English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ S ] / Sağlığına

Sağlığına tradutor Português

1,197 parallel translation
Sağlığına, ve arkadaşlığımıza.
Um brinde por este encontro.
Yaşlandıkça sağlığına dikkat etmemen hoşuma gidiyor.
Gosto de ver um homem de idade a arriscar tudo por tudo.
Sağlığına.
À sua saúde.
Bu akıl sağlığına çok büyük bir katkıda bulunmuş olmalı.
Deve ter contribuído muito na sua sanidade mental.
Sana akşam yemeği ısmarlayarak iyi sağlığına katkıda bulunacağım.
Pela sua boa saúde convido-a para jantar.
Yaralandın ; fakat sağlığına kavuşacağını düşünüyorum.
Feriram-lhe, mas acredito que ficará bem.
Veteriner çağır, ufaklığı eski sağlığına kavuştursun.
Chamamos um veterinário e pomos o bichinho saudável?
Sağlığına.
Erxi, bebe.
Sağlığına kavuşman için kim baktı?
Quem cuidou de ti?
Haydi, sağlığına.
Bota abaixo.
Yani sağlığına dikkat etmezsen ne yapmam gerekir?
Ou seja, se não te importas com a tua saúde, porque haveria eu?
Bu gece eski sağlığına kavuşmak için iyi uyumalısın, hayatım Tekrar düzelmenin tek yolu bu.
Tem de descansar bem para recuperar as forças, é a única maneira de melhorar.
- Biliyormusun, sana bir tavsiye vereyim, eğer bu işi bu kadar ciddiye alırsan sağlığına zarar verebilir.
Este trabalho prejudica a saúde se for levado demasiado a sério.
Bir testi şarabım dışarıda da kara Othello'nun sağlığına içmek isteyen Kıbrıslı yiğitler var.
Vinde, tenho um caneco de vinho e Iá fora estão alguns bons homens de Chipre que gostariam de beber à saúde do negro OtheIIo.
Bunu diyeceğimi hiç düşünmezdim, Mollari ama imparatorun sağlığına içiyorum.
Eu nunca pensei dizer isto, Mollari, mas... À saúde do seu Imperador. E, talvez, à sua saúde também.
Bu sağlığına zarar verebilir.
Um risco à sua saúde.
Hamlet birinci ya da ikinci elde kazanırsa yahut üçüncüde berabere kalırsa Danimarka kralı Hamlet'in sağlığına kadeh kaldırılacak ve birinci atacak, şarap kupasının içine.
Se Hamlet der o primeiro ou segundo toque... ou encerrar a prova com o terceiro... que todos os canhões disparem. O rei brindará ao fôlego de Hamlet... e porá na taça uma pérola... mais valiosa do que aquela da coroa dinamarquesa!
"Danimarka kralı Hamlet'in sağlığına içiyor."
Agora o rei brinda a Hamlet.
Kraliçe kadehini senin sağlığına kaldırıyor, Hamlet. Teşekkür ederim kraliçem.
A rainha brinda à tua fortuna, Hamlet.
Sağlığına dikkat etmelisin.
Tens de cuidar da saúde.
Sağlığına!
À sua!
Hayır, sağlığına düşkündür.
Não, é fanático pela saúde.
Birini sağlığına kavuşturmak başka bir gün olmasını bekleyerek ölümü takip etmeye benziyor.
Quando curamos alguém, é como se afugentássemos a morte, obrigando-a a esperar por outro dia.
Sağlığından söz etmen tuhaf.
Tem piada falares na saúde.
ama bunun yerine Borg'u sağlığına geri kavuşturdunuz, bir misafir gibi tedavi ettiniz, ona bir isim verdiniz ve evine gönderdiniz. Neden?
Sim, senhora.
Bir sağlık görevlisi kılığına girmek zorunda kaldım.
Tive que me fazer passar por oficial de sanidade.
- Bunu Sağlık Bakanlığı'na bildirdiniz mi?
- Relatou isso à Ordem dos Médicos?
- Bunu Sağlık Bakanlığı'na bildirdiniz mi? - Tabii.
- Fez queixa à Associação de Médicos?
Onu seveceğine, rahat ettireceğine, koruyacağına, hastalıkta ve sağlıkta, yaşadığınız sürece her şeyden feragat edip yanında olacağına söz veriyor musun?
Prometes amá-la, consolá-la, honrá-la e mantê-la na doença e na saúde, e, renunciando a toda as outras, ser-lhe fiel
Sağlığına içelim.
Saúde!
Doktor Hesse, sağlık bakanlığında iyi şanslar.
Dr. Hesse... boa sorte na audiência.
Tabi ki insan deneylerinin üniversite ve sağlık bakanlığı kurullarına aykırı olduğunu biliyorsun.
Sabe que a universidade... é contra experimentos com humanos.
O kahveye gittiğimizde... kapıda "Sağlık Bakanlığı tarafından kapatılmıştır" yazısını gördük.
Quando chegámos ao café... havia um aviso na porta, onde se lia : "Fechado pela lnspecção Sanitária."
Çünkü yaşadığım yalanına inanmamı sağlıyor.
Assim tenho a ilusão de que talvez esteja vivo.
Öyleyse bu raporun Sağlık Bakanlığı'na ulaşmasını neden istemiyorsun?
Porquê então o desespero de isto chegar ás mãos do PCM?
Kurtardığı adam insanların bu çadıra gelmesini sağlıyor.
O homem que ele salvou é uma atracção na tenda do reverendo.
Sağlık Bakanlığı'na göre, Barnett'in ölüm belgelerini imzalayan Dr. Ridley,... 1979'tan beri resmi olarak doktor değilmiş.
De acordo com a AMA, o Dr. Ridley, que assinou a certidão de óbito do Barnett, não é médico licenciado desde 1979.
Komutanın sağlığına!
À saúde do nosso general!
Bir sağlık sığınağı olarak hizmet sunan ve kamu yararına çalışan...
Oferecendo os serviços de retiro de saúde e centro social...
Bu hep beraber yoldaş Marko'ya teşekkür ettiğimiz andır. Bizimle ilgilendiği bütün o yıllara, yiyeceğimizi sağlamasına ve sağlığımızı korumasına.
Este é o momento em que todos nós agradecemos ao camarada Marko por todos estes anos em que ele olhou por nós, nos deu comida e nos assegurou os cuidados de saúde.
Sağlığının pek iyi olmadığını duymuştum.
Disseram-me que a saúde dele é fraca na melhor das hipóteses.
Palyaço Krusty ürünlerinin sağlıksız,... oyun parkının bir ölüm tuzağı ve Tonya Harding'in düğün gecesi videolarını sattığı iddialarına karşı kendini korumak için bir basın toplantısı düzenledi.
Krusty o Palhaço falou hoje à imprensa para refutar a falta de segurança dos seus produtos o perigo do seu parque e que esteja a vender vídeos da noite de núpcias da Tonya Harding.
Sağlığını ya da görünüşünü düşündün mü?
Já pensaste na tua saúde e na tua aparência?
Onu akıl sağlığı yasasına göre gözetim altına almam için... gerekli belgeleri hazırladım.
Já preenchi os papéis permitindo-me interná-la, sob as cláusulas da Lei da Saúde Mental.
Sağlığına içiyorum.
Bebo à tua saúde.
Sağlıklı çocuklar, başka çocuklardan kaptığı mikrobu yanlarına yaklaşmasan bile, sana bulaştırabilir.
Crianças saudáveis podem passar-nos anginas de outros miúdos, mesmo sem nos chegarmos a eles.
Bu ülke kısmen şu düşünce üzerine kurulmuştur benimsenmeyen konuşma milletin sağlığı için hayati önemdedir.
Este país assenta, em parte, na crença de que discursos impopulares são vitais para a saúde da nação.
Rita Robbins, Ernest Bilko'yu sevecek onurlandıracak hastalıkta sağlıkta...
Rita Robbins, aceita Ernest G. Bilko para amar e honrar, na riqueza e na pobreza, na saúde e na doença...
- Annemin, sağlığı için deniz havasına ihtiyacı var.
- O ar do mar faz-lhe bem à saúde.
Pekala. Ailemin çıkarları ve akıl sağlığı adına sizden Emily ile bir daha konuşmamanızı istiyorum.
Muito bem, no interesse da minha família e da sua paz de espírito, peço-lhe que não volte a falar com a Emily.
Mulder, Modell'in beyninde tümör olsaydı sağlığı çok daha kötü halde olurdu.
Vamos ao que interessa, se o Modell tivesse um tumor cerebral os efeitos na sua saúde seriam mais pronunciados.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]