Sapo tradutor Português
1,412 parallel translation
Kaderin hangi namussuz parmağı seni bir Corrino kurbağasından... sırıtık bir Atreides dalkavuğuna çevirdi?
Como é que foste abençoada com tais aconselhamentos, Irulan? O destino transformou-te de um sapo Corrino numa psico-fã da família Atreides!
Ve kurbağa, solucan, salyangoz, eşek arısı, tavşan ve ayı...
Um sapo, uma minhoca, um caracol, uma vespa, um coelho e um urso.
Kurbağanın kanatları olsa poposunu yere o kadar çarpmazdı.
Se um sapo tivesse asas não batia tanto com o rabo no chão. Não.
Pırtlamayı duydun mu?
Ouviste este sapo?
Öyleyse sen de aptal bir Fransız kurbağasısın.
Isso faz de si um sapo francês.
Kurbağa.
Sapo.
Meşin suratlı, kurbağa gözlü, rezil, pislik herif.
Aquele nojento, cara de cu, olho de sapo, filho da mãe...
- Kedi ve fare bir ikiliyse kurbağanın çifti... - Sinek.
O gato é para o rato, como o sapo é para...
Bekle, kurbağa!
Espera, sapo!
Tahmincinin biraz aşağılanmasının zamanı geldi.
Já é tempo desta raposa velha engolir um sapo!
kurbağaya ayakları üstünde durur halde pantolon giydirin ihtiyar adamın kıçı aynen böyle görünür.
O rabo de um velho parece um sapo em pé....... a colocar um par de calças velho.
Kurbağa onları yukarı çekiyor.
O sapo a puxar as calças para cima.
- Ve bu da bir kurbağa çığlığı.
E este é o grito de um sapo.
- Hayır. Bu da Kuzey Kraliçe Boğa kurbağasının sesi.
Não, este é o som de um sapo do Quebec do norte.
Maymuna benzese bile...
Ele poderia ser um sapo ou um geek.
Afedersin, seni kurbağa sandım.
Desculpa, pensei que fosses um sapo.
Yağmur fırtınasında bir kurbağadan daha kurnazdır,
Ele é mais manhoso do que um sapo molhado numa tempestade.
- Kurbağamı gördün mü?
- Viram o meu sapo?
Charlie ıslahevi yolunda, Mark'ın kurbağası...
O Charlie vai para a casa de correcção, o sapo do...
- Kurbağan kimsenin umurumda değil Fed Ex.
- Ninguém quer saber do teu sapo, DHL.
Beans iyi bir kurbağaydı.
O Beans era um sapo bom.
Pislik herif üstüne atladıysa, kılıcın bir suçu yok.
Que culpa tem o lago se o sapo pula dentro.
Bir pislik azaldı.
Um sapo a menos.
Aynısını kurbağaya yapmadın mı?
Não fizeste o mesmo ao sapo?
Balığın, kurbağanın, yılanın buna nasıl katlandığını sanıyorsun?
como é que achas que o peixe, o sapo e a serpente aguentaram?
Eğer bu hayvanlardan birisi balık kurbağa ya da yılan ölmüşse bu taşı hayatının geri kalanında hep kalbinde taşıyacaksın.
Mas se algum dos animais, o peixe, o sapo ou a serpente, estiver morto Carregarás a pedra no teu coração para o resto da tua vida.
Bunu senin gibi bir kurbağa suratlıdan duymak istemiyorum.
Não admito isso, de um cara-de-sapo como tu
Kurbağasın sen, kurbağa.
Ele é um sapo...
Bu dağdan ayrılıyoruz.
SAPO! - Iremos sair da montanha.
Geldi dedi ki : "Kesin kurbağaları yemek için dalmıştı."
Ela disse : "Foi o que eu pensei, mergulhou e foi contra um sapo."
Hareketli bir kurbağasın, ha?
És tipo um sapo irrequieto, não és?
Peki "yağcı" ya ne dersin?
Bem, é que tal "sapo"?
Toad keten, kurbağa keten.
Linho de sapo, linho de sapo.
Leo kurbağa keten aldın mı?
O Leo conseguiu o linho de sapo?
Hem yeşil olan, hem de "Selam, ben bir kurbağayım." diyen şey nedir?
O que é que é verde e diz : "Olá, sou um sapo"?
Konuşan bir kurbağa.
Um sapo falante.
Kara kurbağa tükürüğü.
- Correcto. Muco de sapo.
Jackson ile çıkmaya başladığımızda, turşu şenliğine gitmiştik. Üzerinde dev bir kurbağa olan bir gömlek giymişti. "Ne şeker kurbağa" dedim.
Ele ia com uma camisola com um sapo gigante.
6. ayımızda, ban kurbağalı bir biblo hediye etti. Noel'de, bir kurbağa biblosu daha verdi.
Quando fizemos seis meses de namoro, deu-me um bonequinho de sapo.
Perulu bir dövüş kurbağası.
Um sapo lutador peruano.
Umarım şu "Froggy Kur Yapmaya Gitti" albümünü satmamışsındır.
Espero que não tenhas vendido aquele disco, "O Sapo queria cortejar".
Kurbağa mı? Yoksa annen mi?
Uma rã, um sapo, ou a tua mãe?
Bu o. Seninki sessiz rol küçük kurbağa.
O teu papel é mudo, sapo roufenho.
Bir kurbağa mı madam?
Sapo, madame?
Belki de kurbağa olan sizsiniz.
Talvez o sapo seja a senhora.
- "Bağırsak gevşetici"?
- "Laxante de Rebento de Sapo"?
"Kurbağaları sever misin?" dedi.
Para tentar fazer conversa, disse-lhe : "Que sapo giro."
Ailesine de söylemiş.
E, no Natal, deu-me outro bonequinho de sapo.
TVRIP düzenleme ve eklemeler : black _ milk
scrubsteam. no. sapo. pt
Suya ulaşabilirler mi bilmiyorum. J.D.?
Não sei se chegam à água, mas... scrubsteam.no.sapo.pt
Hey, Perulu dövüş kurbağasını ben getirdim.
Eu também trouxe um sapo lutador peruano.