English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ S ] / Subaylar

Subaylar tradutor Português

1,117 parallel translation
Ama Lloyd, Japon kızlarla evlilik yapan, listedeki tüm subayların gönderildiğini söyledi.
O Lloyd disse que a maioria destes homens são casados com japonesas.
Bu yüzden, bölüm subaylarınıza herhangi bir zamanda Soru sormak serbest...
Estejam à vontade e perguntem ao vosso oficial de divisão.
Kaptan Richardson'ın yakınlarına en içten üzüntülerimizi sunarız... Subaylar ; James Bledsoe, Gerald Cartwright.
Enviámos as condolências aos familiares do Capitão PJ Richardson, dos oficiais James Bledsoe, Gerald Cartwright,
Onlar artık eşit, subaylar ya da mürettebat Bu müziği dinlerken...
Atê disseram os nossos nomes! Os oficiais, a tripulação!
Subaylar, Er Noah Ackerman'ın disipline edilmesi Amacıyla ağır bir şekilde cezalandırılması... Konusunda istekli olduklarını söylediler.
"Tal oficial perseguiu de propósito o Cabo Noah Ackerman ao ordenar um castigo em massa da companhia inteira para discipliná-lo."
Onlar belkide o alman subaylarının ne çeşit subay olduğunuda bilmez
Eles talvez não saibam que o oficial alemão - da nossa categoria - faz o que ordenam que ele faça.
Kocanızın birliği buraya geldiği zaman... Bay Quill subaylar ve eşleri için bir kokteyl parti vermedi mi?
Quando a unidade dele se mudou para lá, o Sr. Quill não ofereceu uma festa aos oficiais e suas mulheres?
Subaylar.
Oficiais!
- Subaylar toplantısı nerede?
Onde é a reunião dos oficiais?
En azından sizi ve subaylarınızı yemeğe davet edebilirim.
Pelo menos posso convidar a voce e seus oficiais para o jantar
Biz üst düzey subaylarımıza etiketi olmayan şişeden içki içirmeyiz. Önce bizden birinin tatması gerekiyor.
Mas nunca damos a nossos altos oficiais nada de uma garrafa sem etiqueta a menos que alguem o prove antes.
Subayları çağırıyorlar.
Mais uma chamada de oficiais.
Onaylı emirler rütbemdeki subayların sorumluluğunda değildir.
Rubricar não é responsabilidade de oficiais subalternos.
Büyük subayları küçüklerden ayıran şey büyük sorumluluk altına girmeleridir.
Aceitar responsabilidades... é o que torna um oficial subalterno oficial superior.
Bütün Britanya askerleri ve subayları içinde geçerli.
Isso vale para todo oficial e soldado britânico que conheço.
Bazılarını SS subayları alıkoyardı.
Os guardas da SS ficavam com algumas.
Subaylarımdan üçünü, adamlarımdan altısını yardım etmeleri için bırakıyorum.
Deixarei três oficiais meus e mais seis homens aqui... para auxiliá-lo a arregimentar sua tropa.
Hightower, kalan eşyaları emir subaylarının odasına götür, tamam mı?
Hightower, leve o resto desta tralha para o quartel, está certo?
Commodius ve subayları da dahil 19 bin asker kaybettik.
Perdemos 19.000 homens, incluindo Commodius e os seus oficiais.
Komutan yardımcıları ve operasyon subaylarının dosyalarını getir. Acil bir durumda komutayı almaya tavsiye edilenlerin listesini.
Quero os processos de todos os oficiais aéreos e de operações... e recomendação daqueles que melhor assumiriam o comando.
İsmini okuyacağım subayların birliklerine rapor vermeleri gerekmektedir.
Pedimos aos seguintes oficiais que compareçam as suas unidades.
Her yerde üst rütbeli Nazi subayları vardı.
E altos oficiais do Partido Nazi estavam por toda parte.
Bütün subaylar piyadelerin muhafızlığında kamaralarındalar.
Todos os oficiais retidos nos camarotes, sob vigia dos fuzileiros.
Tüm subayları derhal serbest bırakın!
Quero todos os oficiais libertados de imediato.
- Subayları bırakın.
- Soltem os oficiais.
Albay adamlarımı Avrupalı subayların komutasına verecek, değil mi?
O coronel Brighton quer colocar os meus homens sob oficiais europeus?
- Burası Britanya subayları için.
- Isto é o bar dos oficiais ingleses! - Não faz mal.
Subayların inisiyatiflerini kullanmaları gerekmez mi?
Um oficial não deve sempre dar provas do seu poder de iniciativa?
Subaylarınız nerede?
Onde estão os vossos oficiais?
Tüm subaylarımızı kaybettik.
Nenhum dos nossos oficiais se safou.
Ve elbette, çeşitli Rus ve Çin Halk cumhuriyeti subayları ve Sovyet ordu mensuplarına.
E claro, de vários oficiais da URSS, da República Popular da China e do Exército Soviético.
Bu tür kağıtlar genellikle profesyonel sihirbazlarda olur Üçüncü sırada oturan yaşlı bayanın seçtiği kartı kolayca tahmin etmek için Ayrıca ordu istihbarat subayları da bu kartları...
Este baralho é frequentemente usado por um ilusionista profissional, para simplificar o problema de adivinhar a carta escolhida pela velhinha, e é também usado por oficiais do Serviço Secreto do Exército que...
Subaylarım bir haftadan başlamak üzere çeşitli süreler veriyorlar.
Para os meus oficiais pode acontecer numa semana ou indefinidamente.
Subaylarımızın önünde tartışmasak iyi olacak.
Seria mais sensato não discordar na presença dos nossos oficiais.
Senin subaylarının.
Dos teus oficiais.
Onlar ve subayları senin onlara komuta etmeni bekliyorlar.
Elas e os oficiais aguardam as tuas ordens.
Garibaldi, Palermo'ya girmeden kısa süre önce limandaki savaş gemisinden bazı İngiliz subaylar evimin terasına çıkmak için izin istediler insan oradan şehrin etrafındaki bütün tepeleri görebilir.
Antes de Garibaldi entrar em Palermo, perguntaram a alguns oficiais britânicos dos navios de guerra que estavam no porto se queriam subir ao terraço da minha casa de onde se vêm os montes que rodeiam a cidade.
Umarım siz ve subaylarınız hoş bir akşam geçirirsiniz.
Espero que o senhor e os seus oficiais passem uma noite agradável.
Albay Ramsey, Reich son dört yıldır kaçan savaş tutsağı subayları yakalamak için çok fazla zaman, enerji, işgücü ve ekipman harcamak zorunda kaldı.
Capitão de Grupo Ramsey, nos passados quatro anos o Reich tem sido obrigado a gastar uma enorme quantidade de tempo energia, mão-de-obra e equipamento a caçar prisioneiros de guerra que fugiram.
Bütün Amerikalı subaylar böyle terbiyesiz midir?
Os oficiais Americanos são todos tão bem educados?
Yüksek makamlarca size şunu bildirmem emredildi : Subaylarınızdan ellisi kaçarken vuruldu.
Eu sou direccionado por uma autoridade superior para lhe informar que 50 dos seus soldados foram mortos enquanto tentavam escapar.
Sizi subaylarımla tanıştırabilir miyim?
Posso apresentá-la aos oficiais?
Bay Bromhead hayvan vuruyor subaylar yesin diye.
É o Sr. Bromhead, a matar animais indefesos para o jantar dos oficiais.
Bırakın, emirleri subaylar versin.
Permita que um Oficial da Rainha dê as ordens.
Subaylar görmese de Zulular görmüştür.
Mesmo se o raio dos oficiais não o viram, aposto que os Zulus sim.
Bir zamanlar normal yolların inisiyatif kullanmayan subaylar için bir tuzak olduğunu söylemiştiniz.
Disse que as vias normais são uma armadilha, para apanhar oficiais sem iniciativa.
Özel görev için İngilizce konuşan subaylar aranıyor.
Requisitam-se oficiais e homens que falem inglês para missão especial.
Öteki subaylarım yanlış sorular soruyor olabilir.
Os meus outros oficiais podem estar a fazer as perguntas erradas.
Üst düzey subayları olarak, adamlarımın katledilmeyeceklerini garanti etmeden onları kontrol edemem.
Como oficial superior, não controlo os meus homens sem a garantia de que não serão mortos.
Subayların kilitli dolabı burada ve narkotik ile alkolün anahtarları da burada.
O armário trancado dos oficiais está aqui e as chaves dos narcóticos e do álcool estão ali dentro.
Subaylar her zaman eleştirirler.
Sempre a criticar os oficiais. Sempre a recusar promoções.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]