Tabanca tradutor Português
1,526 parallel translation
Tek sahip olduğun bir tabanca ve bir şarjör cephane.
Tudo o que tens é uma pistola e um carregador de munições.
bir.380 tabanca kullanarak
Com uma pistola.380.
"Tam yüzümün kenarında osurduğunda, Lucy'i yeni tabanca ile vuruyordum."
"Estava a escovar a Lucy, o novo potro, quando ela deu um peido mesmo junto à minha cara".
Sadece biraz uçak yakıtı kullanan tabanca bakıyorum.
Eu estou apenas procurando pôr combustível.
- Bileğime tabanca bağlayıp uyurum.
- Durmo com uma pistola no tornozelo.
- Tabanca kılıfına.
- Saca da arma!
Her ihtimalde, polis karakolunun çatısından tabanca ateşlemek büyük bir cesaret ister.
E o telhado de uma esquadra de polícia é um local muito ousado para um assassinato.
Bu bir endüsriyel güçte yapıştırıcılı tabanca
Aquilo é uma cola quente industrial.
Yapıştırıcılı tabanca.
- Cola quente. Uau.
Benim için adam, tüfek, tabanca ve bol miktarda mühimmat temin ediyor.
- fornecer-me com homens, rifles e revólveres. - munições em abundância.
Tabanca kullanma kılavuzunu da!
As instruções de uma arma também são.
Ama şu anda tabanca kimin elinde?
Mas quem está a empunhar a arma?
Tabanca bende!
Tenho aqui o Sr. Boomy, Senhorita!
- Havalı tabanCa?
- Isso é uma arma de atordoar?
Polise ait bir tabanca. Bu ölen bir polise ait.
É o revólver dum agente assassinado.
Tabanca. Tabancasını almış olmalı.
O quê?
- Tabanca mevzu ciddi.
A cena da arma é complicado.
Tommy "Tabanca" Thornton'un New York'taki yasaklama devrindeki hikayesini anlatıyor.
Conta a história do Tommy "A arma" Thornton numa época proibida de Nova Iorque.
Sonuçta çantanızda bir tabanca taşıyorsunuz.
Afinal, anda com uma pistola na bolsa.
Tabanca atışı için özür dilerim, ama ağzınızdan bir şey kaçıramazdınız böyle olursa gerçeklere vakıf olabilir ve herkese tüm çıplaklıkları ile ifşa edebilirdiniz.
Desculpa o disparo, mas não podias dizer nada. Para que se descobrisse a verdade e todos se revelassem.
- Tabanca arabada.
Sim, mas o arma está no carro, meu.
İki tabanca. ... ve 20 mermi.
Dois revólveres e vinte munições.
Bana bak, sen tabanca mı taşımak istiyorsun?
Queres carregar uma arma?
Tabanca hakkında bir şey bilmiyorlar.
Eles não sabem da pistola.
Bu harika bir tabanca, Bay McCaleb.
Esta pistola é porreira, Sr. McCaleb.
Utah'taki Virgin bölgesi kanunlarına göre.. .. bölgede yaşayan herkesin bir tabanca bulundurma hakkı var.
Em Virgin, no estado do Utah, há uma lei que obriga cada habitante a ter uma arma de fogo.
Benim partnerim, oyuncak tabanca getirdi... fotografta James Bond gibi poz vermeyi düşünüyordu.
Eu havia trazido uma arma de brinquedo... e o meu par fez uma pose de James Bond para o retrato.
Islak tabanca.
Uma bisnaga.
Elinde siyah tabanca vardı.
Ele tinha uma pistola preta.
Omzunda tabanca kılıfı var.
Um coldre para a pistola no ombro.
Bu yeni bir tabanca, diğer türlü rakam biraz daha yüksek olurdu.
Esta pistola é nova. Se fosse a outra, a estimativa seria ligeirament maior.
Tabanca yarası, değil mi?
É um ferimento de bala, não é?
Susturuculu bir tabanca.
Uma espingarda com silenciador.
Dün geceden bu yana, bir araba, arabada yanmış iki tane çelik yelek, iki tane el telsizi, bir tabanca kaybettim bir ya da iki hafta içinde de hastanelik olacak bir adam kaybedeceğim.
- Tenho menos um carro do que tinha ontem, menos dois coletes de Kevlar que arderam, dois rádios de mão, uma caçadeira, e estou prestes a perder este idiota por uma semana ou duas por baixa médica.
Ortağımın kafasına tabanca dayadın diye seni dağıtmayacağımı sanıyorsun.
Tens a arma na cabeça dele e achas que não rebento contigo?
Mike, herif başıma tabanca tutuyor.
Ele tem a arma na minha cabeça.
Birinin ceketinin cebinde 9 mm.'lik bir tabanca vardı.
Um deles tinha uma pistola de 9 mm dentro do casaco.
- Ya tabanca nasıl?
- Que tal uma pistola?
Güzel tabanca.
Que arma, essa!
Şimdi, Memur McKensie, sizi bulduğunda elinizde bir tabanca olduğuna dair ifade verdi.
Agora, Oficial McKensie testemunhou que você estava a segurar uma arma.
İyi biri, hediyeler dağıtıyor, giydiği kırmızı giysilerle güvenilir bir havası var Herkes onu işaret ediyor... Başka bir bakış açısından... canlandırma için mükemmel bir kıyafet... Tabanca!
Ele e simpático, ele da presentes, e é fiável com aquelas roupas toda a gente olha para ele de outra maneira é um disfarce perfeito para esconder uma arma!
Tabanca taşıyan kaç tane Noel Baba var?
Quantos Pais Natal andam com uma arma? - Uma arma!
- Tabanca!
Como é que sabias?
Ne tür bir tabanca bu?
Que tipo de arma é essa?
Sakinleştirici tabanca.
É uma arma tranqüilizante.
Buddy'ye tabanca doğrultma.
Não apontes essa arma ao Buddy.
Böyle büyük bir tabanca taşıyabilirsin çünkü seni filmlerimde kullanamam.
Ainda bem que tens uma arma tão grande porque não podia usa-te nos meus filmes.
Bir tabanca almış.
Comprou uma arma.
Tabanca mı?
Um revólver?
Tabanca ateşli silah sınıfına girer, evet.
Se revólver se qualifica como arma de fogo, sim.
Tabanca!
Arma!