English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ S ] / Suratsız

Suratsız tradutor Português

245 parallel translation
Seni bile öpebilirim suratsız çam yarması.
Até era capaz de te beijar, meu brutamontes.
Seni suratsız, züppe anarşist!
Seu anarquista desanimado e almofadinha!
Suratsızın teki olduğunu düşünüyorsundur.
Deve achá-lo um desmancha prazeres.
Ayağıma basan o suratsız Cezayirliyi gördünüz mü?
Viste aquela Argelina suja pisar no meu pé?
Adam çok suratsız.
Esse homem não é feliz.
Sözde suratsız birisi varmış, ama sadece önemsiz bir ayrıntı.
Há um par de pessoas antipáticas, mas são as menos.
- Bana "Hey" deme, suratsız kız.
- Não me dizes "Olá", rapariga feia!
Her zaman böyle suratsız değilimdir.
Não sou sempre tão mórbido.
Suratsız herif.
Sacana mal-humorado!
Paltolarınızı yaşlı suratsıza verin.
Dêem os casacos aqui ao resmungão.
Suratsız.
Que resmungão.
Suratsız, suratsız, suratsız!
Resmunga, resmunga, resmunga!
Bu sabah yorganın altında suratsız değildin.
Hoje de manhã, não resmungaste entre os lençóis.
- Acımasız ve suratsız görün yeter. - Tamam.
Faz cara de mau e grunhe.
# Umurunda bile değil Ha neşeli olmuşum ha suratsız #
Para ti é indiferente que eu esteja triste ou alegre
Hiç suratsız insan görmediniz mi?
Nunca viu pessoas sem cara?
Kahrolası o kadar suratsız ki.
Ele é tão azedo.
Binlerce hattâ onbinlerce suratsız, şaşkına dönmüş Alman esir alındı. Bazen tek seferde tüm tümen.
Milhares e milhares de alemães taciturnos e confusos eram feitos prisioneiros, por vezes divisões inteiras de uma só vez.
Yanındaki suratsız bıyıklı kim?
Aposto que morreu a sorrir.
Şu suratsız polisler dadanınca en iyisi gizlenip gemiye de yeniden açığa almaktır.
Quando aqueles polícias palermas aparecerem, a mercadoria estará escondida e o navio terá zarpado.
Perry'nin eşi suratsız değil mi?
Não detesta a mulher do Perry?
Ancak hırsızlar bu kadar suratsız olabilir.
Rostos tão feios só poderiam ser de ladrões.
Ne suratsız adam!
Que feitio!
Suratsız herif! Sana gününü göstereceğim!
Seu interesseiro desprezível, eu o apanhei!
Suratsız günlerin sona ermiş midir dersin?
Achas que os teus dias de ser um chato já acabaram?
Kapa çeneni suratsız. Bana borcu vardı.
- Caluda, ele devia-mos.
Suratsız!
Cara de piza!
Korkak değilsin sen, Gecenin kıyısından gelen Suratsız ve yaşlı kuzgun.
Ave esquisita, ancião horrível, corvo vagueando na costa nocturna
Söyle onlara bunu bassınlar. o suratsız resimlerimi istemiyorum.
Faça com que publiquem esta e não uma daquelas fotografias sinistras.
Onlar Lee kardeşler. Çirkin ve suratsız Lee
São os irmãos Lee, Ug e Home.
Anladım, Çirkin Lee, Suratsız Lee.
Já percebi. Ug-Lee. Home-Lee.
Suratsız Lee. Çirkin Lee.
Home-Lee, Ug-Lee.
Sen çirkinsin, ben suratsızım.
- Tu és Ug-Lee, eu sou Home-Lee.
Bu suratsız ifadeyi sevdim. Tamam çok iyi. Böyle kalın.
Isso, não se mexam.
Sabahın köründe şu suratsız herife de bakın hele.
E como está o meu rezingão hoje de manhã?
Düşünceli ve suratsız bir yaratık olarak onu göremezdiniz.
Mas não viu a criatura soturna e cismada que se tornou.
Suratsız cüce Chet de beni koruyacak, öyle mi?
Então fico aqui, outra vez, com o atrasadinho do Chet, a proteger-me?
- Evet. Suratsızın teki.
Ela não tem personalidade.
Kralı oynayacak olan bulunsun haşmetliye saygılarımı esirgemem. Gezgin şövalye kılıç kalkan kullanabilir. Aşık boşuna ah çekmez suratsız rolüne çıkan rahatça surat asabilir sonuna dek.
O que representa o rei será bem-vindo... sua majestade receberá o meu tributo... o valente cavaleiro usará sua espada... o amante não suspirará à toa, o humorista recitará em paz... o palhaço fará rir os mais afeitos às suas cócegas... e a dama falará à vontade, cortando os versos brancos!
Suratsız mı?
Errático?
Şu suratsız herifin haline bak.
Bem, olha-me para este cabrão deste carrancudo aqui.
3 zeytin koyun ve bu suratsız dostuma da... kola
- Este meu amigo surumbático quer... - Uma Coca-Cola.
Morali bozuk Paul... suratsız Paul, kızgın ve mutsuz Paul... Arrakis'e sürgün edilen zavallı Paul... Bir gün evrenin en büyük hazinesinin sorumluluğunu miras alacak olan Paul...
Ouvi falar muito do amuado Paul, do sombrio Paul... do zangado e infeliz Paul que foi exilado em Arrakis, onde... pobre rapaz, um dia herdará a responsabilidade de cuidar do maior tesouro do universo.
Her zaman ki gibi suratsız, ama bu gün adı Travis olan bir arkadaş edindi.
Mais animado que nunca, hoje fizemos um novo amigo chamado Trevis.
Bu suratsız tavuğu nereden aldın?
De onde tirou essa galinha horrível?
Morali bozuk Paul... suratsız Paul, kızgın ve mutsuz Paul...
Ouvi falar muito do Paul amuado... do Paul sombrio...
Bay suratsız Noel için ne ister?
És mesmo um Trombudo. O que quer o Sr. Trombudo no Natal?
- Hadi, suratsız.
- Anda, rabugento.
Suratsız olmuyordum, bir iyilik yapmaya çalışıyordum!
Não quis me intrometer, só quis ajudar!
Sadece şaka yapıyordum Bay Suratsız.
Estava só a brincar, rabugento.
- Suratsız bir kız olmam gerekiyor.
- Sei.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]