Sullivan tradutor Português
1,803 parallel translation
Bayan Sullivan, biri bıçağı çıkarmış.
Miss Sullivan, alguém a removeu.
Rita Sullivan itiraf mı etti?
Rita sullivan confessou?
Ben, Sullivan Groff.
Fala o Sullivan Groff.
Sullivan Groff ve tüm bu lanet olası yer ; benim kara kıçımı öpebilir.
O Sullivan Groff e todo este lugar de merda podem beijar-me o cu.
Bu ev hala Sullivan Shell'in şirketinin ismi üzerinde.
Esta casa ainda está no nome da Corporação da Treta Sullivan.
Peki media'daki Mitch Sullivan'a ne diyeceksin.
Que tal Mitch Sullivan, da media?
Çavuş Sullivan.
Sargento Sullivan.
Sullivan, Roybal'la bağlantı kur.
Sullivan, vai ter com o Roybal!
Greg Sullivan.
Greg. Sullivan.
- Greg Sullivan diye bir genç benden "hoşgörü öğrencileri" grubuna sponsor olmamı istedi.
O Greg Sullivan pediu-me para ser o responsável pelo grupo "alunos pela tolerância", por sua recomendação?
- Sullivan House.
Sullivan House.
Yüce Tanrım, şu Sullivan mı?
Fodasse, Aquele é o Sullivan?
Bebeğim, Sullivan'a bir hatır sorayım.
Fofa, tenho de dizer "como é" ao Sullivan.
Sullivan, koca malafat!
Sullivan, seu pulha!
Hemen Sullivan'a anlatayım.
Não posso esperar por contar ao Sullivan.
Sullivan raporu.
O relatório da Sullivan.
Sinir bozucu şekilde, ısrarcısınız Bayan Sullivan.
Você é aborrecidamente persistente, menina Sullivan.
Bay Queen, ben Chloe Sullivan.
Sr. Queen, é a Chloe Sullivan.
Ajan Sullivan'ı çözmem mi gerekiyor şimdi?
Tenho de treinar este agente Sullivan?
Adım Sully. Sullivan'ın kısaltılmışı.
Eu sou o Sully, é o diminutivo de Sullivan.
Chloe Sullivan gibi biriyle hiç karşılaşmadım. Hiçbir zaman da karşılaşamayacağım.
Nunca conheci ninguém como a Chloe Sullivan, nem nunca vou conhecer.
Ne yazık ki Sullivan önemli olan, ben Gotham ( Batman'in şehri )'ı yeni ofisimden görebiliyorum, ve sen...
Infelizmente... Sullivan... O que importa é que eu posso ver Gothan do meu novo escritório.
Sullivan!
Sullivan!
- Ajan Sullivan'ı arıyordum.
- Procuro o agente Sullivan. - Sim.
- Ajan Sullivan olduğunu farz ediyorum.
Agente Sullivan, presumo.
Louis Sullivan.
Louis Sullivan.
Zaman geldi, Bayan Sullivan.
Está na hora, Sra. Sullivan.
Chloe Sullivan.
Chloe Sullivan.
Buraya annemi görmek için geldim : Moira Sullivan.
Estou aqui para ver a minha mãe, Moira Sullivan.
"Elimdekini bilin bakalım?" zamanı, Bayan Sullivan.
Tempo para uma pequena demonstração, Sra. Sullivan.
Görünüşe göre, doktorunun talimatları ile Moira Sullivan transfer edilmiş.
Aparentemente, pelas ordens do seu médico, a Moira Sullivan foi transferida.
Anne kaybetmenin ne demek olduğunu biliyorum, Bayan Sullivan.
Eu sei como é perder a minha mãe, Sra. Sullivan.
Moira Sullivan'ı diyorum. Nerede o?
Moira Sullivan... onde está ela?
Anneni, Oliver'ın dairesine getirdikten sonra, ona, tam bir Chloe Sullivan özgeçmişi sundum.
Depois de levar a tua mãe, para o apartamento do Oliver, dei-lhe a biografia completa da Chloe Sullivan.
Bayan Sullivan, daha tanışmadık bile, ama ben üstünüzü mahvettim.
Menina Sullivan, ainda nem nos conhecemos e já lhe estraguei a camisola.
Chloe Sullivan ve hiç önemli değil.
Chloe Sullivan, e está tudo bem.
Mickey Sullivan'ın yerinde, bodrumda oynuyorduk.
Foi numa cave de Mickey Sullivan.
Mickey Sullivan'ın yerinde kağıt oynarken.
Num jogo de cartas, com Mickey Sullivan.
Ziggy'yle tanıştığın zaman, Mickey Sullivan'ı tanıyor muydun?
Já conhecias o Mickey Sullivan, quando conheceste o Ziggy?
Archie'nin söylediklerini, Ziggy'nin yasadışı işlerini kağıt oyununu ve Mickey Sullivan ilişkisini.
A descrição do Archie, de como começou Ziggy, os jogos de cartas e Mickey Sullivan.
Kevin. Mickey Sullivan benim.
Kevin, eu sou Mickey Sullivan.
Gizli bir kimlikle aralarına sızmaya gönüllü oldum ve beni nereye götüreceğini görmek istedim.
Fui voluntário, para chegar-me a ele encoberto, e ver onde me levava. Usei o aliás, de Mickey Sullivan.
Ama Rusick, Mickey Sullivan'ın hâlâ ortalıklarda olduğunu söylemişti.
Rusick falou de Mickey Sullivan, como se continuasse activo.
Ya da babanın sana Mickey Sullivan olduğunu söylediğinde neler hissedeceğini.
Ou, como deve sentir-se, quando a tua mãe ou o teu pai, diga que é o Mickey Sullivan.
Şimdi dinle beni. Bunu kanıtlayamam ama tüm bunların arkasında Mickey Sullivan'ın olduğunu düşünüyorum.
Não tenho maneira de o provar, mas acho que Mickey Sullivan, está por detrás disto.
Mickey Sullivan ile ilgili konuşuyor.
Está a falar de, Mickey Sullivan.
Mickey Sullivan bile burada, o da Green'le konuşabilir.
Aqui, temos o Mickey Sullivan, confia nele.
Mickey Sullivan öldü.
Mickey Sullivan morreu.
Senin raporunda bile eminim baban Mickey Sullivan'ı oynuyordu.
Mesmo nos teus, próprios relatórios, aposto que o teu pai era Mickey Sullivan até ao final.
Greg Sullivan.
Greg Sullivan.
- Ajan Sullivan?
- Agente Sullivan?