Santorini tradutor Português
44 parallel translation
Vincenzo Santorini, bomba uzmanı.
Vincenzo Santorini, demolições.
Bebeğim, Santorini Adasını hatırlıyor musun?
- Querida, lembras-te de Santorini?
Santorini'nin tepelerinde kendime bir villa inşa edeceğim.
Eu vou construir uma mansão nos rochedos de Santorini.
Ah, Santorini arkadaşlar.
Ah, Santorini, meus amigos.
Santorini, Yunanistan
Santorini, Grécia
Santorini'de peşindeydiler. Gus'ı öldürüp, tekneyi batırdılar. - Neden?
Seguiram-na desde que chegou a Santorini, onde mataram o seu amigo Gus e lhe afundaram o barco.
Santorini karteli.
O cartel Santorini.
Santorini mi?
Santorini?
Santorini'deki küçük evimizde.
Na nossa casa de Santorini.
- Ağzıma bir damla almadım o zamandan beri... - Santorini mi?
Eu não tomei uma gota disso desde Santorini, huh?
- Santorini de neyin nesi?
- O quê? O que é Santorini?
Santorini. Yunanistan'da.
Santorini na Grécia.
Kim kıl payı kaybetmiş onu aramaya başlamalısın.
Eu não tomei uma gota disso desde Santorini, huh?
O sabah Santorini'de uyanıp gemiden indiğini öğrendiğimdeki kadar acıtmadı. Evet.
Não dói tanto como acordar naquela manhã em Santorine e descobrir que tinhas fugido do barco.
Bir santorini açayım.
Vou abrir o Santorini.
Santorini, ona 500 bin dolara patlamıştır.
Santorini, deve ter costado 500 dólares.
Santorini.
Santorini.
Harrow'un Santorini'de satılık bir villası var. Orası- -
Harrow tem uma vila à venda em Santorini, é uma...
Yunan adaları tarafında bir mavi tura katılmıştım ve Santorini'de durduk. Sonra, gemiye yetişmek için koşarken ayakkabım düştü.
Foi num cruzeiro pelas ilhas gregas e tínhamos parado em Santorini e ao correr para voltar ao navio o meu sapato caiu.
Santorini ne kadar büyük ki?
De que tamanho é Santorini?
Elinde hâlâ Santorini mavisi var.
Ainda tens tinta azul-clara nas mãos.
Ayrıca, bu Santorini mavisi değil, Santorini gök mavisi.
A propósito, não é azul-claro, é azul-céu.
Santorini'de uyanıp da kendini bir yatta bulmakla karşılaştırıldığında bir hiç.
Não dói tanto como acordar naquela manhã em Santorini e descobrir que saltaste para um barco.
Santorini'de ne oldu?
O que aconteceu em Santorini?
Santorini'yle ilgili, orada aradığın şeyle ilgili.
É sobre Santorini, sobre o que estavas à procura lá.
Sadece artık Santorini'de değil.
Só que já não está em Santorini.
Santorini'de aradığın şey hakkında.
É sobre Santorini, o que procuravas lá.
İki yıl kadar önce Santorini'de yeniden evlendiğini öğrendim.
Descobri que ia voltar a casar há dois anos em Santorini. Finalmente.
Sonunda! Ne olmuş Santorini'de?
O que aconteceu em Santorini?
Santorini'deki gün batımları.
Àquele pôr-do-sol de Santorini...
Bunu biliyorum. Bu Santorini adasını meydana getiren Tera volkanıydı.
O vulcão Thera, que criou a ilha de Santorini.
Joan. Santorini operasyonunun dosyalarını almaya geldim.
Joan, vim buscar os ficheiros da operação Santorini.
Santorini operasyonu.
A operação Santorini.
Santorini'de motor kazası.
Desfiz uma mota em Santorini.
İspanya'ya, şehir dışına, yatılı okula, Santorini'ye gidebilirsin.
Tu fugiste para a Espanha, para o norte, internato, Santorini.
- Santorini daha benim tarzım.
Santorini era mais o meu estilo.
Patrick ve Keith, gerçek ismi bu Santorini'de tanışmışlar.
O Patrick e o Keith, esse é o verdadeiro nome dele, conheceram-se em Santorini.
Sonra da tabiki Santorini'ye gitmemiz gerekiyor ve Sicilya'ya bayılırsın.
Então, claro, precisamos de ir a Santorini. E adorarias a Sicília.
Belki biraz vinsanto için Santorini'ye gideriz..
Podíamos ir até Santorini para beber Vinsanto.
Santorini, San Sebastian...
Santorini, San Sebastian...
Yeni Santoron Assyrtikosu deniz yemeğiyle nasıl oluyor merak ediyordum.
- Sim. Tenho estado ansioso por ver como o novo assyrtiko de Santorini acompanha bem o marisco.
... Paranın yatmasından sonra- - " Koordinatlar yazmış.
Ao receber seus fundos, o título de propriedade da Vila Santorini, "
- - salı gece yarısı Santorini Villası'nda teslim edilecektir. "
Escreveu as coordenadas GPS, "... serão transferidos terça, à meia-noite. "
Peki ya Santorini?
E que tal Santorini?