Solis tradutor Português
362 parallel translation
Solis, enerji atışlarının yörüngesiyle saldırı rotası arasında ilişki kur.
Sim Solis, relata a história desses raios com a linha de ataque.
Bay Solis, gemiyi 23 derece, mark 185'e getirin.
Muito bem. Leve-a a 23, ponto 185.
Yüzbaşı Solis, rotayı 315 derece, mark 007'ye ayarlayın. Rota girildi.
Definir curso 315, ponto 007.
- Onları hemen düzeltelim Bay Solis.
- Levá-los.
Yüzbaşı Solis, Minos için warp 5 hızında bir geri yörünge girin.
Definir um rumo para a Minos planeta. Deformar 5.
Yüzbaşı Solis, gövde bölümüyle bir buluşma noktası ayarlayın.
Solis, traçar um curso para a ligação com o navio.
Yüzbaşı Solis de gelmek üzere.
O Comandante Solis vem a caminho.
Solis, bu işin dışında kalmanı istiyor.
O Solis disse para não te meteres nisto.
Ben o külüstüre biniyorum ama Solis bunu ardiyeden 14 bine aldı.
Eu fiquei com uma sucata e o Solis trouxe este do depósito por $ 14000!
Solis nerede?
Onde está o Solis?
- Solis bu görevden alındı.
Vim substituir o Solis.
Merhaba, Bay Solis.
Olá, Sr. Solis.
Bayan Solis.
Sra. Solis.
Yoksa Bay Solis iz üzerinde m?
O Sr. Solis não está a começar a desconfiar, está?
Bayan Solis...
Sra. Solis.
Hey, Bayan Solis.
- Olá, Mrs Solis.
Bayan Solis bana referans oluyor.
Mrs Solis vai apadrinhar-me.
Baya Solis, kocanız ikimizide öldürecek.
Mrs Solis, o seu marido vai matar-nos.
Carlos Solis, elimde sizi tutuklama emri var.
Carlos Solis, tenho um mandado para a sua prisão.
ve Bay Solis pasaportunu vermeyi reddediyor.
E o Sr Solis recusou-se a entregar o seu passaporte.
Bay Solis'in iş ortağı yok, sadece bir müteahhit kiralamıştır.
O Sr Solis não é o seu sócio nos negócios, mas meramente um contratado.
Pasaportu getirse, Bay Solis annesini ziyaret edebilir.
Traga-me o passaporte, e o Sr Solis pode visitar a sua mãe.
Bay Solis hapisteyken, benim paramı nasıl ödeyeceksiniz?
Com o senhor Solis na cadeia, como me vai pagar?
Bayan Solis, evinize girmek ve ve yaşadışı yollardan satın alınabilceğinden süphenilen eşyalara el koyma... hakkımız var.
Sra Solis, temos um mandado para entrar na sua casa... E apoderarmo-nos de qualquer objecto que acharmos que foi obtido de forma... ilegal.
Solis anne!
Mamã Solis!
Nasıl gidiyor, Solis anne?
Mamã Solis, como vai isso?
Solis anne, Carlos yemeğe gecikecek.
Mamã Solis, o Carlos vai chegar tarde.
Diego Solis'le evlendiğimde, on altı yaşındaydım.
Casei com o Diego Solis quando tinha 16 anos.
İçimden bir şeyler koptu. O anda, güçlü olmanın yolunu buldum. O andan itibaren bir daha asla oğlumu ya da beni incitmesine izin vermedim.
Algo dentro de mim acordou e, nesse momento, eu arranjei forças e certifiquei-me de que o Diego Solis nunca mais ia magoar o meu filho ou a mim.
Herhangi biri Mrs. Solis'e çarpmış olabilir.
Qualquer pessoa podia ter atropelado a Mrs Solis.
Bay ve Bayan Solis?
- Mr e Mrs Solis?
Bay Solis, hımm... Olanlardan dolayı çok üzgünüm.
Mr Solis, lamento o sucedido.
Bayan Solis, onun süngerle temizlenme vakti.
Mrs Solis, está na hora do banho de esponja dela.
Sokağın aşağısında oturan, Gabrielle Solis, baharatlı paella getirdi.
Gabrielle Solis, que vive no fim da rua, trouxe uma picante paella.
Bay Solis.
Sr. Solis!
Teşekkürler, Bayan Solis.
Obrigado, Sra. Solis.
Bayan Solis bunu çok isterim ama işlerimi bitirmek zorundayım ve bu işi kaybetmeyi göze alacak durumda değilim.
Sabe, Sra. Solis, eu gosto mesmo muito de quando estamos juntos, mas, bem, sabe, eu tenho que acabar o meu trabalho, e não posso perder este emprego.
Neden Bay Solis'le evlendin?
Porque é que casou com o Sr. Solis.
Solis Anne! Burada ne işin var?
Que faz aqui, Mamã Solis?
Bayan Solis, ben markete gidiyorum.
Mrs Solis, vou ao mercado.
Merhaba, Bayan Solis.
Mrs Solis.
Bayan Solis.
Mrs Solis!
Carlos Solis ile evlenme fikri aklına geldi.
A decisão de casar com Carlos Solis.
Bayan Solis, endişeli olduğunuz biliyorum, ama bu biraz zaman alacak.
Mrs Solis, sei que está preocupada, mas vai demorar.
Hey, Bayan Solis.
Olá, Mrs Solis.
Merak ettiğim şey, Solis ailesine yaşattığın onca acının nedenlerini düşünmek için vaktini harcayıp harcamadığın?
Queria saber se pensaste nas razões para o teu castigo e na mágoa que causaste à família Solis.
Ben ve Bayan Solis'in yaşadığı şey- - bu derin, alıyor musun?
O que tenho com Mrs Solis é profundo.
Worf, Solis, T'Su, savaş köprüsüne.
Worf, Solis, T'Su, a batalha da ponte.
Solis işini iyi yapıyor.
Ele faz um grande trabalho.
Yüzbaşı Solis, dedektif Roper'la konuşabilir miyiz?
Podemos falar com o lnspector Roper?
Solis'le görüşmem gerek.
Vou ver o Solis.