Smiley tradutor Português
256 parallel translation
Size rahip Bay Smiley'i tanıştırabilir miyim?
Permita-me que lhe apresente o Reverendo, o Sr. Smiley.
Bayan Smiley nazik davetinize teşekkür etti ama stresli olduğundan katılamayacağını bildirdi.
A Sra. Smiley lamenta muito não poder ter vindo, motivos de saúde.
Gerçekten öyle. Bayan Smiley çok güçlü değil ama onun inanılmaz bir iletişim gücü vardır.
A Sra. Smiley não é muito forte, mas recupera bastante bem.
Tabi, Smiley konuştu. Beni biliyorlardı.
Eram todas eu e ninguém era nada.
Ben Harper ; mahkemenin kararıyla, Ed Smiley ve Corey South'u öldürmek suçlarından asılarak idam edileceksin.
Ben Harper, a sentença deste tribunal que pelo homicídio de Ed Smiley e Corey South seja condenado à forca.
Sağımda mutlu kuzenim Smiley McCoy var.
À minha direita, o meu primo Smiley McCoy.
Buraya gel Smiley.
Vem daí, Smiley.
Doggone, çok iyi görünüyorsun, Smiley.
Caramba, estás com óptimo aspecto, Smiley.
Smiley Collins diye biri vardı.
Havia o Smiley Collins.
Smiley Collins kim?
Quem é ele?
Söyle ona Smiley.
Diz-lhe, Smiley.
Benim adım Smiley.
Meu nome é Sorridente.
Kaça Smiley? Kaça?
- Pagar?
Smiley, şimdi olmaz!
Sorridente, agora não.
Onun gibi bir ağabeyim olsa, sürekli kavga ederdik. Smiley!
Se eu tivesse um irmão como ele, brigaríamos o tempo todo.
Smiley, al hadi..
Sorridente, toma.
Hey Smiley, buraya gel.
Ei, Sorridente. Vem cá.
Bob Smiley, FBI başkan vekili yardımcısı.
Sou o Bob Smiley, vice-director do FBI.
Bay Smiley'mizle iyi geçinemez.
Não vai simpatizar com Mr. Smiley.
Hey, şu FBI'dan Bob Smiley'e benziyor.
Olha, parece o Bob Smiley do FBI.
Gülen pastalar!
Tortas Smiley!
15 yıldır bir gülen pasta yemedim.
Não como uma torta smiley há 15 anos.
Bayılana kadar gülen pasta yiyeceğiz.
Vamos comer tartes smiley até cairmos para o lado.
Smiley.
Smiley?
Lanet olsun Smiley. Oradaki sen misin?
És tu, Smiley?
- Smiley.
- Smiley.
Smiley. Seni özleyeceğim.
Smiley, vou sentir a tua falta.
- Eğlenmene bak, Smiley.
- Aproveita, Smiley.
Bu yüzden sana Güleç adını verdim.
Não gosto de Miles. Por isso te apelidei de Smiley.
Sana iyi davranıyorlar mı, Güleç?
Estão a tratar-te bem, Smiley?
Beni sevmiyorsun, değil mi Güleç?
Não gostas de mim, pois não, Smiley?
İyi şanslar.
- Vens comigo, Smiley.
Adınız... Stuart Smiley.
Stuart Smiley.
General Panzer, Bay Smiley...
Saia de cima!
Evet ben Stu Smiley.
Alô, aqui fala Stu Smiley. Ligue-me à Central.
Amerikan halkı, Bay Smiley, böyle bir şeyi asla, kesinlikle yutmaz!
O povo dos Estados Unidos, Sr. Smiley jamais vai acreditar nisso. Sr. Presidente, o povo dos Estados Unidos vai acreditar em tudo que dissermos.
Bence burada önemli bir şeyden söz ediyorsun Smiley.
Creio que existe outra coisa.
Evet, galiba Bay Smiley'nin yaklaşımını daha çok beğeniyorum.
Bom, creio que me agrada a ideia do Smiley.
Bay Bay Smiley'i tutuklayın!
Prendam o Sr. Smiley!
Merhaba Smiley.
Viva, Smiley.
Biliyorsun Smiley... Bizi gerçekten özleyeceksin.
Sabe, Smiley... vai mesmo sentir saudades nossas.
Büyük Ahıl Burger'inden, Gülümseyen patates ve portakal soda istiyorum.
Quero o Big Barn Burger, batatas Smiley e uma laranjada.
Smiley Bitters?
Antes da guerra eu ia à deriva de aqui para ali.
- Smiley.
Smiley.
Nasılsın Smiley?
- Tudo jóia, Sorridente?
Öbürünü diyorum Smiley.
- A outra.
Smiley git buradan!
Sorridente, cai fora!
Smiley, sen misin?
És tu, Smiley?
Merhaba, Güleç.
Olá, Smiley.
- Ne?
Smiley.
Bay SmiIey'desiniz.
Smiley.