English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ S ] / Sayende

Sayende tradutor Português

2,103 parallel translation
Senin sayende, kim olduğumu biliyorum ve hiçbir şey bunu değiştiremeyecek.
Graças a ti, sei quem sou. Nada vai alterar isso.
Hepsi de senin sayende, Leela.
E tudo graças a ti, Leela.
Senin sayende hayattayız, yaşıyoruz ve benliğimize sahibiz.
Em Ti, vivemos, movemo-nos e temos o nosso ser.
Sayende dışarı çıkış izinlerin 30 gün askıya alındı.
Tlim-tlim! Ganhaste uma suspensão de 30 dias.
Sayende bir kurşun yedim 3 litre kan ve bağırsağımın 7 santimini kaybettim.
Graças a si, fui alvejado, levei quatro litros de sangue e 45 centímetros de intestino.
Bak bir dinle. - Sayende hazır değilim artık.
- Agora não estou preparado.
Bunların hepsi senin sayende olacak.
E deve-se tudo a ti.
Her güzel şey, senin sayende gerçekleşecek.
Tudo de bom que aconteceu deve-se a ti.
Gidiyorum ; çünkü sayende acıkıyorum.
Eu vou-me embora porque foder contigo dá-me fome.
Bunun mümkün olacağını sanmazdım ama sayende ciddi ciddi Kraliçe Sophie-Anne'i özlüyorum.
Não achava possível, mas fez-me ter saudades da Rainha Sophie-Anne.
Tüm bunları senin sayende yaptım.
Fiz tudo isto por tua causa.
Şimdi seninle gelirsem ruhum ebediyen mutsuz olacak ama sayende mutlu olabilirim.
Mas se for contigo, a minha alma nunca será feliz e eu... Eu posso ser feliz, graças a ti.
Sayende, güvelik görevlisi Rory ile flört etmem gerekti.
Graças a ti, tenho um encontro com um segurança chamado Rory. Rory...
Senin sayende yani.
Bem, graças a ti.
Ama senin sayende benim millerce uzakta olduğumu düşünüyorlar.
Mas graças a ti, acham que estou a milhas de distância.
Christopher, senin sayende özgür.
O Christopher está em liberdade por tua causa.
Sayende oğlunun hastalığını sakladığımı düşünmüş!
Fizeste-a achar que lhe escondi a doença do filho.
Sayende yıllık editörü oldum, mezun olmadan tezimi verdim okulda onur komitesine seçildim.
Fizeste de mim a tua editora do anuário, a aluna excelente, aluna de honra na Faculdade de Medicina.
Hava dalışı eğitmenimle evleniyorum, ve bu senin sayende!
Vou casar com o meu instrutor de paraquedismo graças a si.
Ah Sheila, kendimi Külkedisi gibi hissediyorum sayende.
Estás a fazer sentir-me como uma Cinderela.
Bu dünyada sahip olduğun her şey benim sayende.
Tudo o que tens, deves-me a mim!
Çünkü sayende, Valerie'ye yalan söylemek zorunda kaldım.
Porque foi por causa de ti, que tive que mentir à Valerie.
Sayende bebeğimi taşıyan kadına yalan söylemek zorunda kaldım.
Por causa de ti, eu tive que mentir à mulher que carrega o meu filho.
Senin sayende, durduğumuzda bile saçım bu şekilde kalacak.
Graças a ti, o meu cabelo fica assim quando paramos.
Teşekkür ederiz, senin sayende başardık Meru.
Obrigado. Devemos isso à Mer.
İki arada bir derede kalacağım sayende.
- Estás a deixar-me numa situação delicada.
Sayende bunları dolaylı yoldan yaşıyor gibiydim.
E posso ter vivido indiretamente essas aventuras através de ti.
Senin sayende kafasında o kadar şey var zaten.
- É muito para ele... - Queres confundi-lo?
Sayende yerin dibine battım, Frank!
Tu acabaste comigo, Frank.
Sayende haysiyetsizin biri oldum çıktım! Hem... Öbür çocuklar nerede?
Roubaste toda a dignidade que já tive, e... onde está o resto das crianças?
Bunların hiçbiri senin sayende olmadı!
Fizeram isto tudo, não graças a ti!
Odaklanmaya ve işimi yapmaya çalışıyorum ve sayende sürekli dikkatim dağılıyor.
Eu tento-me concentrar, fazer o meu trabalho e estou a ser sempre distraida por ti.
Var, hem de sayende gani gani var.
- Tenho muitas, graças a si.
Senin sayende baba olmuştu.
Ele foi bom para ti.
Sayende en kötü rüyamız gerçek oldu.
Graças a ti, os nossos piores receios concretizaram-se.
Elimde tek kalan bu... ve bu da senin sayende.
Isto é tudo o que me resta... e eu só tenho isto por tua causa.
Bir şey bulacaksak senin sayende olacak.
Se chegarmos a resolver é porque tu és boa.
Sayende evimiz dopdolu!
A casa está cheia!
Senin sayende oldu!
- Meu Deus, tu conseguiste! - Eu não...
Senin sayende.
Graças a ti.
Güzel. Ama Lisa beni hayal kırıklığına uğratırsa, senin sayende bu kraliçe yumurtası bizi kurtaracak.
Bom, mas se a Lisa falhar, graças a tí, este ovo Real irá salvar-nos.
Ama bu gece senin sayende okulu asmış gibi hissettim. Bunu sevdim.
Se não conseguirmos alimentar uns soldados na nossa aldeia que foram alvejados ou pior, pelo Rei e pelo país, estamos mal.
Ve sayende kariyerimde basamak atladım.
Tu fizeste a minha carreira.
İyi, sayende.
- Está óptima, graças a ti.
Sikerim şansı ; senin sayende oldu.
Sorte do caralho que tiveste.
Sayende hayatımı inandırıcı oyunlar yapma çabasıyla arka planda heba ettiğimin farkına vardım. Artık daha verimli şeyler yapmak istiyorum.
Você fez-me perceber que passei a vida toda alienado a jogar simuladores, e agora quero sair disto e fazer a minha vida valer algo.
Bugün böyle bir dedektifsem bunun senin sayende olduğunu bilmeni isterim.
Eu só... Queria que soubesses que... Que sou a detective que sou por tua causa.
Sayende biraz para bulacaklar.
Vão leiloá-los. - Vão angariar imenso dinheiro.
- Sayende.
- Graças a si.
Sayende ben zaten ölüyüm, vampir.
Já estou morta, vampiro.
Senin sayende oldu, harikasın.
Não acredito.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]