Scarlet tradutor Português
316 parallel translation
Görüyorsun Scarlet, senin için deli oluyorum.
Ouve, Scarlet, sou doido por ti. Sempre fui.
"Çok samimiyim, Scarlet, umurumda değil!"
'Francamente, nâo quero saber! '
Ferrers Dosyaları ile boğuşuyorum, ve Doktor Watson bana şu Scarlet ateşi yüzünden tabanları vura vura kaçtığını söyledi. ve sonrası tabii ki, duruşması yaklaşan
Estou preso com o caso dos documentos Ferrers e o Dr. Watson diz-me que os seus pés foram atacados por esta epidemia de escarlatina e está à porta o julgamento Abergavenny.
Kafem, Fransızlarla dolup taşıyor, hep şu harika'Kızıl Farekulağı'yüzünden.
O meu café está cheio de francius, e tudo por causa desse maravilhoso Scarlet Pimpernel.
'Kızıl Farekulağı', hiç de harika falan değil.
O Scarlet Pimpernel não é maravilhoso.
'Kızıl'sosta Tavuk'Farekulağı','Farekulağı'sosunda'Kızıl'Tavuk, ya da,'Kızıl Farekulağı'sosunda İri ve Güvenilmez Görünümlü Sosisler.
Galinha Pimpernel com molho Scarlet, galinha Scarlet com molho Pimpernel, ou salsichas com um aspecto muito suspeito em molho Scarlet Pimpernel.
Şu'Kızıl Farekulağı'sosu nasıl yapılıyor?
- Como é feito o molho Scarlet Pimpernel?
'Kızıl'Sivilce bu, efendim.
É uma espinha Scarlet, sir. - A sério?
'Kızıl Farekulağı'nın kim olduğunu tahmin etmeye çalışıyoruz, böylelikle, ona hayranlığımızı ifade etmek üzere güzel bir posta havalesi gönderebileceğiz.
Estamos a tentar adivinhar quem é o Scarlet Pimpernel, para lhe podermos enviar um enorme postal a expressar a nossa admiração.
Bayan Miggins, iri bir tabak domuz paçası, kurbağa bacağı ve salyangoz kulağı istiyorum lütfen, hepsi de bol bol'Kızıl Farekulağı'soslu olsun.
Um prato enorme de pés de porco, pernas de sapo e orelhas de caracol. Tudo encharcado no seu adorável molho Scarlet Pimpernel.
-'Kızıl Farekulağı'bizi kurtaracaktır.
- O Scarlet Pimpernel virá salvar-nos. - Hah!
Hiç önemi yok, nasıl olsa Kızıl Farekulağı bizi kurtarır.
Não interessa mesmo, porque o Scarlet Pimpernel vai-nos salvar.
'Kızıl Farekulağı'nın her an buraya geleceğini düşündükçe öyle heyecanlanıyorum ki.
Estou tão excitado por pensar que Scarlet Pimpernel vai chegar a qualquer momento.
- Hurra! 'Kızıl Farekulağı'bu!
É o Scarlet Pimpernel!
Alışılagelmiş eski zehirli fincan numarasına kanacaksan'Kızıl Farekulağı'olmanın ne önemi var ki?
Para que é que se é o Scarlet Pimpernel se vais cair no velho truque do copo envenenado?
'Kızıl Farekulağı', inanamıyorum.
Scarlet Pimpernel, o caraças.
Kızıl Aptal, daha hoşuma gitti.
Scarlet Git ( Estúpido ), é mais isso.
Bir an'Kızıl Farekulağı'nın sizi kurtardığını sandım.
Pensei por momentos que o Scarlet Pimpernel os tinha salvo.
İnanılmaz bir hikayeydi, bizzat'Kızıl Farekulağı'na layık bir hikaye.
Essa é uma história incrível, digna do próprio Scarlet Pimpernel.
Çünkü, efendim'Kızıl Farekulağı'benim.
Porque, veja, sir... .. Eu sou o Scarlet Pimpernel.
Yani, Blackadder'Kızıl Farekulağı'nı kurtardı.
Então o Blackadder salvou o Scarlet Pimpernel.
Sizce gerçekten'Kızıl Farekulağı'mıydı?
Acha mesmo que ele era o Scarlet Pimpernel?
Malumunuz,'Kızıl Farekulağı'asla kimliğini ifşa etmezdi.
Scarlet Pimpernel nunca revelaria a sua identidade.
Yani, aslında aramanız gereken kişi öyle biri olmalı ki, mesela, Fransa'da bulunmuş bir aristokratı kurtarmış, ama "Kızıl Farekulağı mısın?" diye sorulduğunda da, "Kesinlikle değilim" diyecek kişi.
Então o que de facto procura é alguém que, digamos, acabou de estar em França e salvou um aristocrata, mas que quando lhe perguntam, "É o Scarlet Pimpernel?", ele responde, "Claro que não".
Blackadder,'Kızıl Farekulağı'sen misin?
Blackadder, é o Scarlet Pimpernel?
Ziggy, buraya Scarlet O'Hara'yı çuf çuf tarafından ezilmekten kurtarmak için burada olduğun konusunda 86.7 % oranında emin.
Ziggy tem 86.7 % de certeza de que você está aqui para salvar a Scarlet O'Hara ali de ser, uh... espremida por um piuí.
Ben burada yokken dikkat et bayan Scarlet sağcıların ordusuna geçmesin.
Na minha ausência, vê se a Scarlett fica longe do Union Army.
Lisedeyken ben de senin gibi "The Scarlet Letter" okurdum.
Também li "A Letra Escarlate" no liceu.
- Teşekkürle, Scarlet.
Obrigada, scarlet...
- I'm scarlet!
- Estou corada!
Bu Will Scarlet.
É o Will Scarlett.
Tam aksine Yüzbaşı Worf, kıyafetiniz, sizin Will Scarlet olduğunuzu gösteriyor.
Ao contrário, tenente Worf. Sua vestimenta lhe identifica com o personagem Will Scarlet.
Will Scarlet.
Will Scarlet.
Scarlet ikinci adım.
Scarlet é o meu nome do meio.
Tam adım Will Scarlet O'Hara.
Chamo-me Will Scarlet O'Hara.
Scarlet'e söyle umrumda değil.
Diga para Scarlet que sim eu me importo.
- Scarlet! - Orada bekle, Andy! - Sakin olun!
- Espera, Andy.
Sternberg'ün Dietrich ile yaptığı yedi film arasında erotik manipülasyonu gösterişinde en barok ve en cesur olanı "The Scarlet Empress" di.
A mulher que adoras está muito perto de ti, não está? Amo-te, adoro-te.
Tıpkı Rhett'in Scarlet'i terk ettiği gibi!
Ele deixou-me como Brett deixou Scarlet!
" Scarlet, hiçbir kadını seni beklediğim kadar beklememiştim.
Sou um soldado do Sul que a ama.
Bu güneyli asker seni seviyor! Ve öpücüklerinin anısını yanında savaşa götürmek istiyor! Öp beni Scarlet! "
Mandem-me a procurar à morte com a doce recordação, beije-me, Minha Rosella...
- Sevgili Scarlet, ölümümle buluşmaya gittiğim halde neden bana kızgınsın anlamıyorum. - "Scarlet öpüşmek için askerliğimin bitmesini mi bekleyeceğiz?" - Hayır geri zekalı!
"Scarlet, apesar de eu estar a ir de encontro à morte".
İstesen de istemesen de er ya da geç benim olacaksın, Scarlet.
"Mesmo que você não queira, Scarlet..." "... mais cedo ou mais tarde será minha. "
Scarlet olsaydım seninle çoktan evlenmiştim.
- Se eu fosse a Scarlet, já me teria casado contigo.
Scarlet! Seni seviyorum!
Scarlet... eu amo-te!
Seni seviyorum Scarlet!
- "Scarlet, eu esperarei por ti..."
Seni o kadar çok bekledim ki...
"Scarlet, eu esperarei por ti com muita paciência"
Bu bir hıyanet!
O Scarlet Pimpernel é um herói
'Yahuda İskaryot'M.S. 31'de En İyi Havari Yarışmasını kazandığından beridir, en önemsenen insanoğlu bu.
Scarlet Pimpernel é o ser humano mais sobrevalorizado, desde que Judas Escariote ganhou em 31 A.C. a competição de melhor discípulo.
- Scarlet!
- Scarlet.
Ben Güneyli bir askerim ve seni seviyorum.
"Scarlet, esperei por ti com uma paciência espantosa..."