Scotty tradutor Português
1,759 parallel translation
Folsom'u seveceksin, Scottçık.
Vai gostar de estar em Folsom, menino Scotty.
Scotty.
Scotty.
Benimle ilişkini sen bitirdin, Scotty.
Tu é que acabaste tudo comigo, Scotty.
Bak, Scotty, şüpheli bilet reddinde bulunabilirim ama bir dahaki sefere, lütfen taksiye biner misin?
Talvez consiga que te retirem isto. Mas da próxima vez, podes ir de táxi?
Ve biliyor musun, seninle ye ve kaç yapmayacağım, Scotty.
E sabes...? Não vou jantar contigo para te deixar.
- Scotty, benim bir ilişkim var.
Scotty. Tenho uma relação.
Saul.
Saul. Scotty.
Ben Scotty. Kevin'in eski sevgilisi.
Sou o ex do Kevin.
Seni görmek güzel, Scotty.
Prazer em ver-te, Scotty.
Scotty'yi hatırlarsın. Ah, elbette.
Lembra-se dele.
Scotty'yi hatırlıyorum.
Claro que me lembro do Scotty.
Yapma, Scotty, benimle konuşuyorsun.
- Vá lá, Scotty, sou eu.
Scotty, depresyondayım.
- Scotty, eu estou deprimido.
Hafta sonları yok dedim. Sarah, bak, Scotty yanımda.
Disse que ao fim-de-semana não dá.
Temizlemeye çalışıyorum...
O Scotty está cá, estou a tentar limpar...
Jason'a senin ve Scotty'nin küçük "pijama partisi" nden bahsettin mi?
Falaste ao Jason da tua festa de pijama com o Scotty?
Asıl soru, Scotty ile yatıyor musun?
E tu, andas a dormir com o Scotty?
Biliyor musun, evet, onunla Scotty hakkında konuşmadım.
Não fui eu. Pois, e não lhe falei do Scotty.
Scotty'nin benimle kalmasına neden izin verdiğimi bilmek ister misin?
Queres saber porque é que deixo o Scotty ficar lá em casa?
Scotty?
Scotty?
- Scotty, seninle ilk karşılaştığımda bizim -
Scotty, quando te conheci, achei que éramos...
Çünkü sen işleri ağırdan almak istediğini söyledin, Scotty.
Porque disseste que querias ir devagar, Scotty.
Scotty, seninle olmak istiyorum.
Scotty, quero estar contigo.
- Scotty gördü mü?
- O Scotty viu?
- Scotty her şeyi başından beri izliyor.
- O Scotty assistiu a tudo.
Scotty Kitty, kız kardeşim ve eşi Senatör
O Scotty disse, que talvez gostasse de uma foto autografada da,
Scotty, bu çok hoş.
Scotty, isso é tão querido.
Scotty'nin ailesi Arizona'dan geldiler.
Os pais do Scotty conduziram o caminho todo desde o Arizona.
Scotty kuş kızartmasını et suyuyla yemeği çok severdi, değil mi?
O Scotty costuma salteá-las com molho ao lado, certo?
Scotty gibi.
Bem, e não como o Scotty.
Limonlu, sarmısaklı karides alacağım.
Scotty. Acho que vou comer os camarões tigre com limão e alho.
Ben Scotty'i doğurduğumda çok gençtim.
Tive o Scotty em muito nova
Scotty, çok özür dilerim.
Scotty, peço imensa desculpa.
Scotty'nin ailesiyle tanıştığımda, insanları yargılamamnın tüm yolları kestiğini gördüm.
Está bem, quando conheci os pais do Scotty pela primeira vez, apercebi-me que "demonizar" alguém pode ir para os dois lados.
Doğruyu söylemek gerekirse, Scotty'nin ailesi ve ben geyikler hakkında konuşmaktan daha öte biryerdeyiz.
Porque para dizer a verdade, os pais do Scotty e eu estamos bem melhores agora do que estaríamos se tivéssemos falado de alces durante três horas.
İç işlerinin geçen hafta, Scotty'le görüştüğünü duydum.
Soube que os A.I. vieram semana passada e conversaram com o Scotty.
Bir şey mi ima ediyorsun, Scotty?
Quer reformular essa frase, Scotty?
Bu senin kendi hatan, Scotty.
Por culpa sua, Scotty.
Ailem öldüğünde Scotty beni evine aldı.
Quando os meus pais morreram, o Scotty acolheu-me.
İsmini Scotty sanıyordum.
Pensava que o nome dele era Scotty.
Evet, Scotty.
Sim, o Scotty.
Scotty'i evime aldım, ve... işte baban, ergenlik döneminden geçerken.
Eu acolhi-o e... Este é o teu pai quando estava a atravessar a fase estranha dele.
Scottie Pippen hakkında olmasın?
É sobre o Scotty Pippen?
Scotty!
- Porra. - Peguei.
Kime inanacağımı bilmiyorum. Abe'e mi yoksa Scotty'ye mi?
Não sei em quem acreditar no Abe, ou no Scotty?
General Hospital'daki Scotty'i andırıyor.
Faz-me lembrar o Scotty no General Hospital.
- Scotty, ben... bekle.
- Scotty. Espera.
Scotty.
Com o Scotty.
Acıkmış olabileceğini düşündüm.
SCOTTY
Bir sorun mu var?
"Transporta-me Scotty" ( frase de Star Trek ) Há algum problema?
- Scotty, şu askerlerin hepsini durdur çantalarını kontrol et, her birini! - Dur, dur bakalım!
- Espera, espera.