Skype tradutor Português
285 parallel translation
Aslında, bir Skype görüşmemiz var yapmamız gereken.
Na verdade, temos uma ligação via Skype que temos de atender.
Hayır, video konferans vardır.
Não, vamos fazer Skype.
telefonla konusuyordum 9 : 30'da karımla.
Por volta das 9h30, estava no skype com minha esposa.
Bütün o Skype seksi ve e-postalarla birbirimizden koptuğumuz hissine kapılmadın mı?
Não sentiste que nos estávamos a afastar, com aqueles e-mails todos e o sexo por Skype?
Çünkü gerçekten Skype seksi seviyorum.
É que gosto mesmo de sexo por Skype.
Eh, muhtemelen birçok kez skype'ta konuşacağız, Ve e-mailleşeceğiz ki çalışanlarım fermuarın sonunu elbisenin başına getirmeleri gerektiğini hatırlayabilsinler, ama hayatta kalacaklar.
Haverá muito Skype e mails para lembrar os meus empregados em que direcção fica o fecho mas eles vão sobreviver.
Ama Skype'ta hep görüşürüz, evet!
Mas sempre conversamos no Skype. Isso!
Skype'tan sonra konuşuruz.
Temos de falar mais tarde pelo Skype.
Olayı yarıda kesen Skype.
Skypus Interruptus.
Sonra Skype'ta konuşalım mı?
Falamos mais tarde pelo Skype?
Sonra, Zach bizi Skype'ladı, heceleme yarışmamızı canlı olarak blogladı ve bizi Facebook'ta arkadaşı olarak kabul etti.
Então o Zach falou pelo Skype, e adicionou-nos no Spelling Bee e no Facebook.
Odamdan içeri damladığınızda muhtemelen beni televizyon izlerken ya da arkadaşım Todd'la Skype'ta konuşurken bulursunuz.
Se forem ao meu quarto, encontram-me a ver televisão ou a falar com o Todd pelo Skype.
Her neyse. Bu arada Brett ile Skype'dan konuştun mu?
É verdade, já falaste no Skype ao Brett?
Onun Skype'ı yok.
Ele não tem o Skype.
Dur, o zaman Brett'de Skype yoksa, sen hiç onun fotoğrafını gördün mü?
Espera, se o Brett não tem Skype, tu já viste uma foto dele?
Skype!
Skype!
Evet, ve belki Skype tan konuşabilir veya internetten oyun izleyebiliriz.
Ya, e podemos conversar pelo Skype e ver algum jogo.
Ben sana telefonla bile ulaşamazken Tess ile nasıl bilgisayardan görüşüyorsun?
Eu não te consigo telefonar mas a Tess consegue falar contigo pelo Skype?
Bir internet üstünden telefonla görüşme programına bağladığınız kablosuz kamera ile uluslararası telefon tarifesine takılmadan tuzağınıza dünyanın dört bir yanından göz kulak olabilirsiniz. Skype ne durumda?
Ligue a câmara sem fios a um provedor de VoIP e poderá ficar de olho na armadilha em qualquer lugar do mundo sem ter que pagar pela distância.
Skype numarası. Kimlik yok.
É um número do Skype.
Aslında 60 yaşında olup Skype kullandığı için bayağı cesaretli bence.
Na verdade, muita coragem em ter mais de 60 anos e um telefone Skype.
Odasında skype'ta HİHŞED kız arkadaşıyla konuşuyor.
Está no seu quarto a falar com a sua namorada no Skype.
Maya ile internette görüşmüştüm.
- Falei com a Maya pelo Skype.
Ev, telefon, e-posta, faks, Skype.
Terra, telemóvel, e-mail, fax, skype. Tudo que conseguires.
Evle konuşuyorum.
A falar para casa pelo Skype.
Tamam, Skype'tan veya cepten mesaj atarım.
Depois contacto-te pelo Skype ou mando-te uma SMS.
Keşke maymunlar Skype kullanabilse.
Quem me dera que tivesses Skype.
Elbette, evde takılıp bardaki arkadaşlarla Skype'dan konuşurum.
Claro, fico em casa e falo com o pessoal no Moe pelo Skype.
Mutlu bir ilişki içerisindeki kadınların çoğunun geceyi eski sevgilileri Sanjay ile Skype'ta konuşarak geçirdiğine eminim.
Aposto que muitas mulheres felizes com a sua relação, passam a noite a falar pelo skype com o ex namorado Sanjay.
Bizi buraya Skype'a mı çağırdın?
Chamaste-nos aqui para falar por Skype?
- hem İnternet ve Skype da var...
- a Internet, o Skype e...
- Skype.
- O Skype.
Sadece, böyle bir şeyi bir daha yapma tamam mı? Durum ne kadar kötü olursa olsun beni ara, bana mesaj at Skype'tan ara, tweet'le.
Por pior que as coisas fiquem, liga-me, manda-me uma mensagem, contacta-me via Skype, Twitter,
Haa, Skype.
Sim, o Skype.
Skype'tan.
Foi pelo Skype.
İnternetten görüşmeler yapacaktım.
Ia fazer encontros no Skype.
Vijay'le bir senedir falan Skype'tan konuşuyoruz.
O Vij e eu conversámos pelo Skype durante um ano.
Çok dikkat ederim. Her gün Skype'de konuşuruz.
Ligo-vos todos os dias e posso voltar de avião se piorar.
Bir Skype araması bekliyoruz...
- Vamos receber uma chamada pelo Skype.
Hemen babanla Skype'ta konuşmalıyız!
Temos de telefonar ao pai!
Pariste olduğu bütün süre boyunca mesajlaştık ve Sykpe'da görüştük ve konuştuk. Seni ilk gördüğümde bir şeyler sezdim.
Falámos por mensagens enquanto ela esteve em Paris, pelo Skype e pelo telefone.
Her gün Skype'dan konuştuk.
Pois, nós falamos no Skype todos os dias.
E-postalarını, web aramalarını ve Skype'la konuştuklarını kontrol etmelisin.
Verifica os e-mails, pesquisas na net, e as conversas no Skype.
Kameranı açık bırakmışsın.
Deixaste o skype ligado.
Daha çok Skype'ta cilveleşme gibiydi.
Nem por isso. Foi mais tipo "Skypeus-interrupeus".
Birazdan Priya Skype ile arayacak ve beraber akşam yemeği yiyeceğiz.
A Priya vai ligar-me dentro de alguns minutos pelo Skype, e temos um encontro marcado para jantar.
Mümkün olduğunca çok Skype'da konuşup, mesajlaşıyoruz ama eş zamanlı hareket ettiğimiz tek an, nefret ettiğimiz halde Treme'yi izlediğimiz anlardı.
Minha equipe de filmagem virá comigo.
Bak ne diyeceğim, Skype'dan konuşuruz.
Olha, falaremos pelo Skype.
Seni her gün arayacağım.
Ligo-te pelo Skype todos os dias.
Çalışıyor.
- Como está a funcionar o Skype? - Parece estar bem.
Facebook'a ya da Skype'ye falan giriyorsun.
Estás no Facebook ou Skype, certo?