Soda tradutor Português
1,504 parallel translation
Soda lütfen, zahmet olmazsa bardakta.
Âgua mineral, por favor. Num copo, se não se importa.
Sadece bir soguk sandviç ve biraz patetes kızartmasi ve bir soda ve küçük bir kizin kurabiyelerinden biraz ve oralarda kalmis bir diger soguk sandviç daha.
Só um cachorro, batatas fritas, uma soda e... um pacote de bolachas de uma miúda e... outro cachorro numa altura qualquer.
Zencefilli soda bırakıyorum.
Aqui tens um ginger ale.
Baba, zencefilli soda!
Pai, ginger ale!
Baba, zencefilli soda alabilir miyim?
Pai, posso beber um ginger ale?
Biraz zencefilli soda.
Está bem, um pouco de ginger ale.
Soda yok, su yok, kola yok. Hiçbir şey.
Nem soda, nem água ou coca, nada.
Bir soda lütfen.
Uma água com gás, por favor.
Eminim, bir soda ayarlayabilirim.
De certeza que lhe arranjo um refrigerante.
Soda ister misin?
Queres o refrigerante?
" Sana bir soda getirebilir miyim?
Queres um refrigerante?
- Lanet olsun! - Nick! Git ve bir soda al.
- Nick, vai buscar uma bebida!
Bir soda için on dolar mı?
Dez dólares por um sumo?
İzliyorum, öğreniyorum ve soda çalıyorum.
Eu observo, eu aprendo, eu roubo sumos.
Dükkânımın vereceği hizmet, bir hastanenin sunacağı rahatlığa eşdeğer olacaktır. - Senin yakında bir hastaneye ihtiyacın olacak Taylor.
Alguns atestariam que a chicória que a minha loja de soda vai oferecer, está ao mesmo nível de um hospital.
- Sahi mi?
- Soda, Rory?
Suyumuz ve sodamız var...
Temos água, soda...
- Rory, soda mı su mu?
- Rory, soda ou água?
- Soda lütfen.
- Soda, por favor.
- Sadece soda, canım.
- Só água mineral, querida.
İşte biralar, efendim. Ufaklığa da soda getirdim.
Aqui está a cerveja, Sr. Trouxe um refrigerante para o menor.
Beyaz şarap soda karışımı bir şey ya da içerken alnına çarpabileceğin bir Amerikan birası?
Jack, conclusão. Eu sou a mãe dele, eu faço as regras.
Ben iki çay kaşığı şekerli Rosa marka limon suyu damlalı, yarısı ezilmiş buz, yarısı küp buzlu, şemsiyeli bir soda istiyorum.
Meu Deus. Se estás prestes a largar a tua forma humana, por favor, não uses o meu corpo como teu próximo hospedeiro. Não, tonto.
Soda ve limon suyunun pişirilerek karıştırılmasıyla temizlendi.
Limpei-o com uma mistura de bicarbonato de sódio e sumo de limão.
Karbonat vurduk oğlum.
Temos andado a chutar bicarbonato de soda.
Bir soda içmem lazım.
Vou precisar de uma gasosa.
Soda kutusundan. Park Heights ve Belvedere'deki ödemeli telefonun orada atmış.
De uma lata de refrigerante junto ao telefone de Park Heights e Belvedere.
Son seferki hariç hep limonlu soda içerdi.
Gasosa, lima. Excepto a última vez.
Size de bir paket kızarmış tavuk ve üzümlü soda söyleyelim mi?
Querem que mandemos vir frango frito e sumo de uva?
"Üzümlü soda" ha?
Um par de sumos de uva.
- Evet! - Benny, bana soda alır mısın?
- Benny, podes ir buscar-me uma bebida?
Bana bir viski ısmarlama inceliğinde bulunabilir misiniz?
Você seria simpático para me pedir um whisky com soda?
Bir viski alabilir miyim, lütfen?
Pode dar-me um whisky com soda, por favor?
- O gazozu elinden bırakamıyorsun.
- Bebes soda de mais.
- Şu küçük dolapta soda var.
- Há refrigerantes no armário.
Cumartesi, ev açılışında hepinizi aramızda görmekten memnunluk duyarız. patates kızartması, soda ve gece çıplak koşu.
Adoraríamos viessem nesse sábado em nossa casa aberta para batatinhas, soda, e muita bagunça até de madrugada.
Sen yemek iste, ben de bir soda alırım.Zaten rejim yapıyorum.
Você pede comida e eu peço um refresco. De toda maneira, estou de dieta.
BU BENİM KÖPEĞİM...
Este é o meu cão. Chama-se Soda.
Su, soda, meyveli soda.
Àgua! Fresca! Mountain Dew!
Soda... Kazan, sıcak su... Toz ve sabun.
Soda panelões, caldeira, areia e sabonete.
- Üstüne soda koyun.
- Ouve, põe algo fresco nisso.
- Bir dana pirzola, yanında provansal soslu patates ve fasulye ve bir şişe soda.
Bife com puré à provençal bajas e água mineral.
Soda ister misin?
Queres um refrigerante?
Yarattığı yılan "Damağım yarık, konuşamıyorum" demedi.
Não fez uma serpente : "Soda-se, senho uma fissura."
- Karbonatlı su.
- Club soda.
Soda. Sarı parçalar?
- Migalhas amarelas?
75 sente içecek, 75 sente yiyecek ve 9,99'a ev eşyası almış.
Comprou uma soda por 75 cents., um lanche por 75 cents. e um... artigo da casa por $ 9.99.
... gidip bir kürek alıyorsun, bir de içecek.
Vais comprar uma pá... uma soda.
Soda mı?
- Água mineral?
ADI SODA
Ele faz cocós...
Kendime bir soda almıştım.
Fui buscar um refrigerante.