayacağını sanmıyorum.
Acho que não se safa.
Bunun iyi bir fikir oluğunu sanmıyorum.
Penso que não é uma boa ideia.
Bunun organ bağışları için geçerli olduğunu sanmıyorum, tamam mı?
Não me parece que isso se aplique à doação de órgãos, certo?
Ve açıkçası ırkçılıkla karşılaşmayacağım bir dönem olduğunu sanmıyorum.
E honestamente, não consigo pensar numa era a que podemos ir, onde eu não enfrentaria algum tipo de racismo.
Buna asla alışabileceğimi sanmıyorum.
Acho que nunca me conseguirei habituar a isso.
Bunların zayıfı olduğunu sanmıyorum.
Acho que não há nenhuns fracos.
Kendim de bir kız olarak söylüyorum. Bu sinir patlamasının projemizle bir ilgisi olduğunu sanmıyorum.
Falando como uma filha, não sei se esse acesso teve algo a ver com o nosso projecto.
Düşünmeme gerek olduğunu sanmıyorum.
Não sei se tenho que pensar nisso.
- O lakaptan çok hoşlandığını sanmıyorum.
- Acho que ele não gosta dessa alcunha. - Não?
- Bildiğimi pek sanmıyorum.
- Acho que não conheço esse tipo.
Hiç sanmıyorum.
Acho que não.
Senin tutumlarına sahip bir Wells'i daha kaldırabileceğimi sanmıyorum.
Porque não sei se aguento outro Wells com os teus métodos.
Buna senin karar verebileceğini pek sanmıyorum.
Acho que não tens muitas opções.
- Hiç sanmıyorum ama çözeceğim.
Duvido, mas vou descobrir.
Hiç sanmıyorum dostum. Bence asıl şehirde yol açtığın onca zarar yüzünden bedel ödeyecek olan sensin.
És tu que vais pagar por todos os danos que fizeste à cidade por muito tempo.
Benim Dünya'mın parasını kabul edeceklerini sanmıyorum.
Tenho a certeza que não vão aceitar dinheiro da minha Terra. - O que é isto?
- Bu isme sahip bir ırkın barış içinde geleceğini sanmıyorum.
Esse não é o nome de uma espécie que vem em paz.
Ama ilaçların işe yaradığını sanmıyorum.
Mas acho que não estão a funcionar.
Yardıma ihtiyacım olacağını sanmıyorum.
Acho que não vou precisar.
Bunun geçerli olduğunu sanmıyorum!
Acho que não se aplica!
- Sanmıyorum.
- Penso que não.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]