Stereo tradutor Português

Mono-kantor yerine stereo kantorlar düşüncesi bana cazip gelir.

A simples ideia de cânticos em estéreo, em vez de um monocântico, agrada-me.

Bir yıI önce Stereo Heaven'da tanıştık.

Conhecemo-nos na Stereo Heaven, há um ano.

- Şehirde Stereo Heaven'da çalışıyor.

- Trabalha na Stereo Heaven, na Village.

Stereo izleyebilirsiniz.

E agora... em estéreo

Stereo durdu. Onu izleyen kısa bir sessizlikte birden, şarkı söylemeye başladı. Denebilirdi, tıpkı, bir an, kardeşlerim büyük bir kuş Milk Barı'nın üstünde süzülüyordu.

O disco da aparelhagem marcou uns compassos houve um breve silêncio e subitamente rompeu o seguinte com um cântico que foi como se, por momentos, meus irmãos um pássaro imenso adejasse na leitaria.

"Stereo müzik çalar"'ı icat ettim.

Eu inventei a equipe de som "stereo".

Bu mükemmel yıldızları, gözlerinizin önünde, hem de reklam kesintileri olmadan, stereo ve renkli olarak, hayran kalacak ilk siz olun.

Seja o primeiro de sua casa em maravilhar-se com as magníficas estrelas através da magia do som estereofônico e as vívidas imagens ante seus olhos, sem interrupções publicitárias.

ITC, stereo, zaman ve direnç.

ITC, estéreo, tempo e resistência.

Burası King Stereo 92, KKNG Oklahoma City.

Esta é a KKNG Estéreo 92, de Oklahoma.

Neden böyle diyorlar biliyor musun? Araçta renkli stereo bir televizyon var.

A bordo, tenho stéréo... televisão a cores.

Müzik setinin altındaki ve hatıra bardaklarının bu tarafındaki her şey.

Tudo o que estiver do lado do stereo e deste lado destes vidros.

Ses sistemini duyana kadar bekle.

Vais ouvir o stereo...

Sığınakta silah koleksiyonu, büyük bir stereo set ve bir sürü plak var.

Uma colecção de armas. Uma grande aparelhagem, montes de discos.

Bilirsin stereo sistemi gibi.

Sabe, como equipamento de som.

... 3 renkli ekran, stereo hoparlörler... ve sana maliyetine veririm.

Três cores de vídeo, quatro alto-falantes. Vendo a preço de custo.

... eğer iyi ses kalitesi arıyorsan, civardaki en iyisi için, 2500 Sepulveda'da Bob'un stereo'suna gelin.

.. se apreciar som, para o melhor som cá do sítio, venha ao Bob's Stereo em 2500 Sepulveda.

Çünkü Bonzo Barry'de kaliteli stereo fiyatlarını zıpkınlıyoruz.

Porque Bonzo Barry baixou o preço das aparelhagens de qualidade.

beş Bonzo Barry Elektronik mağazasında bekliyoruz. Stereo ve video ihtiyaçlarınız için, stereo-video ihtiyaçlarınız için...

Cinco lojas de alta-tecnologia com aparelhos estéreo, vídeo, e vídeo estéreo.

Burada stereo ve her şey var.

Tem uma aparelhagem e tudo está no seu lugar.

İyi stereo ekipmanın kıymetini bilmiyorsun.

Tu apenas não sabes é apreciar uma bela aparelhagem de som.

Müzik dergileri bunu en uygun seçim görüyor.

A Consumer Stereo diz ser o melhor.

Çok büyük değil ama müzik dergileri en uygun set olarak değerlendirdi.

Não são muito grandes, mas a Consumer Stereo diz serem a melhor compra.

Stereo ölüm yayını.

Morto por stereo.

Stereo bozuk mu?

A aparelhagem está avariada?

Yürüyüşü bile stereo.

- Até anda em estéreo.

Bir sürü halı, sanat eseri, stereo cihaz var mı?

Há muitas carpetes, peças de arte, equipamentos estéreo?

Her tip ve büyüklükteki satılan eşyalar kaykaylardan stereo sistemlere kadar hepsi mağazalardan bir anda kayboluveriyor ve birçok depoda alarmlar sürekli çalmaya başladı.

Mercadoria de todos os tamanhos e tipos... Desde skates a aparelhagens stereo... têm desaparecido das prateleiras das lojas... e armazéns a uma velocidade alarmante.

Bu denizaltıyı kişisel stereo müzik seti gibi görür.

Julga que o navio é o seu equipamento estéreo.

Stereo hi-fi.

Alta fidelidade em estereofonia.

- Ve de eve stereo düzeni.

- E estéreo na casa toda.

Sezon biletleri, stereo, Mazda GL6?

Então... bilhetes para a época, sistema de estéreo, um Mazda GL6?

Bu tip halüsinasyonlarda insanlar iki kulaktan da duyar. Stereo olarak.

Quem sofre de alucinações auditivas ouve vozes em ambos os ouvidos... em estereofonia.

- Hiç stereo sistemimi dinledin mi?

Já ouviste a minha aparelhagem?

Hayalim hi-fi aletlerini indirimli satmak.

Equipamento Hi-Fi Stereo a preço de desconto.

Adı da "Buck'ın Süper Stereo Dünyası" olacak.

Chama-se : "Buck's Super Stereo World."

Buck'ın Süper Stereo Dünyası bu işte. Çünkü insanlar ne aldıklarını bilmek isterler... ve bende her türlü teknik soruya cevap verecek hi-fi bilgisi var. Müşteri.

O Buck Super Stereo World é mesmo sobre isso : o cliente!

Ve Buck'ın Süper Stereo Dünyası'nın müşterilerine sunacağı da bu işte.

Esse é o toque pessoal que O Buck Super Stereo World vai ter.

Buck'ın Süper Stereo Dünyası'nda süper indirimler var.

Na Loja Buck's Super Cool Stereo tem pechinchas super-fixes em todas as marcas.

Jack, Jack seninle bu müzik setinin ayarı hakkında konuşmam lazım.

Jack, tenho que falar contigo sobre a modificação do stereo para este sistema.

Bunun CD'sini de alabilirsin.

Podes comprar este disco em CD. Em stereo.

Stereo City'i de kaybettik.

Perdemos a Stereo City.

Bu lanet olası Stereo City.

É a merda da Stereo City.

- Dışarı! Stereo aksi.

É sobre...

İşitme engelliler için altyazı da var. Ve de varsa Dolby stereo, ki o da burada ve bu anda var?

Legendas para quem tem problemas de audição... e estéreo Dolby onde estiver disponível, ou seja, aqui e agora!

Stereo çok büyük.

A aparelhagem é muito grande.

Herhangi bir sebepten dolayı bu değildi... affedersiniz, bu Stereo Lab mi?

Só que, por qualquer motivo danado, aquela... Desculpe, isto é Stereo Lab?

2008 yılındaysa, gelişen teknoloji sayesinde Cinematheque grubu, Max Ophüls'ün arzusuna kayıtsız kalmamış ve filmin tamamen restore edilmiş halini renkli, stereo sesli ve asıl formatına uygun bir şekilde piyasaya sürmüştür.

Em 2008, graças à tecnologia digital... a Cinemateca Francesa pôde lançar uma versão totalmente restaurada... fiel às intenções de Ophüls, com as cores, o som e... o formato originalmente idealizados.

Yepyeni Radio Shack stereo.

O novo Radio Shack.

Bak Ben, bu stereo.

Isto é que é stereo, Ben.

Tuvalet kağıdı, yeni araba... elektrikli cinsel aletler... beyne yerleştirilmiş kulaklı stereo sistemleri... entegre radar cihazlı tornavidalar, sesle çalıştırılan bilgisayarlar... Sakin ol, Jeffrey.

Calma, Jeffrey.

Aslında bunun bir sır olarak kalacağına dair bir çeşit söz verdim.

- Stereo irritante!