Spur tradutor Português

- Bizimkiler şehre inmiş.

- A pandilha "Spur" veio à cidade.

Tatlım, Rusty Spur'a benimle geleceğine söz vermiştin.

Querida, prometeste vir ao Rusty Spur comigo.

- Hadi, hadi, tatlım Rusty Spur'a gideceksin benimle.

Anda lá, vem ao Rusty Spur comigo.

Sen onun seni Rusty Spur gecesinde saatlerce yalnız bıraktığını mı anlatmak istiyorsun? Mm-hm.

Quer dizer que ele já te tinha deixado pendurada antes?

- Evet hani Spur'ün üstündeki?

Sim, sim, no...

- Evet.

Spur?

Lezyon yok, spur yok, kütle yok- -

- Não há lesões, fístulas, massas...

Seni rodeoda yenmelerine rağmen, Silver Spur'ler Durango'ları hep eski bir dost olarak görmüştür.

Apesar de te limpar o sebo no rodeo, o Silver Spurs sempre considerou o Durango como um velho amigo.

Biz buradayız, şurası da Little Boston'daki Spur istasyonu.

Nós estamos aqui. A estação Spur em Little Boston é aqui.

1 saat bahçe izni var.

Spur One está no pátio.

Radyomda sadece 89.4 "Çıkıntı FM" çalar.

O meu rádio nunca sái do 89.4 "The Spur."

Mahmuz Birliği

Ordem de Spur Sargento Paul T. Hayes

Bentley kıtasında bir uçuş yeri.

Um Bentley Continental Flying Spur.

- Anında yapılmış, romantik bir karar.

Tudo muito spur-of-the-momento e romântico.

The Rusty Spur'da.

No Rusty Spur.

Rusty Spur şehirdeki en genç orospulara sahip.

O Rusty Spur tem as prostitutas mais jovens da cidade.

Spur'da söylediğin şeyi düşünüyordum.

Tenho pensando no que você disse no Spur.

"The Naked Spur" de ölü avıyla boğuştuğunu görürüz.

Em Esporas de Aço, puxa a presa morta.

Spur'a hoş geldiniz.

- Bem-vindos ao Spur.