Skin tradutor Português
105 parallel translation
" And the only thing we had sleep was a buffalo skin.
E a única coisa que tínhamos onde dormir... era uma pele de búfalo.
Reklam için prova öğleyin.
O ensaio no Skin Glow à tarde.
Skin olun, panik yapmayın!
Soldados! Soldados, acalmem-se! Não entrem em pânico!
Pacific Caddesi ve Çıplaklar Şehri'nden iki hane uzaktasın.
De maneira nenhuma. Estás a dois passos da Av. Pacifica e da Skin City.
Şu Dazlaklar yaptı, kaçarken gördük.
São esses Skin Heads. Mas os vimos sair.
Ne olacaksın peki Clive, Dazlak mı?
O quê vai ser então, Clive? Um Skin Heads?
Touchdown ilk vuruşu yapıyor, Skin önde.
Touchdown e abertura. Os Skins lideram.
Yerde çıplak yatıyo, üşütcek cırcır olcak valla!
His skin's been peeled off.
Celebrity Skin dergimle aynı gün gelmişti.
Chegou no mesmo dia que a revista Celebrity Skin.
Janie, o yumuşatıcılardan iki tane daha lütfen.
Janie, mais dois Skin So Softs, por favor.
Skin ol.
Fique calmo.
Eğer bir "Deri" ise en iyi korunma yolumuz.. Gerçekten kim olduğumuzu bilmemesi.
Se ele é um "Skin," a melhor protecção para nós, é ele não descobrir quem somos.
O bir "Deri"... ne anlama geliyorsa. Nasedo'yu öldürdü ve geri kalanımızı takip ediyor.
Ele é um "Skin" seja lá o que for... matou o Nasedo, e está atrás dos restantes.
Sen bir "deri" sin?
Tu és uma Skin?
O bir "Deri"!
Ele é um Skin!
Dostum Skin, bana sizin özel yaklaşımınızdan söz etti.
O Skin Man pôs-me a par da sua vocação.
Dostum Skin gibi.
Como o Skin Man?
- Önemli değil. Dostum Skin bana anlatıyor.
O Skin Man mantém-me informado.
- Dostum Skin söyledi.
Foi o Skin Man.
Teşekkür ederim, dostum Skin. - Bana böyle hitap etme.
- Agradeço, Skin Man.
Scully, dostum Skin beni köpük banyosundan arıyor.
O Skin Man está a telefonar directamente de um banho de espuma.
Lewis ve Clark'ın geyik derisi günlüğü 500 bin dolara satıldı.
O "Elk Skin Journal" de Lewis e Clark foi vendido por 500 mil.
O'nun Şekildeğiştirici ya da Deri Döken olduğu anlamına gelebilir ya da başka bir tip uzaylı, hakkında birşey bilmediğimiz.
Pode significar que ela é uma mutante, ou uma "Skin" ou qualquer outro tipo de alien que nós ainda não conhecemos.
Her gün kapısına FedEx'le "Skin" dergisi... ve bir kutu mendil gidiyor.
Todos os dias, recebe uma encomenda com uma revista pornográfica e uma caixa de lenços. Ali está o sinal.
- - Sakin ol, skin.
... Calma, calma.
Full moon, cinnamon skin, lust-filled nights.
Lua cheia, pele de canela, dá-me noites de prazer.
- Onu taraman lazım.
"Skin-ship" é importante.
Taramam lazımmış.
Ele disse "skin-ship".
Kesiyor derimi ve eziyor dudaklarımı.
She cuts my skin and bruise my lips
Yağ gibi bir tenin var.
Tu tens pele "olive skin".
Ten.
"Skin".
Sen zeytin yağı teni sever misin?
Gostas de pele "olive skin"?
Yani, ya adam kendisini vurdu, ya da çok yakındaki birisi tarafından vuruldu, ki o kişi silahı bırakıp gitti, veya olay bir kazaydı.
Um padrão GSR ( Galvanic Skin Resistance ) à volta da entrada da bala. Então, ele ou foi morto à queima-roupa por alguém que deixou a arma... ou foi auto-infligida.
Tebrikler Bayan K! Sonunda balığa oltayı taktınız.
Boa, Sra. K. Finalmente, pescou o Skin-peixe.
... hapsettim. "
"Under my skin!"
... hapsettim. " DiVXPlanet gururla sundu...
"under my skin!"
Hey...
Hei, Skin...
Personeli kontrol ettim, odanın eksiksiz olup olmadığına baktım Bir içki içtim, ve hotel güvenliği beni çıkarıncaya kadar oyun oynadım.
Fiz-lhes o check-in, assegurei-me de que a suite estava em óptimo estado, depois bebi um copo no Skin, e estive a jogar pai gow até aos seguranças me virem buscar.
Ben ve kız arkadaşlarım Skin bardaydık, ve...
Estávamos no Skin e depois...
Skin kulübüne gitmekte okulun programında var mıydı?
O clube nocturno Skin faz parte da visita de estudo?
Skin-Adam bu kadar çabuk vazgeçmez.
O "Homem-Pele" não desiste assim tão facilmente.
Raw Skin Channel'da sırada Incredahoes var.
A seguir, no Raw Skin Channel The Incredahoes.
- Boşverin.
- Tuf-Skin.
Ben o işi yapabilir miyim, evet ben o şeyden olmak istiyorum
Ei, ei, ei. Posso ter esse emprego? Eu quero ser um Tuf-Skin.
Peki kendi vücuduna da biraz o yapıştırıcıdan sürsen ne olur?
- Ei. O que aconteceria se pusesses um pouco desse tal Tuf-Skin na pele dura?
Onun adı, Ian Winsky.
- Ele chama-se Ian Skin. - Denuncias sempre assim os teus amigos?
Aslına bakarsan, geçen gece kokain bağımlılarına salsa dansı öğretmeye Skin Row'a gitmişti.
Na verdade, ainda na outra noite ele estava nos bairros pobres a ensinar salsa a viciados em crack.
Cinemax'da az sonra...
A seguir no Skin Channel :
"artık çıplak-kafa-ia seviyesindeyiz."
"para um nível a que chamamos de skin-head-ia"
- Sizinle konuşabilir miyim? Evet, Prens Mışkin.
Posso falar consigo?
Dark Angel, Titus, Undeclared Action, That Eighties Show Wonderfalls, Fastlane, Andy Richter Controls the Universe Skin, Girls Club, Cracking Up The Pitts, Firefly, Get Real Freakylinks, Wanda at Large, Costello, The Lone Gunmen A Minute with Stan Hooper, Normal Ohio, Pasadena Harsh Realm, Keen Eddie, The Street, American Embassy Cedric the Entertainer, The Tick, Louie ve Greg the Bunny gibi.
"Undeclared", "Action", "That 80's Show", "Wonder Falls", "Fast Lane", "Andy Richter Controls the Universe", "Skin", "Girls Club", "Cracking Up"