Sorumluluk tradutor Português
3,359 parallel translation
bu sorumluluk göstergesi.
É uma questão de responsabilidade.
Karar verilmiştir. Başka olay çıkarsa sorumluluk Hastings'e ait.
Num próximo aborrecimento, é o Hastings que estará na frente.
Yönetici olmak büyük sorumluluk.
Seres supervisor é um grande compromisso.
Beyaz Saray'da maliye sorumluluk yönergesi üzerine bir bilgilendirme vardı.
Está a decorrer a reunião sobre a responsabilidade fiscal.
Gerçi, devlet başkanı mali sorumluluk faturasını almaya çok hevesli. - O kadar hevesli ki...
O Presidente quer aprovar rapidamente o projeto de lei sobre a responsabilidade fiscal.
Dost canlısı bir senatöre gidip temiz işlerin, çevre kirletme izinlerinin, iyi kişiler için vergi ihlalinin en iyi kısımlarını onun almasını önersek sonra da bunu mali sorumluluk faturasına yasa değişikliği olarak eklesek?
E se formos falar com um senador nosso amigo e lhe sugerirmos que pegue nas melhores medidas do projeto de lei? Sanções contra poluidores, a redução de impostos para os mais responsáveis e que as acrescente como alteração à lei da responsabilidade fiscal?
Biraz sorumluluk alma vaktin geldi.
Está na altura de ser responsável.
Çok ama çok kötü bir sorumluluk bu.
É um fardo terrível.
Yani sorumluluk istemiyorsun ama oğlunu yanına alıyorsun.
Não queres que as pessoas dependam de ti, mas levaste o teu filho?
Fatura. Sosyal sorumluluk gecesi.
Contas.
Bu kadar sorumluluk almamalısın.
Não devias ser tão responsável.
Sorumluluk hissettiğim için beni suçlayabilir misin?
Podes culpar-me por me sentir responsável?
Şimdi sorumluluk onda.
- Ele é que manda agora.
Orada biraz daha sorumluluk sahibi birinin olması mantıklı.
Faz sentido ter lá alguém mais confiável.
Bu şimdiye kadar üzerine alıp ve başarısız olduğun hepsinden daha büyük bir sorumluluk.
É uma responsabilidade maior do que todas as que já tiveste e estragaste.
Beni nostaljiye sürükledin ki böylece dostluğumuz hakkında düşüneceğim sana karşı sorumluluk hissederek daha fazla kemoterapi almayı kabul edeceğim!
Afogas-me em nostalgia para eu pensar na nossa amizade, ter um senso de lealdade e concordar em fazer quimio!
Devlet kurtulmaya bakıyor ama kimse sorumluluk almıyormuş. - Boş depo.
A cidade está a tentar desfazer-se dele mas ninguém assume responsabilidade por ele.
İnsanlara ne kadar ödenecek, ne kadar sorumluluk yüklenecek 5. cumanın hangi aya geldiği hatırlanmaya çalışılacak...
Quanto pagar ao pessoal, quanto cobrar às pessoas, tentar lembrar-me que meses é que têm 5 sextas-feiras...
Daha az sorumluluk?
Menos responsabilidade?
Ama en önemli olan sorumluluk çok basittir,... gerçeği söyle.
Mas a sua maior responsabilidade é bem simples. Conte a verdade.
Sorumluluk bende.
Estou a fazer isto.
Sorumluluk sahibi bir eş- - Görünürde heteroseksüel- - Yıllarca yalan üzerine kurulu, soğuk bir ilişkide kapana kısılmış, Ta ki biri gelip içindeki esnek cinsel tercihlerini profesyonelce yönlendirerek onunla birlikte hareket etmesini sağlayana kadar.
Uma mulher atenciosa, dita heterossexual, presa numa frigida e falsa relação durante anos, até ser convencida a tentar mudar de lado por uma profissional que tem sexualidade flexível, que se calhar, vai trazer um saco de surpresas.
Senin ve senin neslinin dünyada barışı ve düzeni sağlamak için sorumluluk alma vakti geldi.
Está na hora de tu, e da tua geração terem a responsabilidade de manter a paz e o equilíbrio no mundo.
Bak, istekli çocuk olman çok hoş ama ben sorumluluk sahibi birini arıyorum.
Ouve, agradeço essa coisa do "rapaz impaciente", mas estou à procura de alguém um pouco mais... responsável.
Bundan fazla sorumluluk gerektiren bir şey olamaz.
E não há nada mais responsável do que isso.
Sorumluluk sahibiyiz, çalışkanız ve...
Somos responsáveis e somos trabalhadores e...
Tabii ki o büyük bir sorumluluk taşıyor.
Claro que a responsabilidade acaba sempre por ser dela.
Biraz sorumluluk sahibi olun.
É uma questão de responsabilidade.
Ama burada olup bitenlerle ilgili biraz sorumluluk almalısın.
Mas tu também és responsável pelo que aconteceu aqui.
Bu benim sorumluluk alanımdaydı.
Era responsabilidade minha.
Hatta sorumluluk hissediyor.
Responsabilidade, inclusivamente.
Sorumluluk almasına izin vermelisin.
Tem que deixar que ele assuma a responsabilidades.
İki bekar, sıfır iş, sıfır sorumluluk.
Dois rapazes solteiros e desempregados sem nada para fazer!
O zaman sorumluluk bende.
Está bem, mas é comigo.
Bu Tanrı'nın bana bir Amerikalı olarak bahşettiği bir sorumluluk.
É o meu direito sagrado enquanto cidadão americano.
Sorumluluk sende.
Vou pôr-te no comando.
Bugün gayet becerikli ve sorumluluk sahibi davrandılar.
Hoje, foram diligentes. Foram responsáveis. Foram...
Olanlarda benim üzerime de sorumluluk düştüğünü düşünmeden edemiyorum.
Não consigo ajudar, já que sinto-me um pouco responsável pelo que aconteceu.
Bay Brooks, bu çok büyük bir sorumluluk. Emily daha aileden biri bile değil.
Sr. Brooks, é uma responsabilidade enorme.
Peki geri verdiğinde sorumluluk hakkında onunla konuştun mu? - Geri vermek?
- Mas e depois, falou com ele sobre responsabilidade quando lha devolveu?
O halde Mesleki Sorumluluk Kuralları gereği, daha fazla sorgulayamazsınız,... daha fazla yalancı şahitlik yapmaya teşvik ettiğini bilmeden.
Não pode fazer mais perguntas a ele, segundo o Código de Responsabilidade Profissional. - Sem permitir mais perjúrios. - Certo.
Sayın Yargıç, Mesleki Sorumluluk Kuralları uyarınca, Şu anda başka sorum yok.
Meritíssima, em conformidade com o Código de Responsabilidade Profissional, não tenho mais perguntas.
Açıkçası Sayın Yargıç, Mesleki Sorumluluk Kurallarına göre,... başka sorum yok.
Na verdade, Meritíssima, em conformidade com o Código de Responsabilidade Profissional, não tenho mais perguntas.
Sorumluluk almanın önemli olduğunu söyledi ben de burada bunu yapıyorum.
Ele disse que era importante assumir as responsabilidades. É por isso que estou aqui.
Hepimiz sorumluluk sahibi yetişkinleriz, değil mi?
Afinal, somos adultos responsáveis.
Bütün sorumluluk kadınlarda ama bütün özgürlük erkeklerde.
A mulher tem toda a obrigação, o homem toda a liberdade.
Ben sorumluluk sahibiyimdir.
Não, eu sou responsável.
Sorumluluk mu hissediyorsun?
E pensas que és responsável?
Seni bulduğumdan beri sana karşı sorumluluk hissediyorum. Bunca zaman boyunca hiç kimse bana o olayı anlatmadı.
Sabes, ao fim deste tempo todo, ninguém me contou a história.
Sorumluluk alma vaktin geldi.
Está na hora de assumires a responsabilidade.
ULUSLARARASI SORUMLULUK YARATMANIN TAM ZAMANI
Os nossos sinceros agradecimentos a todos os que já trabalham para o bem do Oceano.