Suzanne tradutor Português
895 parallel translation
Bunlar da Suzanne'le Roxanne.
Apresento-te a Suzanne e a Roxanne.
Suzanne'ı tanıyorsun.
Conheces a minha mulher, Suzanne?
Bayan Suzanne! - Evet? - Salatanızda beşamel sosu var mı?
Mme Suzanne, endívias gratinadas bem feitas têm béchamel, não é?
- Bayan Suzanne da değil...
Mme Suzanne também não...
- Hiçbir şey yapmayan adamın hikayesi - Bakın, Bayan Suzanne,..
Olhe, autografo-lhe o manuscrito que me devolveram.
Bayan Suzanne, tekrar basladi!
Mme Suzanne, olhe, voltaram-me as manchas vermelhas!
Hey Suzanne iyimisin?
olá, Suzanne, tudo bem?
Suzanne Flon, Raoul Delfosse, Jean-Claude Rémoleux...
Maurice Teynac, Naydra Store, Suzanne Flon...
Berthe? Suzanne?
Marta, Sussane...
Suzanne.
Suzanne.
Suzanne karı sevici.
A Suzanne chupa ratas.
- İsminiz neydi?
- Como é o seu nome? - Suzanne.
- Suzanne. P. Green'i arayın, temsilcimdir.
Ligue à Pamela Green, a minha agente.
Suzanne Weston.
É a Suzanne Weston.
Ufak bir konuşma yapmalıyız, Suzanne.
Vamos ter que conversar, Suzanne.
O araba satılık değil, Suzanne.
O carro não está para venda Suzanne.
Peki ya şu, Suzanne Weston?
E sobre esta Suzanne Weston?
Suzanne Weston hariç.
Com excepção da Suzanne Weston.
Gördüğün gibi... Suzanne'ın peruğundan aldığın parça kaba bir sentetik.
Como podes ver o cabelo da peruca da Suzanne é fibra sintética
Birisi Suzanne, diğeriyse tanımlayamadığım bir motosikletçi. Arka taraftan çıksan iyi olur.
Um é da Suzanne, o outro é um motociclista anónimo, que vai pelas traseiras
Suzanne Weston.
Suzanne Weston.
Suzanne'ın arabamı çaldığını düşünüyorum.
Eu acho que Suzanne roubou o meu carro.
Evet, anlıyorum, Suzanne.
Sim, pois Suzanne, tudo isto
Suzanne, daha önce bir araba hırsızlığı yapmış olabilirsin.
Suzanne, assalto de veiculos é uma coisa.
Örneğin, dostum Susan gibi.
Por exemplo, a minha amiga Suzanne.
Pekala, Susan, işte bu gelecek.
Suzanne, bem-vinda ao futuro.
- Merhaba Suzanne.
- Suzanne.
- Suzanne, kardeşimi gördün mü?
- Suzanne, viste a minha irmã em algum lado?
Hadi ama Suzanne.
Vá lá, Suzanne.
Kaç tane Suzanne?
Quantas, Suzanne?
Bekle. Devam et Suzanne.
Fica com essas, Suzanne.
Suzanne, sen kazanacaksın.
Suzanne, ias ganhar.
- Pardon, siz Suzanne Dayton mısınız?
- Suzanne Dayton?
Suzanne, çok üzgünüm.
Lamento muito, Suzanne.
Merhaba, Susanne.
- Olá, Suzanne.
Susanne.
Suzanne.
Susanne Dorn.
Suzanne Dorn.
Susanne Dorn?
Suzanne Dorn?
Göğsüne vurma, üzerinde mikrofon var.
Suzanne, tenta não bater no peito por causa do microfone.
Evet arkadaşlar, gitmeden önce, sizlere aramıza yeni katılan Suzanne'i tanıştırmak istiyorum, uyuşturucu tedavisinden yeni çıktı.
Antes de irmos embora, gostaria de vos apresentar uma recém-chegada, a Suzanne, que saiu agora da desintoxicação.
Merhaba, Suzanne, ve hoşgeldin.
Olá, Suzanne, bem-vinda.
Suzanne, seninle konuşabilir miyim?
Suzanne, posso falar consigo?
- Pardon, Suzanne.
- Desculpa, Suzanne.
Suzanne sizden çok bahsetti.
A Suzanne falou-me tanto de si.
Çiçekler sana, Suzanne.
Flores para ti, Suzanne.
Ben Suzanne, amacım, sıkılmak.
Sou a Suzanne, feita para ser irritada.
Suzanne, bu bay benim temsilcim, Rob Sonnenfeld.
Suzanne, este é o meu agente, Rob Sonnenfeld.
Bunu söyleme, şaka bile olsa, Suzanne.
Não digas isso nem a brincar, Suzanne.
- Günaydın, Suzanne.
Bom dia, Suzane.
Bu Suzanne, kafenin sahibesi.
Eis Suzanne, a proprietária, ;
- Teşekkürler, Bayan Suzanne. - Ne kadar zamanını aldı?
Sabes quanto tempo levaste a trazer essa caixa?