English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ S ] / Sonsuza dek

Sonsuza dek tradutor Português

7,194 parallel translation
Bundelkhand sana sonsuza dek borçlu kalacak...
Bundelkhand está eternamente grato a si.
Kolombiya'yı sonsuza dek değiştirecek karar böyle verildi.
A decisão que iria mudar a Colômbia para sempre.
" Ne zamana dek, ya Rab? Sonsuza dek mi gizleneceksin?
" Para sempre te esconderás, Senhor?
Suçlular da sonsuza dek kaçamaz.
E criminosos não podem fugir para sempre.
Şimdi ve sonsuza dek.
Agora e sempre.
Buradan çıkamayacaksın sonsuza dek.
Tu vais ficar aqui... Para sempre.
Yalnızca Aleister'ı Clay'in bedeninde sonsuza dek hapseder.
Isso apenas prenderia o Aleister no corpo do Clay para sempre.
Seninle sonsuza dek beraber olabilecek miyiz?
Pensas que vamos ficar juntos para sempre?
"Sonsuza dek" uzun bir zaman.
"Para sempre" é muito tempo.
"Sonsuza dek" uzun bir zaman mı?
"Para sempre é muito tempo".
Sana söz veriyorum Sonsuza dek seveceğim seni.
Eu prometo... que vou amar-te até ao fim.
Tanrı'dan sonsuza dek uzaklaşacak.
Ela distancia-se de Deus, para sempre.
Dünya ızdırap içindeyken, sonsuza dek yaşamak.
Viver para sempre enquanto o mundo sofre.
Ve o gün, Tanrı'dan sonsuza dek uzaklaşacak.
Nesse dia, ter-se-á afastado de Deus para sempre.
"Böylece karanlık, hem dünyada hem de cennette hüküm sürecek. Sonsuza dek."
Assim reinarão as Trevas na Terra, no Céu para sempre. "
Sonsuza dek değişmeyecek.
Sempre na mesma.
Kapıları kilitleyip sonsuza dek uzaklaşabiliriz.
Podemos trancar as portas e partir para sempre.
Sonsuza dek.
Para sempre.
O his sonsuza dek giderse her türden boku yersin.
E se isso desaparecesse para sempre, ficarias toda lixada.
Anneme kalsaydı, sonsuza dek evde yaşayacaktım.
Se dependesse da mãe, eu vivia em casa para sempre.
- Onları sonsuza dek tutamayız.
Não vamos conseguir aguentá-los para sempre.
Bizi yeniden bir aile olarak birleştir. Sonsuza dek O'un övgüsünü duymamızı sağla.
... junte-nos outra vez numa família... para cantar em seu louvor por todo o sempre.
Artık sonsuza dek seninim.
De qualquer forma, você tem a mim para sempre agora.
Sonsuza dek temiz kalamazsın.
Você não pode ficar limpo para sempre.
Çünkü görünenler geçicidir görünmeyenlerse sonsuza dek kalıcıdır.
Porque as coisas visíveis são temporárias, enquanto que as invisíveis são eternas.
Biliyoruz ki, barındığımız bu dünyevi çadır yıkılırsa göklerde Tanrı'nın bize sağladığı el yapımı olmayan sonsuza dek kalacak bir evimiz vardır.
Sabemos que quando a nossa morada terrestre for destruída, temos da parte de Deus um prédio, uma casa não construída por mãos humanas, eterna, nos céus. "
Çünkü görünenler geçicidir görünmeyenlerse sonsuza dek kalıcıdır.
Pois as coisas visíveis são temporárias, enquanto as invisíveis são eternas.
"... el yapımı olmayan sonsuza dek kalacak bir evimiz vardır. "
uma casa não construída pelas mãos humanas, eterna, nos céus. "
Seni sonsuza dek kaybettiğimi sandım.
Pensei que vos tinha perdido para sempre.
Size sonsuza dek borçluyum.
Vou ser eternamente grato.
Ed'i morgda gördüğümde tepki vermememin sebebi onu gördüğüm anda, sanki sonsuza dek ölmüş olmasıydı.
A razão porque não reagi ao ver o Ed na morgue foi porque no momento em que o vi, foi como se ele estivesse morto desde sempre.
Şimdi ve sonsuza dek.
Agora e para sempre.
Onları sonsuza dek saygıyla anacağız.
Devemos honrá-los sempre.
Öyle ya da böyle... burası hayatınızı sonsuza dek değiştirecek.
De uma maneira ou de outra, este sítio vai mudar a vossa vida para sempre.
- Sonsuza dek kilit altında tutamayız.
Não o podes manter preso para sempre.
Sonra pisliğini ortaya çıkaracağım. O pisliği senin mirasın yapacağım. Sonra da müvekkilimi Hanna Dean'i öldürmek suçundan sonsuza dek temizleyeceğim.
E vou expor toda esse sujidade e vou transformá-la no seu legado, e depois farei com que o meu cliente, de uma vez por todas, seja exonerado pelo assassinato da Hanna Dean.
Sonsuza dek burada kalıp beni kontrol edecek sanırdım.
Pensei que ele ia ficar aqui para sempre, a olhar por cima do meu ombro.
En yakın arkadaşın sana hayatının sonsuza dek değişeceğini söylemiş.
O teu melhor amigo disse-te que a vida dele vai mudar para sempre.
Sonsuza dek lanetlenme konusu bu.
É uma questão de danação eterna.
Kuşaklılar buna sonsuza dek katlanmayacak.
Os Belters não aguentarão isto para sempre.
Hepimizin hayatlarını sonsuza dek değiştirecek haberlerim var size.
Tenho notícias para partilhar convosco, que irão alterar as nossas vidas para sempre.
Springfield sonsuza dek terkettim, ama kesinlikle özleyeceğim birkaç şey var.
Deixei Springfield para sempre, mas há algumas coisas da qual sentirei mesmo falta.
Şimdi de, gerekirse sonsuza dek burada olacağız.
E agora, vamos ficar aqui até o fim se necessário.
Eğer Eva'yı sonsuza dek yok etme uğruna birileri can vermek zorundaysa öyle olsun.
Se um ou dois tiverem de cair para eliminar a Eva de vez, assim seja.
Ve ona yalan söylediğini öğrendiğinde onu sonsuza dek kaybedeceksin.
Quando ela souber que mentiste, vais perdê-la para sempre.
Eğer Thea bunca zamandır ona yalan söylediğini anlarsa onu sonsuza dek kaybedersin.
Se a Thea descobrir que tens andado a mentir-lhe todo este tempo, vais perdê-la para sempre.
Malcolm Merlyn'den sonsuza dek nefret edeceğim. Ama şu an için ona katlanmak zorundayız.
Odiarei Malcolm Merlyn para sempre, mas, neste momento, ele é um mal necessário.
Oliver... Bu yaptığın şey için sonsuza dek sana borçlu kalacağım.
Oliver, serei eternamente grato pelo que fizeste.
Evlilik yapılıp da kurtlar sonsuza dek değişikliğe gidince Jackson'ın kaderi bu kadar net olmayabilir.
Olá, Nik.
Seni sonsuza dek seveceğim.
IREI AMAR-TE PARA SEMPRE
Şu ekrandan çıkarlarsa sonsuza dek gittiler demektir.
Se saírem desse ecrã, desaparecem para sempre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]