Seeger tradutor Português
109 parallel translation
Hadi, Seeger.
Toca a andar, Seeger.
Yanımda koşacak yeterli enerjiniz var oraya gidin ve bana 50 verin!
Seeger, Mayo, Worley! Vocês estão cheios de energia! 50 flexões!
Bedeninin üst taraflarını güçlendirmen gerekiyor gibi, Seeger!
Precisas de trabalhar o tronco, Seeger.
- Burada ne yapıyorsun?
- Que fazes aqui, Seeger?
O duvarı aşmadan buradan çıkmayacaksın, Seeger!
Não sais daqui até subires esse muro, Seeger.
Erkek mi olmak istiyorsun, Seeger?
Queres mesmo ser homem?
Babasından yeterli ilgi görmeyen o kızlardan mısın? Sırf baban oğlan istiyordu, diye Seeger?
És uma dessas meninas que não tiveram a atenção do papá porque ele queria um filho?
İşte bu. Bu seni her zaman yener, Seeger - senin zihnin bir kadınınki gibi.
É por isso mesmo que falhas sempre!
Hey, Seeger!
Seeger!
- Seeger, sen ondan sonrasın.
- Seeger? És a seguir.
Tamam, Seeger. Sıra sende.
Seeger, és a seguir.
Tamam, Seeger, hadi.
Seeger, despacha-te.
Tamam, Seeger!
Muito bem.
Fena değil, Seeger. Fakat hala o duvardan atlaman gerek.
Nada mal, mas ainda tens de subir ao muro.
- Seeger, TJ'i unutma.
- Não te esqueças do T.J. " s.
Beraber yapalım, Seeger.
Vamos fazer isto juntos.
- Hadi, Seeger.
- Anda, Seeger.
- Seeger, kalk.
- Seeger, de pé.
- Hadi, Seeger.
- Seeger, vamos!
Duvarda yürü, Seeger!
Sobe o muro, Seeger!
Seeger!
Seeger!
Seeger, yürü!
Seeger, sobe!
Çek! Çek, Aday Seeger!
Puxa, cadete Seeger!
Nasıl gidiyor, Mayo ve Seeger? Biraz problem mi var?
Então, Mayo e Seeger, estão a ter dificuldades?
- Tebrik ederim, Asteğmen Seeger.
- Parabéns, alferes Seeger.
Topçu Çavuş Asteğmen Seeger...
Sargento artilheiro, alferes Seeger...
Sherry Seeger onların sadece beş veya altı dolar tutacağını söylüyor.
A Sherry Seeger diz só custam cinco ou seis dólares.
Jack Seeger, İçişleri. İlk kim geliyor?
Jack Seeger, A.I. Quem é o primeiro?
Şu Seeger denen adamı tanıyor musun?
Conheces este tipo, o Seeger? Sim.
- Kurbanın kimliği teşhis edildi mi? - Yüzbaşı James Seeger.
É o Tenente James Seeger.
Yüzbaşı Seeger'ın radarcısıyla konuşacağım.
- Falar com o co-piloto do Tenente.
- Laura Seeger? - Benim.
- Laura Seeger?
Laura Seeger kocasının arkada ahşap atölyesi olduğunu söyledi.
A Laura Seeger disse que o marido tinha uma oficina.
- Laura Seeger'in iki köpeği var.
- A Laura Seeger tem dois cães.
Sağdaki ise iki bölge uzakta öldürülen David Trully'den değil üç numaralı kurban Yüzbaşı Seeger'dan çıkanlan kurşun.
A da direita não foi extraída do David Truly, a segunda vítima, mas da terceira, o Tenente Seeger.
Julius'la Seeger'dan çıkan kurşunlar aynı.
- As balas têm a mesma origem.
Bir taklitçi değiise neden Seeger'ı başka bir yerde öldürüp cesedini yola attı?
Por que razão foi o Seeger levado para outro local, depois de morto?
Laura Seeger kocasının cinayetini örtbas etmek için rasgele iki kişiyi öldürüp seri cinayet süsü verir mi?
Acham que a Laura Seeger matou duas pessoas quaisquer, para se pensar que foi um assassino em série que lhe matou o marido?
Bakalim Laura'nın söyledikleri doğru çıkacak mı.
Vamos ver se o álibi da Laura Seeger se aguenta.
- Belli ki Laura Seeger yapmış olamaz.
Como é óbvio, a Laura Seeger não é culpada.
- Ben kadının geçmişini araştırırım.
- Vou investigar a Seeger a fundo.
Donanma pilotuna göre Jimmy Seeger'in epey parası varmış.
Para aviador, o Jimmy Seeger tinha muito papel.
Laura Seeger o kadarını da alamazmış. Evlilik anlaşması imzalamış.
É mais do que a Seeger teria recebido no divórcio, por causa do acordo pré-nupcial.
Seeger'in dedesi parayı nasıl kazanmış?
- O avô dele ficou rico como?
- Laura Seeger'ın DNA'sını arattım. Aynca ilk olay yerinden alınan idrar örneğinin de DNA sonuçları geldi.
Comparei o ADN da Seeger com o da urina no local do primeiro crime.
Laura Seeger cinayet saatinde başka bir yerdeydi ama.
- O álibi dela é fortíssimo.
Yüzbaşı Seeger'ın tıbbi açıdan sizi şikayet ettiğini söylemediniz.
Não me disse que o Tenente Seeger tinha apresentado queixa contra si.
Şikayete göre Yüzbaşı Seeger'ı taciz etmişsiniz.
De acordo com a queixa, andava a assediar sexualmente o Tenente.
Yuzbaşı Seeger'la ben olayları farklı yorumluyorduk.
Eu e o Tenente interpretávamos os factos de formas diferentes.
Yapılmadı çünkü Yüzbaşı Seeger ondan önce öldürüldü.
Não chegou a haver. Antes disso, o Tenente Seeger foi assassinado.
Cinayet silahını bulup Seeger'a bağlamalıyız.
Temos de encontrar a arma e associá-la à Seeger.