Simonson tradutor Português
48 parallel translation
- Simonson, yakamı bıraksın yeter.
- Simonson, ele que se afaste.
Bay Simonson için düz hesap 279 dolar de.
Ficam 279 Ds certos para Mr. Simonson.
Sizi, Bay Simonson.
Quero-o a si, Mr. Simonson.
Hepsini arayıp "22A'da Bay Simonson katledildi." mi diyeceğim?
Chamo cada um e digo que Mr. Simonson foi chacinado?
Bay Simonson'ın korumasıydım.
Guarda-costas de Mr. Simonson.
- Simonson'ın mı?
- Do Simonson?
- Simonson nerede?
- E o Simonson?
- William R. Simonson.
- William R. Simonson.
- Simonson.
- Simonson.
Yeni görevin William R. Simonson'ın ikramı.
Cortesia do nosso próximo caso, William R. Simonson.
Bu Simonson büyük adammış.
O Simonson era um grande homem.
Simonson, William R.
Simonson, William R.
Simonson.
Simonson.
- Simonson önemli biri olmalı.
- O Simonson devia ser importante.
Simonson hakkında ne buldun?
Que descobriste do Simonson?
Simonson, Sol.
Simonson, Sol.
Simonson, Borden ve Santini firmasının büyük ortağı.
Sócio principal na Simonson, Borden e Santini.
Ve 2018'de Soylent, Holcox'u satın almış. Simonson da yönetim kurulu üyesi olmuş.
E, em 2018, a Holcox foi adquirida pela Soylent e o Simonson ficou na direcção.
Simonson olayını araştırıyorum.
Investigo o caso Simonson.
Simonson'la nereye giderdiniz?
Aonde ia com o Simonson?
Bu Simonson'ı anlayamıyorum.
Não entendo este Simonson.
Hayır, Bay William Simonson'ın ölümünü araştırıyorum.
Não, estou a investigar o homicídio de Mr. William Simonson.
Simonson'ın söylediği gerçek mi?
A que o Simonson lhe disse?
- Simonson olayını kapatıyoruz.
- Estamos a encerrar o caso Simonson.
Simonson dosyası resmen kapanmıştır.
O caso está encerrado.
Yönetim kurulu Simonson soruşturmasının derhal hallini istiyor.
Vim informá-lo de que a direcção está decidida a concluir já a investigação ao Simonson.
- Simonson'ın kilisesi.
- À igreja do Simonson.
Simonson'ın günah çıkarttığı rahip.
O mesmo a quem o Simonson se confessou.
- Niye Simonson'a tuzak kurdun?
- Por que armou a cilada ao Simonson?
Sen de Simonson gibi onlara mı çalışıyorsun?
Trabalha para eles como o Simonson fazia?
William Simonson hakkında.
É a respeito de William Simonson.
- Belki Simonson onlardan biriydi.
- Talvez o Simonson fosse um deles.
Simonson yönetim kurulu üyesiydi.
O Simonson era membro da direcção.
Asistan Steven Simonson A.B.D'nin en baba kardiologuna karşı mı?
Estagiário deseja apresentar queixa contra o maior cardiologista dos Estados Unidos?
İyi günler, Dr. Simonson. Efendim
Boa tarde, Dr. Simonson.
Dr. Simonson'dan istediğimiz şeyleri aldık.
Já temos o que queríamos.
Simonson'u, isteksiz biri için boşu boşuna... ... bir yatak harcamayacağına inandır.
Certifica-te de que o Simonson não está a desperdiçar uma cama com alguém que não está motivado.
Pekâla, Christian Simonson orada olacak mı?
E o Christian Simonson vai lá estar?
Film yapımcısı Christian Simonson şehre geliyor.
Christian Simonson, o produtor de cinema, está na cidade.
Dinle şimdi. Christian Simonson gelmeden önce onu buradan götürmeye çalışıyormuş gibi görünmemelisin. Fakat Christian Simonson gelmeden önce kızı buradan götürmelisin.
Não podes deixar que se note que estás a tentar tirá-la daqui antes de que a Christian Simonson apareça, mas deves tirá-la daqui antes de que a Christian Simonson apareça.
Hey, George, şu an Simonson Binasının tepesindeyim, kuzeye yol alıyorum.
George, estou no cimo do prédio, indo para norte.
Akşama Simonson'larla yemeğimizi unutma.
Não te esqueças do jantar desta noite com os Simonson.