Seoul tradutor Português
109 parallel translation
Seoul'de, Kore'de doğdum.
Em Seul, na Coreia.
- Seoul'de, Kore'de doğdu.
- Nasceu em Seul, na Coreia.
Evet, Seul Milli Üniversitesi'ne müracaat ettim.
Sim, eu estou tentando a Universidade Nacional de Seoul - UNS.
- Seul'den mi geldin?
- És de Seoul?
- Seul'den.
- De Seoul.
Seul'ün neresinden?
De que parte de Seoul?
En önemli konferansı için Seul'e gitti.
Foi a Seoul à conferência de directores.
Bunları Seul'e müşterime... göndereceğim.
Eu envio isto... para o meu cliente em Seoul.
Seul'mü?
Seoul?
Seul'de kızını gördün mü? Hayır, dostum.
- Andas com uma rapariga de Seoul?
Öyleyse Seul'e niye geldin?
- Não, man. Então pra que é que vieste para Seoul?
Adresimiz ;
A morada é Seoul
Seoul Yeongdungpo Yeouido...
Yeongdungpo Yeouido...
Suwon şehir değil, Seul bir şehir.
Suwon não é uma cidade, Seoul é que é.
Birkaç gün boyunca hasta yattı... ve Seul'deki büyük bir hastaneye yatmak için ayrıldı.
Ela ficou doente durante uns dias e partiu para um grande hospital em Seoul.
Seul'e.
Para Seoul.
Eğer gelirsem Seul'de görüşürüz.
Vemo-nos em Seoul, se eu for.
Aydınlatma lambalarını hedef alın, araçları zaptedin.
Seoul, abordagem nocturna e captura de veículos.
Az önce Seul'e girdiler.
Eles entraram em Seoul há pouco.
SEUL'DE GÜPEGÜNDÜZ TERÖR
Amanhecer de terror em Seoul
Seulde gelen Yoo Jin kaltağı ile takılmaya devam edin... ve size gününüzü göstereyim anladınız mı?
Continuem a andar com aquela cabra de Seoul, Yoo Jin E eu farei com que vocês se toquem, perceberam?
Seul'lu kaltaklar kahrolsun.
As cabras de Seoul não prestam
Önceleri sıkılmıştım ama şimdi Seul'den fazla seviyorum.
A principio era chato mas agora prefiro isto a Seoul
Annem benim yüzümden Seul'de, hastanede.
A minha mãe está no hospital de Seoul por minha causa
1939 - SEOUL
1939 SEOUL
Seul'e döndüğümüz zaman, her şeyi seks-makinası Park'a bırak.
Quando voltar a Seoul... Deixa-o à máquina sexual PARK.
Kim herhalde bir yeraltı aracıyla Seoul'a doğru kaçıyordur şu anda.
O Kim já deve estar no riquexó clandestino a caminho de Seul.
Komünist birlikleri Amerikan kuvvetlerince Seul dışına sürüldü.
As tropas comunistas têm estado a ser afastadas de Seoul, na Coreia pelo exército americano, comandado pelo General Douglas MacArth...
Sonunda tası tarağı toplayıp, Seul'e taşındım. Çünkü kendi pastanemi açmayı kafaya koymuştum.
No fim, fiz as malas e mudei-me para Seoul, uma vez que estava motivado para abrir a minha própria pastelaria.
Beni Seul'e götürür müsün?
Podes levar-me para Seoul, Geum-ja?
Hiç Seul'e gittin mi?
Já estiveste em Seoul?
Seul'de değil.
Não em Seoul.
The Seoul Gateway ülkedeki en iyi otellerden biridir.
O Seul Gateway é um dos melhores hotéis do país.
Seoul.
Então, Seul?
Seoul Gateway'a hoş geldiniz!
Bem-vindas ao Hotel Seul Gateway.
Anladığım kadarıyla, kızınız... Ulusal Seoul Üniversitesi'nde okumuş...
Sei que a sua filha frequentou a Universidade de Seul.
SeuI - 5 / 4 / 2004 Eğer bütün rakmları toplarsan 5 + 4 + 2 + 4 = 15, sonraki soygunun tarihini bulursun. 15 / 7 / 2004 toplam 28 oluyor ve sonraki..
Seoul - 5 / 4 / 2004 se adicionares todos os números 5 + 4 + 2 + 4 = 15, saberás a próxima data para o próximo roubo 15 / 7 / 2004
Bir çok kişi, K.D.H.C'nin, Güney Kore / Seoul'de eğitilen 11 bin tankla misillemede bulunabileceği konusundaki endişesini dile getirdi.
Muitos expressam a preocupação de que a RPDK contra-ataque com as suas 11000 peças de artilharia apontadas a Seul, capital da Coreia do Sul.
N.S.C, tam da Seoul'daki askeri olmayan personelin boşaltılmasını tartışmak için toplanmışken, Birleşik Devletler eski başkanı Jimmy Carter'den bir telefon geldi.
Quando o Conselho Nacional de Segurança discute a evacuação de todo o pessoal civil em Seul, há uma chamada telefónica do ex-presidente Jimmy Carter.
Sayın Başkan, o füze üssüne saldırırsak K.D.H.C 11.000 ağır silahını kullanarak Seoul'a kesin bir karşı saldırıda bulunur.
Sr. Presidente, se atacarmos essa base de mísseis, a RPDK seguramente contra-atacará Seul com as suas 11,000 peças de artilharia.
Tim'den bir müfreze, Seoul'de bir ticari uçağa binip Kuzey Kore'ye yerleşebilir...
Os Operações Especiais apanhariam um vôo comercial em Seul e saltariam sobre a Coreia do Norte.
INCHEON ULUSLARARASI HAVAALANI. SEOUL, GÜNEY KORE
AEROPORTO INTERNACIONAL DE INCHON SEUL, COREIA DO SUL
Kuzey Kore radarlarını, Kazakistan semalarında atlatırız sonra Seoul'a döneriz.
Sairemos do radar norte-coreano sobre o Kazaquistão, e voltaremos a Seul.
Seoul'e gelecekler.
Irão para Seul.
Doğu Almanya'nın Berlin'e gittiği gibi, Seoul'e gelecekler.
Irão para Seul como a Alemanha Oriental foi para Berlim.
Seoul'e gelip, ekonomimizi yok edecekler.
Irão para Seul e destruirão a nossa economia.
Mee Yong Chae, Uluslararası Kore Haber, Seoul.
Mee Yung Chae, Noticiário Internacional da Coreia, Seul.
Seul'den nakil geldi.
Foi transferido de Seoul.
Hiç Seul'de böyle birşey gördün mü?
Nunca vi isto em Seoul?
Seul'de televizyonumuz vardı.
Temos televisão Seoul.
Seul...
Seoul...