Shoes tradutor Português
55 parallel translation
Yumuşak Ayakkabılar.
Soft Shoes, tenho que me lembrar.
- Billy "Beyaz Ayakkabı" Johnston.
- Billy "White Shoes" Johnston.
A Night Full of Shoes filminde çok iyiydi.
Esteve tão bem em "A Night Full of Shoes".
# Put on your high-heel shoes
* Coloque yourhigh-heeI sapatos
Bay komik ayakkabılar.
Funny Shoes. ( Sapatos engraçados ).
Komik ayakkabılar.
Funny shoes.
Bay Komik Ayakkabılar.
Mr. Funny Shoes. ( Sr. Sapatos Engraçados )
Shirt, shoes, sneakers, socks! Greg Montgomery totally rocks! - Haberleri duydum.
Camisa, sapatos e meias a rigor, Greg Montgomery é o vencedor!
Git, kış, kış Kışlık ayakkabılar.
Shoo! Shoo! Shoo, shoes ( = sapatos ).
The Simpsons
The Simpsons - S12EP06 The Computer Wore Menace Shoes
Onlarla gidersen gecenin sonunda çimento dolu ayakkabıların olacak.
Vais com eles e vais acabar a noite em "cement shoes".
"Çimento ayakkabılar" mı?
"Cement shoes"?
O halde şu Şans bilmem ne meselesine bir bakabilirsin.
Então podias ver nele aquilo dos "San-shoes"...
Seç favori ayakkabılarını
Choose your favourite shoes
Seç favori ayakkabılarını, Al hüzünlerini otomatiğe
Choose your favourite shoes And keep your blues on cruise control.
Gerçek bir doğrucu başı.
Um tipo "Goody Two-shoes".
Gerçekte "Phil" demek olan, Mercury Worldwide Shoes'da... Amerika'nın önemli ressamlarından bazılarının şaheserleri bulunur. Bu tabloları yalnızca çok önemli toplantılara katıIan... terfi eden... ya da kovulanlar görebilir.
A Mercury Worldwide Shoesque, na realidade, é o Phil, tem algumas das melhores obras-primas de artistas americanos... vistas apenas por pessoas que vão a reuniões muito importantes... uma promoção... ou o oposto.
'New York, New York'bu avare ayakkabılar
I wanna be a part of it new york, new york these vagabond shoes
Billy White Shoes, kornayı çal.
Billy White Shoes, aperta a buzina.
Burada bence güzel bir örnek,... Micheal Powell'in The Red Shoes filmindeki balerindir.
O melhor exemplo para mim é "Os Sapatinhos Vermelhos", de Michael Powell, sobre uma bailarina.
Annem, zerafet ve asaletle babamın yerini doldurdu. ... onun yönettiği gibi aynı eşitlik ve adaletle yönetti.
My mother filled my father's shoes com graça e dignidade e governada com a mesma mão justa com que tinha sido governada antes.
Bilmem, ayakkabı mağazasında tanıştığı bir herif.
Não sei. Alguém que ela conheceu no Shoes Etc.
- Ayakkabı mağazasında.
- En Shoes Etc.
- Ayakkabı mağazasında mı?
- Shoes Etc.?
Ben de adi heriflerden nefret ederim.
E eu odeio Brown Shoes.
- Less'in Ayakkabıları'ndan.
- Na Shoes for Less.
- "Boogie Shoes" şarkısına bayılırım.
Adoro a "Boogie Shoes".
"Onları bu kadar seviyorsun bari neden bir havlu kafaya vermiyorsun?" dedi.
coisas como "Goody Two Shoes" isto. "Florence Nightingale" aquilo.
Ben de sana Shoes ( ayakkabı ) diyeceğim.
Podia chamar-lhe Sapatos.
Shoes mi? Neden Shoes?
- Sapatos, porquê?
Ayakkabılı çocuklar?
Boys have shoes?
* Ayakkabım, tişörtüm, arkadaşlarım *
Shoes, my shirt, my crew
* Ayakkabım, düşüncelerim, arkadaşlarım, aklım *
- Ooh... - Shoes, my voice, my crew, my mind
Bırak her şeyi. Benimle geliyorsun.
- Shoes, tu vens comigo.
Evet, komutanım. Evet, komutanım. Asker, camı kır.
Shoes, parte o vidro.
"Brand-new tennis shoes, spooned and groomed, dipped and whipped, suited and booted, duded and looted."
Ténis novos, engomado e arrumado, excêntrico e derrotado, bem vestido e calçado, fixe e despojado.
Biliyorum çünkü, geçen hafta 17 çift denedim ve aldığım 16 çiftte de bağcık yoktu.
Eu sei, experimentei 17 pares na Shoes Unlimited a semana passada e nenhum dos 16 pares que comprei tinha atacadores.
Hayır. Jimmy Shoes.
Não, é o Jimmy Shoes.
Shoes'ı tanıyorsun.
Conheces o Shoes.
Shoes'i armam mı istiyor musun, istemiyor musun?
Quer que chame o Shoes ou quê?
They're gonna get some scuff marks on their shoes.
Vão ficar com arranhões no sapatos.
Ve bu nota göre, Kenny nihayet Chevalier, Galone ve Butler ayakkabıları ile imzayı atıyor.
E, segundo o memorando, o Kenny finalmente tem as assinaturas da Chevalier, Galone e Butler Shoes.
Put yourself in my shoes.
Ponham-se no meu lugar.
Leonard'ın Yaratıcı Ayakkabıları'nda müdür yardımcısı.
É subgerente da Leonard's Designer Shoes.
Donnie ile Steve Madden ayakkabılarının % 85'ini gizlice aldık.
Eu e o Donnie tínhamos 85 % da Steve Madden Shoes.
"The Knick" S01B02 | "Bay Paris Pabuçlu" Çeviri :
Temporada 01 - Episódio 02 Mr. Paris Shoes
Şehir merkezindeki Parade of Shoes mağazasında güvenlik görevlisiyim artık.
Trabalho de segurança na Parade Of Shoes em Midtown.
- Yumuşak Ayakkabılar.
- Soft Shoes,
- Williship'teki dükkandan.
- Na Miller's Shoes.
Tıp Fakültesinden mezun olduğumda yaptığım gibi.
Como quanto acabei o curso de medicina, e fiz uma dança à Billy "White Shoes" Johnson.
#.. Shoes and Brought me here. #
Tornar-se algo comercial.