Taco tradutor Português
2,504 parallel translation
Bu sopayı... Johnny için tekrar pakete saracağım.
Eu vou só reembrulhar esse taco, para, hmmm, Johnny.
Lanet şey! Çabuk, Stewie!
Oh, merda! Rápido, Stewie! Pega o taco!
Johnny, beyzbol sopasını alacak olan çocuk.
Johnny, o que vai ganhar o taco.
Beysbol sopasıyla olacak türden.
Como um taco de basebol.
Başına muhtemelen beysbol sopasıyla vurulmuş.
Com um taco de basebol, na cabeça.
Taco da nasıl bir isimdir öyle?
Que raio de nome é Taco?
Tüm parasını çalıp taco etleriyle dövmüşler adamcağızı!
Roubaram-lhe todo o dinheiro e depois cobriram-no com a sua própria carne de tacos!
Nişan yüzüğünü beysbol sopasıyla fırlattığımı hatırlıyor musun?
Lembras-te quando bati no teu anel de noivado com um taco de basebol? Foi um grande dia.
Sopayla mı dövdüler?
Bateram-te com um taco?
Sopayi aldigim gibi sertçe vurdum.
Eu agarrei no taco, e acertei-lhe em cheio.
Eğer papyonuna bir şey olursa ararsın.
Se perder o taco, liga-me.
Luz, günlük işçi yerinde minibüsüyle Taco satıyor.
A Luz opera dentro de uma carrinha de tacos na zona dos trabalhadores.
Taco'mu alabilir miyim?
Pode dar-me os tacos?
Ben sadece Taco yapıp bu dünyanın işçilerine satıyorum.
Faço tacos e vendo-os aos trabalhadores deste mundo.
Eğer o olsaydım bir Taco dükkânı işletir miydim?
Se fosse, achas que estaria a vender tacos?
Biraz daha Taco versene.
Dá-me outro taco.
Taco kamyonu nerede?
Onde está a mulher da carrinha dos tacos?
Taco dükkânındaki insanları rastgele toplayamıyoruz.
Não posso continuar a prender vendedores de tacos.
Silahlı saldırıya çubukları getirmek ha!
Trouxe um taco para uma luta de armas.
Hey, hey, bunu dene, sopa çocuk.
Ei, ei, experimenta esta, menino taco.
- Istakanı al.
- Aqui está o teu taco.
Kendini hırpalamaya çok meraklıysan içeride bir beyzbol sopam var.
Eu tenho um taco de baseball se quiseres mesmo recriminar-te à séria. Recriminar-me!
Bu ıstakanın kafanı deşmesini ister misin?
Queres levar com o taco na tromba?
Sağ kanat çizgisinin altına, gecikmeden hemen Damon'ı yakaladı.
Pela linha do lado direito, directa do taco de Damon.
- Sopasıyla topları patlatır.
- A bola explode no taco dele.
Topu sopanın tepesiyle fırlatır, ve bağlantıyı kurduğu zaman, hamlesini yapar ve sopasında patlatır.
Ele concentra-se na bola, e quando se conectam, ele dirige-a, ela estoura no taco.
- Arkasından birçok patlama gelir.
- Muitos estouros a saírem do taco.
Hızlı vurup vuramayacağı da tartışılır.
Tenho dúvidas se a velocidade do taco ainda está lá.
Bir sopa kap.
Pega num taco.
- Şimdi beni Taco kamyonu yap.
Agora faz-me um camião de tacos! Pedido reconhecido.
Hangi sopayı kullanmalıyım, uzak atış sopasını mı yoksa 9 numarayı mı?
Que taco devo usar, cunha de campo ou o nove?
Bir sopayı seç ve atışını yap.
Escolhe um taco e joga.
Sabahın 4'ünde sübyancının evine girdim ve patlayana kadar beysbol sopasıyla adamın taşaklarına vurdum.
Entrei na casa do pedófilo às 04 : 00 h e bati-lhe nos tomates com um taco de baseball até rebentarem.
Sopayı diyorum.
O taco.
İguana dürümü.
Uma porra de um taco de iguana...
Neden diski vajinanıza sokmaktan vazgeçmiyorsunuz Rus lezbiyenleri sizi?
Por que não põem o taco nas vossas vaginas, suas lésbicas russas?
Üstelik işi bittiğinde onların teçhizatını da aldı.
Ainda pegou no taco, do outro otário.
Taco Bill, yine sahnelere dönmüşsün.
Taco Bill, de novo com as rédeas.
- Neyin? - Şu Meksika şeyi... - Taco mu?
- Comida mexicana?
Tamam, post prodüksiyonda hallederiz. Kayda devam. Kayda devam!
Se não me deixares entrar, Taco, rebento-te todo.
Taco, lo mein ve de kırmızı şarap.
E tacos e lo mein e doces "Red Vines".
- Beysbol sopası.
Um taco de basebol!
Mısır unundan yapılan tortillanın içinin doldurulup dürülmüş haline taco aynı işlem buğday unundan yapılmış tortillaya uygulanırsa buna da burrito denir.
A de milho dobrada e cheia, é um taco, enquanto a de trigo cheia é um burrito.
O ufak sopayı benim üzerimde mi kullanacaksın?
Tu ias usar esse taco comigo?
Şu sopanın beni halledeceğini mi düşünüyorsun?
Tu achas que o taco, vai ajudar-te comigo?
İsyancılar bana bir sopa verdiler ve bana annemi öldürmezsem kardeşimi ve beni vuracaklardı.
Os rebeldes deram-me um taco. E disseram-me que se não matasse a minha mãe, disparavam contra mim e contra o meu irmão.
Taco Bell yemiştim.
Taco Bell.
Taco.
Taco.
Adı Taco.
Chama-se Taco.
- Romantik meseleler diyelim.
- Ouvi esta nota romântica, os polícias dizem que ele deu uma tareia numa miúda com um taco.
Beni alma içeri Taco, gebertirim ha seni.
Ação!