Spots tradutor Português
31 parallel translation
- Bu reklam filmini ne yapacağız?
D que é que eu faço com os spots?
Olay nedir? Commco Film stüdyosu aradı, Vip reklam filmini ne yapalım diye.
Ds estúdios Commco telefonaram a perguntar o que devem fazer com... os spots Vip do Sr. Webster.
Bu reklam filmlerini ne yaparız normalde?
D que fazemos normalmente com os spots? Mostramo-los.
B takımı da reklam alıyor, iyi yolda gidiyor.
A equipa B está a comprar anúncios e a colocar os "spots"
Pipeline dünyanın en tehlikeli sörf yerlerinden biri.
O Pipeline é um dos spots mais perigosos do mundo.
Yarın ararım. [ The Ink Spots : "My Prayer" ]
* A Tinta Localiza : "Minha Oração"
Üç ay boyunca reklamlar sürecek.
Estão previstos spots publicitários diários, nos próximos três meses.
- Arkadaşlarım bana Spots derler. - Spots.
Mas os meus amigos chamam-me jogos.
Spots, Jackson, size de.
Apostas, Jackson, vocês também.
- Hey, Spots.
- Ei, Apostas.
Bence bu Beyaz Saray'ın bir buluşma mekânı olduğu zamanlardan kalma.
Eu dataria isto de volta ao tempo, em que eles usavam na Casa Branca spots locais.
VR matrisi hala çalışıyor.
Deveria haver spots negativos, mas a matriz de VR está funcional.
Tanıtımı izlediniz mi?
Já passaram os spots?
"Kızgın Fare" spotları değil mi? Çok eğlenceliydiler.
Os spots do Rato Zangado eram hilariantes.
- Bunu yapmazsan iki haftadır televizyonlarda dönen reklamlarının parasını ödeyemezsin.
Odeio-o, merda! Se não o fizer, não pode pagar os spots das últimas duas semanas.
Çiğnemen bittiyse yeni radyo reklamlarını dinle.
Se já mastigou tudo, vamos ouvir os novos spots de rádio.
- Reklamları beğenmedin mi?
- Não gosta dos spots?
Radyo reklamlarımız harikalar yaratmış, değil mi?
Os spots de rádio foram mágicos.
Zorlayacağız, otuz saniyelik spot reklamlar vereceğiz.
Vamos dar um bom empurrão de marketing. Cartazes, spots de 30 segundos, talvez parceria com algo de higiene feminina.
TV'de çalışan birini ara ve ona yeni bazı reklamlar yapacağımızı söyle.
Liga ao tipo da TV. Diz-lhe que precisamos de novos spots imediatamente.
Baskan'in yanina gidip, ona'Amerika'da Sabah'kliplerini ilk izlettigim ani hiç unutmayacagim. Gözleri yasardi ve "Keske bu kadar iyi olabilseydim." dedi.
Nunca esquecerei a primeira vez que mostrei os spots do "Amanhece na América" ao presidente ele rendeu-se e disse :'Oxalá eu fosse assim tão bom'
Tamam, Benekli olsun.
Spots, está bem, Spots.
Markette Çiftçi Macreadie'ye rastladım. Birkaç "Gloucestershire" satın alacağını söyledi.
Bem, vi o lavrador Macreadie na loja, ele disse que procurava comprar alguns Gloucestershire Old Spots.
Spot ışıkları gözünü öyle kör etmiş ki olup bitenin farkında değilsin!
Os spots cegaram-te, nem vês o que se passa aqui.
Reklam sahneleri çekeceğiz.
Então nós vamos atirar com spots comerciais.
Az önce aklıma geldi de, hiç reklam kuşağı yaptın mı?
Fazes spots publicitários?
- Hayır, reklam kuşağı yapmıyor.
- Não, ele não faz spots publicitários.
Bir menajerle anlaştım, bana birkaç reklam ayarladı.
Assinei um contrato com um agente, fiz uns spots comerciais regionais.
Birkaç radyo spotu kaydedeceğim.
Vou só gravar uns spots de rádio.
Merhaba Benekli.
Spots, Bob é muito normal, gosto de Spots ( Pintas ).