Spokane tradutor Português
87 parallel translation
Spokane bölgesinden bir bilge ve Bakire Meryem'i görebildiğini iddia eden iki vaiz daha var.
Eu tenho um guru de Spokane e mais dois sensitivos que têm visões da Virgem Maria.
Ben evlenmiştim, çocuklarım da var. Spokane'de yaşıyorlar.
Eu já fui casado, e tenho filhos...
- Onları sık görür müsün?
Em, Spokane. Costumas ir vê-los?
Spokane'den beni bu numaradan aramasını söyleyin.
Peça-lhe para me ligar para Spokane, para este número.
Spokane'ye kadar sürmek zorundayız. Tamam.
- Temos de conduzir até Spokane.
Spokane, Butte, Fargo, Minneapolis ve Chicago...
Última chamada para Spokane,
Spokane, Butte, Fargo, Minneapolis ve Chicago yolculari için son çagri.
Última chamada para Spokane, Butte, Fargo. Minneapolis e Chicago, na porta 15.
Brock Farmington ve ben. Spokane'in şampiyonu.
E aqui estou eu com Brock Farmington, campeão por três vezes de Spokane.
Spokane'de bir toplantım var.
do Will da faculdade e... Bem, veja, eu... eu tenho uma convenção em Spokane.
Spokane'dan geldi!
Ele veio de Spokane!
Spokane, Washington'dan bir ingilizce öğretmen, Dr. Leonard Allen.
O Dr. Leonard Allen, um professor de inglês de Spokane.
Spokane'deki FBI Bölge Müdürlüğü'nü olası bir hastalık nedeniyle karantinada olduğumuz konusunda uyarın.
Notifiquem o quartel general distrital do FBI em Spokane de que estamos de quarentena devido a um possível contágio.
4 numaralı perondan kalkan, Allensburg'adoğru hareket etmek üzeredir
O autocarro 4 de Spokane, com destino a Allensburg, sofreu um atraso.
Spokane'de beraber çalardık.
Eu tocava com ele em Spokane.
Spokane'daki Georgie Yarkus kısa bir süreliğine babana borç verecek.
O Georgie Yarkas de Spokane vai emprestar algum ao teu pai.
Spokane'daki Yarkus'dan para alınması gerekiyormuş?
Precisas que te vão buscar o dinheiro do Yarkas a Spokane.
Spokane'a uçacaksın.
Vai até Spokane, ao aeródromo de Felt.
Spokane'lı Albert Brecht.
Um tal de Sr. Brecht, de Spokane.
Dosyada hakkında bir şey yok. Ama sanırım şehirde Gina adında bir kız arkadaşı var. İyiyim.
Só tenho certeza que é em Spokane, mas... me lembro que ele tem uma namorada no centro, Gina.
Spokane Gençlik Güzeli.
O "Spokane Teen Miss".
Spokane'e gidecek olan Northwest Flyer... 11. perondan kalkıyor.
Northwest Flyer com serviço para Spokane, a partir agora, linha 11.
Spokaine'den geliyor.
Importada de Spokane. - Skokie.
Spokane, Washington'da 6 ay önce Janice ve Bradley Burke bir kazada ölmüş.
Janice e Bradley Burke morreram num acidente de viação... em Spokane, Washington há seis meses.
Spokane'da büyük bir gökdelen.
É este grande arranha-céus em Spokane.
Hey, Spokane'daki herkesi yetersiz hissettirecek bir bina görmek ister misin?
Queres ver o edifício que vai fazer com que todos os homens de Spokane se sintam inadequados?
Spokane'a gittiğimizi ve o gökdeleni gösterdiğim zamanı hatırlıyor musunuz?
Sabem aquela altura em que fomos a Spokane e indiquei aquele arranha céus?
Müşterimiz büyük bir bankanın temsilcisi ve Spokane'in finansal sponsoruydu.
O nosso cliente era uma grande companhia bancária e de serviços financeiros em Spokane.
Bayanlar ve Baylar, İşte karşınızda Spokane Ulusal Banka Binası.
Senhoras e senhores, apresento-lhes o edifício do Banco Nacional de Spokane.
Teknik servis elemanlari Spokane'deymis.
O técnico local está em Spokane.
Teknik servis elemanlari hâlâ Spokane'de.
Sim. O técnico ainda está em Spokane.
Spokane sokağı köprüsünde büyük bir trafik sıkışlığının ortasındaydık
Estávamos preso num enorme trânsito. na Spokane street bridge.
Beni Spokane'ye kadar bırak, ben de oradan otobüse filan binerim.
Leva-me de volta para Spokane, e eu apanho o autocarro para casa ou qualquer coisa.
Daha sonra ben Spokane Ulusal Bankası'nın Binası'nı tasarlayınca.
Até que eu desenhei o Spokane National Bank Building.
Washington Trust bankasında Spokane'de bir emanet kasası vardı Tabi ki ikisinden de siz
E uma caixa de depósito em Washington Trust em Spocan.
Bunun seninle hiçbir alakası yok. Eğer bazı cevaplar istiyorsan neden Spokane'e gidip şu emanet kasasını açmıyorsun?
Se queres respostas, porque não vais ao banco e abres a caixa de segurança?
Spokane'i Paris olarak değiştirmeliyiz.
Devemos mudar o lugar para Paris, é melhor.
Spokane'deyiz efendim.
Estamos em Spokane, senhor.
Spokane nasıldı?
Então, como foi Spokane?
Spokane'deki yeğenimin yanına değil.
Não em Spokane com a minha sobrinha.
Karşı takım Spokane.
Vão jogar contra os Spokane.
Spokane, Washington polis karakolundaki rehine krizi bu sabah erken saatlerde Metro Özel Timi'nin, şüpheli Jonas Arbor'ı yakalayıp öldürmesiyle sona erdi.
A situação de reféns na esquadra da Polícia de Spokane, em Washington, terminou de manhã cedo quando a SWAT Metropolitana atacou e matou o suspeito, Jonas Arbor.
Spokane, Washington.
Spokane, Washington.
Kalanlarımız Spokane'e gidecek.
Nós vamos a Spokane.
Ray Donovan ve Sydney Manning'in kendilerini Spokane'deki benzin istasyonuna kapamasının üstünden 2 saat geçti.
Passaram duas horas desde que Ray Donovan e Sydney Manning se trancaram nesta bomba de gasolina em Spokane.
Onunla yarın buluşacağız.
Vamos refugiar-nos em Spokane hoje à noite. Encontramo-nos com ele amanhã.
Hoboken'den, Spokane'e.
De Hoboken a Spokane
Sadece Spokane ve Seattle'ı almak için geldiklerini sanmıyorum.
Não acredito que vieram de tão longe só por o Spokane e o Seattle.
Spokane, Butte, Fargo, Minneapolis ve Chicago yolculari için son çagri. Dikkat.
Atenção.
Bir toplantı için Spokane'ye gitmekte olduğunu söyledi.
Bem, sim, ele disse que estava a caminho duma convenção em Spokane.
Spokane?
- Em Spocan? Sim.
Bu akşam Spokane'de olacakmış.
Era o Bobby.