English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ T ] / Tada

Tada tradutor Português

209 parallel translation
Beş kıtada benden kötü bir yatak arkadaşı bulunmaz.
Eu fui provavelmente a pior parte do ruim e não vou negar
O çileden çıkmış kıtada bir suç tezgahlanıyor.
Há um crime em preparação naquele continente embruxado.
Kıtada Üçüncü Koalisyon güçleri silahlanmaktadır.
UMA TERCEIRA COALIZÃO FORMA-SE NO CONTINENTE. DEIXANDO O OCEANO EM DIREÇÃO AO DANÚBIO,
Bay Vogler, hayvan manyetiği bilimini ustaca geliştirip mükemmelleştirmiştir. Kıtada büyük bir isimdir.
Um grande nome no continente.
Seksen yedi yıl önce atalarımız bu kıtada özgürlük içinde vücut bulan ve herkesin eşit yaratıldığı fikrine...
Ouviram do Ipiranga às margens plácidas, de um povo heróico brado retumbante e o sol da Liberdade, em raios fúlgidos, brilhou no céu da Pátria nesse instante.
Seksen yedi yıl önce atalarımız bu kıtada - Daisy!
Ouviram do ipiranga às margens plácidas de um povo heróico brado retumbante..
Dünyanın herhangi bir köşesinde, bulunduğumuz her kıtada büyük Wonka çikolataları arayışı sürüyor.
Seja qual for a parte do mundo ou continente em que estivermos... a grande busca Wonka continua.
Ruslara bağlı birleşik bir Almanya demek tüm kıtada Rus üstünlüğü anlamına gelir.
Se tivéssemos uma Alemanha unida que fosse dos russos, teríamos o domínio russo sobre todo o continente.
Eski kıtada biz böyle yaparız.
è como fazemos no velho Continente.
Bütün bir kıtada yaşayan tüm kadın nüfusu içerisinden seçim yapma şansı sık sık ele geçmez.
Não é freqüente você poder escolher mulheres entre uma população inteira
Ailenin her kıtada çıkarları var.
A familia tem interesses em cada continente.
Beş sefer adam kaçırma teşebbüsü, ve beş kıtada yasadışı muz ticareti yapmak.
Cinco acusações de tentativa de rapto. Um comercio ilegal de bananas em cinco continentes!
Ayrıca 15 Mayıs tada polis memurlarına saldırmış.
Está provado que atacou polícias no dia 15 de Maio.
Seksen yedi yıl önce atalarımız bu kıtada yeni bir ulus yarattı.
"Há oitenta e sete anos, os nossos antepassados criaram neste continente uma nova nação".
Genelde eski kıtada çalışırım... ve bir-iki tane psikanaliz üzerine makalem var. Viyana'da Frued'la beraber çalıştım.
Trabalho mais no exterior... escrevi algumas teses de psicologia... estudei muito com Freud, em Viena.
Seksen ve yedi yıl önce atalarımız bu kıtada yeni bir ulus kurdular.
"Há quatro secúlos e sete anos atrás" "os nossos pais transformaram este continente numa nova nação..."
Orta Afrika'da, goril ve şempanzelerin varoluşu bizi atalarımızın bu kıtada yaşamış olduğu kanaatine vardırmıştır.
A existência do gorila e do chimpanzé na África Central... leva a crer que os nossos ancestrais eram do continente.
Yarışma tek muhteşem insana gelene kadar daralır ve o insan o kadar özeldir ki iki kıtada birden kutlanır.
A competição vai-se reduzindo até chegar a essa pessoa brilhante que é tão especial que até a querem em dois continentes. E és tu.
Bu kıtada bana ne düşündüğümü soran tek erkek sensin.
És o único homem neste continente que me pregunta o que acho. - Isto deverá bastar.
Ben yanlış kıtada doğduğuma inanıyorum.
Eu acho que nasci no continente errado. Antes que me esqueça...
İki kıtada konuşulacaksınız.
- Falarão de si em dois continentes.
Anladın mı?
"tada". Assim seja.
Kıtada iktidarı ele geçirmek için, İngiltere ve Fransa arasında devam etmekte olan savaşın üçüncü yılıdır.
É o 3º ano da guerra entre a Inglaterra e a França... pela posse do continente.
Bu kıtada savaşmaya son verip, İngiltere'ye dönerlerse, hepsi serbesttir. Elbette sivil milislerin de çiftliklerine dönmesi kaydı şartıyla.
São livres, desde que regressem a Inglaterra... e não voltem a lutar neste continente... e que a milícia civil regresse às suas quintas.
Mary Jensen, naaşını eski hastahane kilisesi bahçesine defnediyoruz. Umarız acı çeken küçük ruhun huzura kavuşur.
Mary Jensen, estamos a enterrar os teus restos mortais no local da antiga capela do hospital, e espero que a tua alma atormen - tada encontre assim o descanso.
TADA'da tutuklandı. TADA'da tutuklandı.
Ele foi investigado pela TADA!
Üç farklı kıtada.
Em três continentes diferentes.
Eğer sürüngen türler, dil ve teknoloji konusunda geliştilerse, ayrıldıklarında, arkalarında bir şeyler bırakmış olmaları gerektiğini düşünüyorsun, ama, izole edilmiş bir kıtada evrimleşmişlerse?
Se uma espécie sáuria tivesse desenvolvido... uma linguagem e tecnologia, você poderia achar que eles deixariam algo para trás, mas, e se eles evoluíram num continente isolado?
Dussander dosyası, belki de üç kıtada 40 yıldır süren bir takibin de sona ermesine yol açacak.
A detenção de Dussander encerra uma caça ao homem que se desenrola há 40 anos em três continentes.
Belki bu kıtada seni pokerde yenebilecek birini bulursun.
Talvez encontre alguém que possa jogar consigo poker.
Her kıtada bir şey öldürmeden rahatlayamayacak.
Ele não descansa enquanto não matar algo em todos os continentes.
Beş ayrı kıtada vahşi köpeklerle ve kurtlarla yaşamıştır.
Ela viveu com canídeos selvagens e lobos, na selva, em cinco continentes.
Başka bir kıtada oynayacağın için çok heyecanlı olduğunu sanıyordum.
Pensei que estavas eufórica por ir jogar para fora.
Başka kıtada oynamaktan sıkıldım.
Estou cansada de jogar la fora.
Çok güzel. Ama ne yazık ki sadece güzel bir ses yeterli olmuyor. Görüyorsun ya, bizim kızlarımız bu kıtada bacaklarıyla ünlüdür.
Infelizmente, só uma bonita voz não chega, as nossas raparigas são famosas no Continente pelas suas pernas.
Keith Richard hangi kıtada olduğunu anlayabilsin diye.
Para que o Keith Richard possa saber em que continente está.
Bir tür vasıtada mı yaşıyorsunuz?
Vocês vieram de algum tipo de embarcação?
Ekvatora yakın olan kıtada mükemmel bir böcek sergisi var.
Eles têm uma fascinante exibição de larvas de besouros do continente equatorial.
Hem sadece bir kez değil, iki kıtada toplam üç kez.
Não numa, mas em três ocasiões distintas, em dois continentes.
Bir yıl sonra, bu kıtada hiç Yahudi kalmayacağına?
Que daqui a um ano, não restaria um único judeu no continente?
Bir yüzyıI boyunca her kıtada katliam yaptık.
Viajámos por continentes.
Her kıtada yüzlerce şehir olduğunu tespit ettim.
Estou a detetar dezenas de cidades em cada continente.
Tada!
Voilà!
Büyük katil kuşlar uzun süre daha ortalarda görülmez, onun yerini pek çok kıtada, yeni korkunç memeli avcılar almıştır.
Os grandes pássaros assassinos há muito tempo muito em evidência, Foram substituidos na maioria dos continentes por novos e temíveis mamíferos predadores.
Hepsi borçlu hepsi ödemeli, çünkü yükselen gelgitde ancak böyle ayakta kalabilirsin.
Tada a gente deve toda a gente paga, porque é assim que continuas de pé, contra o aumento da maré.
- Bu tüm kıtada kabul edilen bir kahvaltıdır.
Pequeno-almoço continental.
- Biz şu anda bir kıtada falan değiliz.
- Nós não estamos no continente.
Eğer bir iz bıraktılarsa bile sınırın güneyinde hiç kar topu görülmedi. Ya da kıtada.
Os "Flocos de Neve" nunca foram muito populares no sul ou no resto do país.
Bir şeyi tadarken, ilki damağının tada alışması içindir. İkincisinde tadını iyice alırsın, üçüncüsünde ise kararını verirsin.
Quando se prova algo, a primeira degustação habitua o palato, a segunda é sedimentar e a terceira é para decidir.
İlkinde tada alışılır, ikincisinde tad iyice oturur, üçüncüsünde karar verilir
- Traidora. - As mulheres do meu grupo são exigentes.
- Dört kıtada savaştım.
- Eu estive em batalhas em 4 continentes -... e a cidade de cima parece assim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]