Southampton tradutor Português
131 parallel translation
İlk durak Plymouth ya da Southampton, sonra doğruca Londra.
Aterram em Plymouth ou Southampton e seguem directos para Londres.
Arabayla Southampton'a gideriz, geceyi Southwestern'de geçiririz.
Pensei que podíamos ir para Southampton, ficar no Southwestern.
O zaman neden Plymouth, Southampton, Portsmouth gibi yükleme limanlarında kullanılmadılar?
Por que não os portos então? Plymouth, Southampton, Portsmouth?
Sanırım turnuvaya gidiyorsunuz.
Suponho que vai a Southampton aos duplos
Southampton'da kazanmalısın.
Melhor do que ganhe em Southampton.
Efendim, Southampton numaranız bağlandı.
Desculpe, senhor. Está disponível a sua chamada para Southampton.
Bugün Southampton'a varacak olan geminin yolcuları arasında Amerikalı yazar Mark Halliday de var.
Entre os passageiros do QUEEN MARY, que chega hoje a Southampton, está o escritor americano Mark Halliday.
Anneminki Southampton'da duruyor.
A mãe tem o dela em Southampton.
Sydney'den Southampton'a giderken gemide tanıştım onunla.
Eu a encontrei num navio que ia de Sydney para Southampton.
Seninle, Victoria, güvenli ikametgahındayken Southampton'a gideceğiz sonra Manş Denizine ve sonra da açık denizlere.
Você, Victoria, selado com segurança em sua residência... iremos para Southampton... então o canal e, em seguida, o mar aberto.
Southampton körfezinin girişinde efendim.
Está na boca do rio Southampton, senhor.
Önce Strand'a git. Sonra Southampton Caddesine ilerle. Tamam mı?
Desce até ao Strand e depois sobe Southampton Street.
Bn. Robinson ile Manchester United ve Southampton ile Bay Rogers.
Mrs. Robinson v Manchester United e Southampton v Mr.
Portsmouth, Southampton, Sheffield, Bristol, Glasgow.
Portsmouth, Southampton, Sheffield, Bristol e Glasgow.
İlçe belediyesi, Southampton'un 40 kilometre kuzey doğusunda.
É uma cidade municipal, 43 km a norte-nordeste de Southampton.
- Westphalia'daki Southampton mu?
- Southampton em Westphalia?
Tamam. Southampton'daki okulda onunla buluşalım.
Vou encontrar-me com ela na escola, em Southampton.
Southampton'da deniz kenarında ev alamayacağım.
E não vou poder jogar ténis, pagar jantares, nem arrendar a casa de Southampton.
Bu gece nişan daveti veriliyor Arthur'un babasının evinde, Southampton'da.
Existe festa de noivado hoje à noite na casa do pai do Arthur em Southampton.
Şans eseri de, Southampton rıhtımına denk geldik.
Por sorte, chegámos a Southampton.
Bence Southampton'a pek benzemiyor Lordum.
Não me parece Southampton. O quê?
- Merhaba. Dusty, Southampton'da enfes bir ev satın aldı. Şimdi de dekorasyonuyla uğraşıyor.
O Dusty comprou uma casa enorme em Southampton e está a decorá-la.
Gece 1'de Southampton'dan kalkacak S.S. Nevonia.
O S.S. Nevonia, de Southampton, à 01 : 00H.
Kral Londra'dan uzaklaştı... ve sahne artık taşınıyor, Southhampton'a.
Os traidores estão de acordo. O rei partiu de Londres. E a cena se desloca agora, gentis senhores, a Southampton!
Kral Southampton'dan gitmiş olacak.
O rei deve ter partido para Southampton.
Southampton polisi onu M27'de bir tuvalette buldu. Bu sabah 4 : 30'da.
A Polícia de Southampton encontrou-o numa casa de banho da M27 às 04h30.
Southampton'da ne yaptığını biliyor musun?
Sabe o que fazia ele em Southampton?
Ancak Southhampton'da gemiden indiğini biliyoruz.
E sabemos que ele chegou no barco de Southampton.
Cuma, Bu demektir ki Liverpool'dan denize açılacak Southampton'dan değil.
Vai partir de Liverpool e não de Southampton.
"Onbinlerce insan, Southampton limanını doldurdu." "Dünyanın en büyük ve en modern yolcu gemisini görmeye can atıyorlardı."
Dezenas de milhares de pessoas enchem a doca de Southampton, para verem o maior e mais moderno transatlântico do mundo.
"İki büyük gemi, yan yana geçti." "Ve Queen Mary, demir atmak üzere Southampton limanına doğru yöneldi."
Cruzam-se assim dois grandes navios, e agora o Queen Mary dirige-se para o porto de Southampton, e prepara-se para atracar.
Çünkü Mösyö Ridgeway,... Southampton limanında sizi köpekbalıklarının beklediğini gördüm. Ve hapishane hücresinde daha güvende olacağınızı düşündüm.
Porque, Monsieur Ridgeway, vi os agiotas à sua espera em Southampton e achei que ficaria mais seguro numa cela de prisão.
913 Dune Yolu, Southampton.
913 Dune Road, Southampton.
Geçen hafta da Southampton'da dinledim.
Ouvi falar disso a semana passada.
Eylül sonlarında Churchill'den Southampton Adası'ndaki Coral Limanı'na kadar kuzeye doğru uçtum.
Eu estava fascinada pelo país. Voei para o norte de Churchill... para Coral Harbour na Ilha de Southampton, no fim de Setembro.
Biz genellikle Southampton'a gideriz, ama bir şov için biletimiz var.
Costumamos ir para Southampton, mas tínhamos bilhetes para um espectáculo.
Yazlık ev, 119 hektar, Southampton.
A casa da praia, 19 hectares, Southampton.
Southampton'dan beri görmedim.
Não os vejo desde que saímos de Southampton.
Southampton'a vardığımızda gemiyi terk edip Amerika'ya geri döndü.
Quando chegámos a Southampton, ele saiu do Virginian e regressou à América.
Yazın neredeydin South Hempton'da mı?
Onde passas o Verão? Em Southampton?
Gelinin ailesinin Southampton'daki evinde evlendiler.
" Eles se casaram em Southampton na propriedade dos pais da noiva.
- "Almanzora" bir gemi. Mombasa ve Southampton arasında gidip gelir. Eve dönmeniz için.
Há meses que faz a ponte entre Mombaça e Southampton, levando os nossos rapazes para casa.
Geçen yaz Southampton'daki şu şeyde tanımıştık.
Conhecemo-nos num evento em Southampton no verão passado.
Gerisi Marsilya'daydı, ikisi de Southampton'da.
As outras eram em Marselha e duas em Southampton.
Southampton'daki Daniels ailesinin fotoğrafı. Ve bu da dostları.
Isto é uma fotografa da família Daniels do Southampton, e de um "amigo"...
Ama, Southampton'da düzenlediğim 4 Temmuz partilerine sürekli geliyorsunuz.
Apesar disso, costuma aparecer nas minhas festas do 4 de Julho, em Southampton.
İki kadın, babalarıyla Southampton'a gitmeden iki gün önce, Londra'da buluştular.
O pai das duas senhoras esperava-as em Londres, onde passaram alguns dias antes de partirem os três para Southampton.
Bir DUI teminatında dışarı atlamak için Southampton Correctional merkezinde altı ay yattım.
Estava no Centro Penal de Southampton a cumprir 6 meses por me escapar a um mandado de condução inebriada.
- Leroy Jethro Gibbs efendim. - Southampton'lı Gibbs'lerden mi?
De Southampton Gibbses?
9 Mayısta, Kuzey Carolina, Raleigh'deki Southampton Country Club'den çıktıktan sonra kaybolmuş.
Ela desapareceu no dia 9 de Maio depois de abandonar o Clube de campo de Southampton em Raleigh, Carolina do Norte.
Ne dersin? Saçmalama.
Vamos à festa em Southampton?