Stockwell tradutor Português
68 parallel translation
Teğmen Stockwell derhal manganızı emretti.
O Tenente Stockwell quer o seu pelotão.
- Evet en az 2 gün sürer. - Joie Stockwell danışmaya lütfen.
Sim, vai levar uns bons dois dias.
Stockwell'in istediği her şeyi yapıyoruz ve onun için teşekkür edecek kadar bile yeterli olmuyor.
Nós temos feito tudo o que esse Stockwell tem pedido, e ele nem sequer é capaz de nos agradecer.
Size söylüyorum, Stockwell hayatımızı ele geçirdi.
O Stockwell tomou conta das nossas vidas.
Stockwell anlaşmanın ona ait olan kısmına uyacak.
Stockwell irá honrar a sua parte do acordo.
Stockwell, Tadesco'nun konakta olacağını söyledi. Bu, güvenliğin iki katı olacağı anlamına geliyor.
Stockwell disse que Tadesco iria estar no estado o que quer dizer que a segurança será reforçada.
Bahse girerim Stockwell, A.J.'in ölmek üzere olduğunu biliyordu.
Aposto que o Stockwell sabia que o A.J. estava a morrer.
Hayır, hayır, hayır, sadece sen, ben ve Stockwell biliyor.
Não, não, não, apenas a ti, a mim... O Stockwell sabe.
Stockwell?
Stockwell?
Stockwell'e babamdan bahsettin ama bana söyleyemez miydin?
Contaste ao Stockwell sobre o meu pai e não me contaste a mim?
Stockwell ne zaman arayacağını söyledi?
A que horas disse o Stockwell que ia telefonar?
Bu Stockwell'in şimdiye kadar bize verdiği en kolay görev.
Esta é a missão mais fácil que o Stockwell já alguma vez nos deu.
Stockwell böyle söyledi.
Foi o que o Stockwell disse.
Stockwell, uçak düştü.
Stockwell, o avião despenhou-se.
Stockwell ile randevumuz 18 : 00'da.
O encontro com o Stockwell é às 18 : 00.
Stockwell bizimle 18 : 00'da burada buluşup kafatasını şahsen götürmeye karar verdi.
Stockwell decidiu encontrar-se aqui às 18 : 00 e levá-la pessoalmente.
Belki Stockwell bu insanlara yardım için nüfuzunu kullanabilir.
Talvez Stockwell possa usar a sua influência para ajudar estas pessoas.
Merhaba Stockwell.
Olá, Stockwell.
Bunu sevdin mi Stockwell?
Gostou disto, Stockwell?
Stockwell.
Stockwell.
General Stockwell kayıp.
O General Stockwell desapareceu.
Ya Stockwell, Trigorin'in onu avlayacağı konusunda bir fikri var mıydı?
E Stockwell não fazia nenhuma idéia de que este Trigorin estava atrás dele?
Önümüzdeki 36 saat içinde Stockwell'i bulmak zorundasınız.
Devem encontrar o Stockwell nas próximas 36 horas.
General Stockwell'i bulmam emredildi.
As minhas ordens são para encontrar o General Stockwell.
Stockwell KGB'nin elinde değilse kimin elinde?
Mas se o KGB não está com o Stockwell, então quem está?
Stockwell'in böyle bir tuzağa düştüğüne inanamıyorum.
Não acredito que o Stockwell tenha caido assim numa armadilha dessas.
Trigorin'i kiralayan kimse onun Stockwell'e yakın olduğunu biliyordu.
Quem quer que contratou Trigorin sabia que ele era amigo do Stockwell.
Evet, Stockwell oradaysa, onu tuttukları yer muhtemelen burasıdır.
Sim, se o Stockwell estiver aí dentro, é provável que o mantenham aí.
Ben Stockwell.
Fala o Stockwell.
Şerefsizliği düşünülürse, Stockwell...
- Considerado desonrado... - Stockwell...
Stockwell yok ama bir ipucu bulduk.
Nada do Stockwell, mas temos uma pista.
Ama Stockwell'i tuttukları sürece yakında onun, jetin yerini bilmediğini anlayacaklar.
Mas quanto mais tempo eles ficarem com o Stockwell, mais depressa irão descobrir que ele não sabe onde escondemos o avião.
İşe yaramaz Stockwell.
Não vale a pena, Stockwell.
Kapa çeneni Stockwell.
Cala-te, Stockwell.
Ben General Stockwell. Ses doğrulaması için Buz Evi'ni arıyorum.
Fala o General Stockwell para a Casa de gelo, teste de verificação de voz.
Neden canını sıkıyorsun bilmiyorum Stockwell.
Não sei porque se rala, Stockwell.
Bu Stockwell'in aklından çıkmış olmalı.
Stockwell esqueeu-se desse pormenor.
Albay, Stockwell'in ne söyleyeceğini düşünüyorsun? Bu ülkeyi yandan vurmamız hakkında?
Coronel, o que acha que o Stockwell irá dizer do facto de nós termos "sacudido" este país?
Dur bakalım Stockwell, daha yeni döndük.
Calma, Stockwell, nós acabamos de chegar.
Buna Stockwell'in Teşvik Planı deniyor.
Chama-se a isso o plano de Incentivo de Stockwell.
Şimdi, planınla ne yapabileceğini sana söyleyebilirim Stockwell.
Eu posso dizer-te o que podes fazer com o teu plano, Stockwell.
Sanırım bu akşamın listesinde Stockwell'in adını gördüm.
Acho que vi o nome do Stockwell nas reservas para esta noite.
İşleri yürüten kişi Stefan Stockwell'di.
O seu nome era Stefan Stockwell.
Stefan Stockwell onun sevgilisiydi, Bay Cold.
Stefan Stockwell era amante dela.
Hava Polisi Amirliği'ne göre, Bu rozet numarası Roger Stockwell adına kayıtlı.
De acordo com o Serviço Federal, o número do distintivo está registado num tipo chamado Roger Stockwell.
Daha Roger Stockwell'in yerini bulamadın mı?
Conseguiram localizar o Roger Stockwell?
Polis amirliğinin şefi Stockwell'in dün gece bir havaalanı ötelinde kaldığını söyledi, ama bu sabah saha görevleri ofisine giriş yapmamış.
O director disse que o Stockwell hospedou-se num hotel do aeroporto ontem à noite, mas não contactou o escritório esta manhã.
Roger Stockwell, New York Polis Teşkilatı.
Roger Stockwell, NYPD.
Bay Stockwell, sizinle konuşmamız gerekiyor, efendim.
Sr. Stockwell, precisamos para falar consigo, senhor.
Roger Stockwell?
Roger Stockwell?
Bunun ne önemi var ki? Ben Binbaşı Stockwell.
Meu nome é Especialista Stockweel.