Spanky tradutor Português
119 parallel translation
Eğer Edi ile Büdü olmasaydınız
Se não são o Spanky e o Alfafa.
Blindik tarz, kahramanlık.
Isto é um clássico, Spanky.
Anlat bakalım, kahraman.
Diz-me uma coisa, Spanky.
Kahraman, sonra ne olduğunu tahmin edersin.
Spanky, adivinha o que aconteceu depois.
Evlat, işleri yoluna koymak için elimden geleni yaptım.
Spanky, é exatamente isso que estou a tentar entender.
Spanky amcayı biz de herkes kadar severdik.
Gostávamos tanto do tio Spanky como qualquer outra pessoa.
Kesinlikle çok iyi iş çıkarmışsın Spanky.
Tu saíste-te muito bem, Spanky.
Anne, bana okul alanlarında Spanky deme.
Mãe, por favor não me chames Spanky na escola.
Neden beni öğrencilerinle tanıştırmadın, Spanky?
Porque não me apresentas aos alunos, Spanky?
- Hoşça kal, Spanky!
Adeus, Spanky.
- Dur bakalım seni küçük- -, Anne?
- Esperem aí, seus... Mãe? - Spanky?
Spanky, sonunda bu oyunu çözdüm.
Finalmente aprendi este jogo, Spanky.
Yoksa Spanky?
Alfalfa ou Spanky?
Kendimi tamamen korunmasız ve savunmasız ve komik olmayan bir "spanky" gibi hissediyorum.
Sinto-me completamente nu e indefeso. E não de uma maneira agradável.
- Spanky seninle mutlu değil.
- O Spanky não está satisfeito contigo.
- Spanky burada mı?
- O Spanky está cá?
Buralara gelmemeliydin.
Não devias ter jogado na lotaria na zona do Spanky.
Spanky, bu adama bunu yapmak zorunda değilsin.
Spanky, não tens de fazer isso ao tipo.
Bizim yaptığımız bu içki işi gerçekten Spanky ile ilişkimizi mükemmelleştirecek.
Este rum que vamos buscar vai melhorar as minhas relações com o Spanky.
Beni yanlış anlama, Spanky'ninkileri severim.
Não me leves a mal. Gosto do Spanky.
Spanky Johnson adı senin için bir şey ifade ediyor mu?
O nome Spanky Johnson diz-lhe alguma coisa?
Spanky Johnson?
Spanky Johnson?
Bu adamın, Spanky Johnson'ın, çok iyi bağlantıları vardır.
Este tipo, o Spanky Johnson, tem altas ligações.
Onlar Spanky'nin içkileri.
É bebida do Spanky!
"Onlar da Spanky'nin içkileriydi" diyeceğim.
"Era bebida do Spanky."
- Ama benim, vahşi hayvanın.
Mas sou eu o teu Spanky.
Ne yapıyorsun burada, vahşi hayvanım?
Que fazes aqui, Spanky?
Lütfen vahşi hayvanım, gitmen gerekiyor.
Por favor, Spanky, tens de te ir embora!
- Şimdi iç vahşi hayvanım.
Agora, bebe, Spanky.
Bu babalıkta burada erkek.
É outro macho O Spanky aqui também é.
Tamam, sen sadece babalığı gemiye geri götür.
Jóia. Só leve Spanky de volta à nave
Sakso yasak, sakso yasak.
Não spanky-wanky.
Dur, dur. Tommy, annesini öldüren aynı canavarın kedisi Spanky'i öldürdüğünü söyledi.
O Tommy disse que o mesmo monstro que matou a mãe matou o Spanky, o gato.
Evet adı Spanky.
Chama-se Spanky.
Çünkü görünüşe göre, zavallı spanky kendi midesini delmiş.
Porque parece que o pobre Spanky pode ter aberto um buraco à dentada no estômago.
- "dayanıklı." denen her yeme bayılırım
- Gosto do isco chamado "Spanky".
Olgun kadınlar Spanky'ye bayılır.
As mulheres maduras correm para o Spanky.
Onunla Spanky usulü yatmam için yalvardı.
A implorar-me que lhe desse, ao estilo-Spanky.
Sevgilinle tatile mi çıkacaktınız Spanky?
Tu e a tua namorada estão a fazer as malas para irem de férias, Spanky?
Spanky, ilk kural bu.
Spanky, essa é a primeira regra.
Bir isim ver bana Spanky.
Quero um nome, Spanky.
Suza, Spanky!
A Suza, Spanky!
Spanky usulü.
Estilo Spanky.
Bir şeyi kaybetmekten nefret ederim Spanky.
Detesto perder coisas, Spanky.
Spanky'ydi, değil mi?
Chamas-te Spanky, não é?
Bana yalan söylemeye devam edersen Spanky... seni vururum.
Se insistes em mentir-me, Spanky, dou-te um tiro.
Adamlar evime daldı... sonra bir yumruk, Spanky göçtü, tıpkı Buster Douglas gibi.
Os gajos entraram-me em casa... e zás, o Spanky bazou, como o Buster Douglas.
Spanky!
Spanky!
Spanky.
Spanky.
Spanky senden hoşlandı.
O Spanky gostou de si.
Bana Spanky'i getirmediğin sürece yapabileceğim bir şey yok.
A não ser que me traga o Spanky, não há nada que eu possa fazer.