Tablets tradutor Português
55 parallel translation
Sen ve Charlie "Spectator" tabletlerini V.I.P. misafirlerimize getirdikten hemen sonra.
Logo a seguir a tu a Charlie entregarem os novos tablets do "The Spectator" a todos os nossos convidados V.I.P.
B.'lere gelip tabletlerimi alabilir misin?
Podes vir buscar os meus tablets? "
Merak ediyorsanız tabletlerinize yolluyorum.
Coloco tudo nas vossas tablets caso queiram ficar a par.
Tabletlerinize yolladım.
Está nos vossos tablets.
İkisini de size gönderdim.
Estou a enviá-las para as vossas tablets.
Ve yine de, tablet bilgisayarlarımıza ve akıllı telefonlarımıza rağmen hâlâ sabah servisini eski usulde almayı seven bazı insanlar vardır.
E, ainda assim, com os nossos tablets e smartphones, ainda há quem goste da primeira refeição da forma antiga.
Pekala Garcia, Neye bakıyoruz?
Vou enviar para os vossos tablets. Garcia, o que é isto que estamos a ver?
Bilgiler tabletlerinize yollandi.
As informações estão nos vossos tablets.
Cep telefonlarınızı, tabletlerinizi teslim edin,... işimiz bittiğinde sizi tekrar arayacağım.
Nada. Fiquem com os seus celulares, com os seus tablets, e quando terminarem, vou procurá-los outra vez.
Şu an tabletlerinizde.
Vou enviar-vos. Está nos vossos tablets, agora.
Sergi ve şu video ekranı da Bakım evine Beta-tabletleri bağışlayan Aster Şirketler Grubu tarafından gerçekleştiriliyor değil mi?
A exposição a parede de vídeo é patrocinada pelo mesmo grupo que doou os tablets ao lar de acolhimento, a Aster Corps.
19 yaşında, bilgileri tabletlerinizde.
Ela tinha só 19 anos. Os arquivos dela estão em seus tablets.
Tablet bilgisayarlar, buralarda öğrencilerin ödünç verdiği şeyler.
Os Tablets são como empréstimos estudantis, por aqui.
Cep telefonları, tabletler, İpodlar çantaya.
Telemóveis, tablets, iPods na mochila.
Şimdi elimizden düşürmediğimiz Apple tablet ve telefonlarımızla mesajlaşıyoruz.
Agora vamos enviar uma mensagem nos nossos ubíquos tablets e telemóveis da Apple.
Çoğunlukla tabletleri, laptopları ve kameraları aldılar.
Levaram principalmente tablets, computadores e câmaras.
Bir saat önce, tabletlerinizdeki adam bayılmadan önce Baltimore sokaklarında avare bir şekilde gezerken bulundu.
Há uma hora, o homem em seus tablets foi encontrado a vaguear pelas ruas de Baltimore antes de desmaiar.
Bilgiler şu an tabletlerinizde.
Foi espancado até a morte enquanto estava a exercitar-se. As informações sobre ele estão nos vossos "tablets", agora.
Tommy Barnes ve Melissa Hawthorne'a bakın, ayrıca tabletlerinizde.
Conheçam o Tommy Barnes e a Melissa Hawthorne, Também nos vossos "tablets".
Ayrıntılar şu an tabletlerinize iniyor.
As iInformações estão a ser enviadas para os vossos "tablets" neste momento.
MTV müzik ödüllerindeki hediye sepetinde tablet telefonlar vardı.
Havia tablets Galaxy nos sacos de oferta, na MTV Music Awards.
- Geçenlerde MTV film ödüllerine katıldınız. Ve oldukça eminim ki ödül töreninde size hediye sepeti veren kişi dağıttığı tabletlere önceden casus yazılım yüklemiş.
Recentemente esteve na MTV Movie Awards e tenho quase a certeza de que quem entregou os sacos de oferta nos prémios ofereceu tablets com um sistema de espionagem pré-instalado.
MTV hediye sepetlerine yaklaşık 30 tablet koydum.
Pus 30 tablets nos sacos de oferta da MTV.
Bence, sizin gibi eletronik tabletli konuşan telefonlu aşırı şımartılmış gençler kurgunun ne demek olduğunu, tahmin bile edemezler. Tabi I-podunuz hepsini kıçınıza okumadıkça.
Acho que vocês, miúdos privilegiados com os vossos tablets electrónicos e os vossos telefones faladores, não reconheceriam uma boa peça de ficção nem se os vossos iPods a lessem para o vosso rabo.
Şu an tabletlerinize geliyor.
Nos vossos "tablets", agora.
İnsanlar bilgisayardaki, tabletlerdeki ve telefonlarındaki kameraları unutuyorlar.
As pessoas esquecem-se das câmaras nos portáteis, nos tablets e nos telemóveis...
Hepsini tabletlerinize yolluyorum.
Estou a enviar toda esta informação para os vossos "tablets", agora.
Herkes telefonlarını ve tabletlerini kapatsın.
Afastem toda a gente dos telemóveis e dos tablets.
Eyaletteki tüm ilkokul öğrencilerine ücretsiz tablet dağıtmak için bir plan.
Um plano para dar tablets gratuitos, para todos os alunos do ensino fundamental no estado.
12 milyonun neredeyse tamamı bunlara harcandı ama çalışmaya başladıklarında..... bütün tabletleri burada, New York'ta üretiyor olacağız.
Quase tudo dos 12 milhões foi para pagar isto, mas quando estiver a funcionar, vamos fazer todos os tablets aqui em Nova York.
Yazıcıları sabote ederken tabletlerin işletim sistemlerine şöyle bir baktım.
Enquanto sabotava as impressoras, dei uma rápida olhadela no SO dos tablets.
Tabletler, cep telefonları, Pena Karteliyle ilgili her şeyi.
Tablets, telemóveis... Qualquer coisa que tivesse a ver com o cartel Peña.
Veya tabletlerin.
Nem para tablets.
Turuncular tablet ve bilgisayarlar, sarilar da telefonlar.
A Laranja são os tablets e computadores, o amarelo os telefones.
Üç laptop, iki tablet ve bir e-okuyucuya el koydum.
Confisquei três portáteis, dois tablets e um leitor de livros.
Bilgisayar veya tablet de yok. Andrew'ın ulaşabileceği bir telefon da yok.
Nem computadores, nem tablets, nem telemóveis, por isso o Andrew não consegue entrar.
Bugünkü mahkemeyi kayıt altına alabilecek her türlü cihazı cep telefonlarınızı laptopları, kalemleri, tabletleri bırakmanızı istiyorum.
Vou precisar apreender os vossos telemóveis, tudo que pode ser usado para gravar o processo de hoje. Laptops, canetas, tablets.
Nan'ın stüdyosundaki tabletler.
Os tablets no estúdio da Nan.
Yolladım bile.
Vejam nos tablets, já está lá.
Tabletlerinizden bakabilirsiniz.
Podem vê-las nos vossos tablets.
Şunlara bakın. Uygulamaları ve tuhaf sakalları var.
Ao vê-los, mesmo assim, estão de acordo com os seus tablets e as suas barbas irónicas.
- Taş tabletlere yazıyorduk, inek.
Tablets de pedra, "nerd".
Birden fazla kez bıçaklanıp ölüm sonrası poz verdirilmişler.
Está nos vossos tablets. Foram esfaqueados várias vezes e foram posicionados após a morte.
Telefonlarınızı, tabletlerinizi, fitness bileziklerinizi bile.
Telemóveis, "tablets", "trackers".
Söyleyeceklerim tabletlerinize de geliyor.
- Está tudo nos vossos tablets.
Bunu buldum, tabletlerinize de yolluyorum.
Consegui isto que está a chegar aos vossos tablets agora.
- Tabletlerinize bir video yolladım.
Enviei um vídeo para os vossos tablets?
Düşük güvenlik, şifresiz giriş ve ağa bağlanmış her telefon, bilgisayar ve tablete kolay erişim.
Segurança mínima, tráfico não-encriptado e... acesso fácil a todos os telemóveis, computadores, e tablets ligados à rede.
- Çocuklar için tablet yok yani.
Não há tablets para as crianças.
Altı tablet, üç dizüstü bilgisayar ve bir Xena :
Estão a faltar seis tablets, três laptops e...
Tabletlerinize bakın.
Vejam os vossos tablets.