English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ S ] / Sarajevo

Sarajevo tradutor Português

156 parallel translation
Söyleyin. Haziran 1914'te Saraybosna adında bir yeri duymuş muydunuz?
Em Junho de 1914 tinha ouvido falar da cidade de Sarajevo?
Avusturya arşidükü Saraybosna'da öldürülünce, Avusturya Sırplara savaş açtı... ve öfkeli birliklerin gelmesinden korkan insanlar Deniz yoluyla kaçmayı denediler, ve İtalya kıyısında giden bir gemiye bindiler.
Quando assassinaram o Arquiduque da Áustria em visita a Sarajevo, a Áustria declarou guerra à Sérvia... a população aterrorizada com a chegada das tropas enfurecidas com o horrível atentado, tentando escapar por mar, a alcançar num barco à vela, as costas de Itália.
Sen, Saraybosnalı!
Vem, Sarajevo.
Güneye git, Saraybosna'ya, Tuzla'ya doğru.
Vái por Sarajevo e Tuzla.
Sarajevo ya da Somali gibi şeyler hakkında konuşmam.
Há vários temas, e não me refiro a Sarajevo, Somália e assim...
- Sarajevo'da bir Sırp tarafından.
- Por um sérvio em Sarajevo.
Yüce Tanrım, Sarayevo'ya benziyor.
Meu Deus! Parece Sarajevo!
Şu ana kadar Saraybosna'daki bir kilisede suikasta kurban giden Bosnalı-Sırp papaz Zarko Preljevik'e yapılan saldırıyı üstlenen olmadı.
Até agora, não se sabe quem matou o Ministro das Finanças Sérvio-Bósnio, Zarko Preljevich, assassinado numa igreja de Sarajevo.
Saraybosna'dan canlı olarak bildirdik, ben Jean Rogers, CNN.
Jean Rogers, em directo de Sarajevo para a CNN.
Kırk dördüncü paralelin geçtiği yer... Saraybosna.
O paralelo 49 passa por Sarajevo.
- Saraybosna'daki bankaları araştır.
- Dra. Keller, venha cá. - Compare-o com os bancos de Sarajevo.
Kordech faturasındaki banka hesabı. Saraybosna'nın bir Sırp semti olan Grbavica'da bir adrese kayıtlı. Güzel.
A conta bancária da factura da Kordech, é de uma morada em Grbavica, nos arredores de Sarajevo.
10 mahalleyi yerle bir edebilir ve Saraybosna gibi kalabalık bir bölgede 100.000 insanı öldürebilir.
- Ainda pode arrasar dez quarteirões. - Estão a transmitir-nos a fita. Pode matar cem mil pessoas numa zona densamente populada como Sarajevo.
Saraybosna'ya asla ulaşamaz. Dur, oraya gitmiyor.
Ele não consegue chegar a Sarajevo.
Saraybosna'da piyanistlik yapan bir üvey kardeşi var.
Tem um meio irmão pianista clássico em Sarajevo.
Saraybosna'da satın almış.
Diz que o comprou em Sarajevo.
SARAJEVO'YA HOŞ GELDİNİZ
"BENVINDO A SARAJEVO"
Her yerde onu arıyoruz. Neredeyse öleceğiz ama onun haberi yok
- Ficámos dando voltas nas ruas de Sarajevo tentando encontrá-lo.
'Jordan Flynn, Sarajevo.'
'Sou Jordan Flynn, de Sarajevo.'
Sarajevo ile alakası yok, senin için söylüyorum.
- Não foi sobre Sarajevo, foi sobre ti.
Hadi oradan dostum, kimse Srajevoyu bilmiyor, ama herkes beni tanıyor.
- Na minha terra, ninguém ouviu falar de Sarajevo, mas ouviram falar de mim.
'Bu çocuklar için ev, Ljubica Lvezic yetimhanesi 'Sarajevo'nun cephelerinden birinde.'
'Para estas crianças, a sua casa é o Orfanato Ljubica Ivezic numa das muitas linhas de fogo de Sarajevo.'
Sarajevodan daha kötü olan, 13 ülkeyle daha uğraşıyoruz.
Nós lidamos com problemas em 13 países no mundo que estão piores que Sarajevo.
'Zaned, Sarajevo'nun yakınlarındaki bir kasabadan.
'Zaned é de uma aldeia perto de Sarajevo.
Sarajevo'dan çıkmak istiyor.
- Ela quer sair de Sarajevo.
Sarajevo'da bir konser vereceğim.
- Vou fazer um concerto aqui em Sarajevo.
Ama bunu henüz yapmayacağım, Çünkü Sarajevo henüz daha dünyanın en kötü 14. bölgesi.
- Mas não vou fazer nada agora, porque Sarajevo é só o décimo-quarto pior lugar da terra.
'Geçen hafta, sniperlar, Sarajevo'dan ayrılmakta olan bir otobüse ateş açtılar.
'Esta semana, atiradores dispararam contra um autocarro que fugia de Sarajevo.
Fakat Sarajevo'da bir saatlik ateşkes ve onları götürmek için her iki taraftan da iznimiz var.
- Mas temos uma hora de cessar - fogo para atravessar Sarajevo e permissão de ambas as autoridades para levâ-los.
Sarajevo'dan bir kız.
- É uma menina de Sarajevo.
Miss Beseiged Sarajevo'ya hoş geldiniz.
- Bem-vindos ao Miss Sarajevo Sitiada.
Sarajevo ile başlayarak.
Começando com Sarajevo.
Bu savaşla hayatımın farklı şeyler olduğunu düşünüyordum.
- Eu pensava que a minha vida e o cerco a Sarajevo eram coisas diferentes.
Şimdi Sarajevo'da savaştan başka bir hayat olmadığının farkına vardım.
- Agora dou-me conta de que não há vida em Sarajevo excepto o cerco.
Savaş Sarajevo'dur.
- O cerco é Sarajevo.
Sarajevo'nun en iyi oyununu oynamaya hazır mısın?
- Preparado para jogar o jogo favorito de Sarajevo?
Şimdi Sarajevo da, her şey satılık ya.
- Agora, em Sarajevo, tudo está à venda.
Özellikle ara vermek için durduğunda Sarayevo'da. - Hey.
Em especial quando faz escala em Sarajevo.
Saraybosna'da suikast.
"Assassínio em Sarajevo".
İmparator Sırplar'ın üzerine yürüyerek Saraybosna'da... yaptıklarının hesabını sormaya kararlıydı.
O Império estava ansioso por iniciar a guerra contra a Sérvia, para punir os Sérvios por aquilo que tinham feito em Sarajevo.
Saraybosna'da işler çığırından çıkınca, dağlarda yaşayan kuzenimin yanına gittik. Tanzic, Sırp ordusunda subaydı.
Quando Sarajevo ficou um caos, fui para a montanha, ter com os meus primos.
Anya Rugova. Doğu yakasında bir restoranı var. "Saraybosna."
Anya Rugova, tem um restaurante no lado Este, Sarajevo.
SARAJEVO RESTORANI DOĞU 72. CADDE 1250 NUMARA
RESTAURANTE SARAJEVO SEGUNDA-FEIRA, 20 DE SETEMBRO
Ekonomistler 1984 Oyunları'ndan sonra Sarajevo'nun yaşadığı patlamayı bizim de yaşayacağımızı öngördü.
Os economistas prevêem que a cidade sofra o mesmo crescimento que Sarajevo, após os jogos de 1984.
Saraybosna'da gün boyu çocuklarla oldu, hediyeler dağıttı, hatta özel Noel ağacını süslemelerine yardım etti.
Em Sarajevo, passou o dia com crianças, distribuindo prendas e ajudando-as a decorar uma árvore de Natal muito especial.
Sarayevo bitti. Amiraliniz gelip size cesaret asılamamızı istedi.
Depois de Sarajevo, o vosso almirante quis que vos animássemos.
İlk belirti Saraybosna'da gösterdi kendini, sonra da Belgrad'da.
Os primeiros sinais de paranóia apareceram em Sarajevo, e em Belgrado.
Buldukları şeylerin arasında "Saraybosna Duvarı" na rastladılar.
Entre outras coisas que eles encontraram estava o meu guião "Sarajevo Wall".
Bu, önceleri Saraybosna denen bölünen kentin parçası olduğumun hayati bir kanıtıydı.
Isto foi uma prova vital de que eu fiz parte no desmembramento do que era chamado Sarajevo.
Maryland, Proxima, Sarajevo - yıllar boyu Gama Çeyreğinde kaybolmuş
A Maryland, a Proxima, a Saravejo...
Büyük patronun uçağı Saraybosna'dan yeni geldi.
O voo do gordo chega de Sarajevo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]