English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ T ] / Taeko

Taeko tradutor Português

65 parallel translation
Peki ya sen, Taeko?
E tu, Taeko?
Taeko oraya hiç gitmedi.
- Boa ideia. - A Taeko nunca foi lá.
Taeko, her sabah seni görünce şaşırıyorum.
Fico admirada como estás cá todas as manhãs.
Ben Taeko.
É a Taeko.
HIROTA ve TAEKO Doğruymuş!
Shuji Hirota e Taeko Okajima
Taeko, onu tanımadığına emin misin?
Taeko, de certeza que não o conheces?
Taeko sana söylememizi söyledi.
A Taeko disse para te avisarmos.
Taeko!
Taeko!
Hoşuna gitmedi mi Taeko?
Não estás contente?
Hirota Taeko'dan mı hoşlanıyor?
O quê? O Hirota gosta da Taeko?
Taeko seni izliyor!
A Taeko está a ver-te.
Taeko, onlara tezahürat yapmaya utanmıyor musun?
Nem te atrevas a torcer por ele!
Ne oldu Taeko?
Que se passa, Taeko?
Sen de alacaksın, değil mi Taeko?
- Também vais comprar?
LÜTFEN ÜŞÜTTÜĞÜ İÇİN TAEKO'YU BEDEN DERSİNDEN MUAF TUTUN
"Por favor, dispense a Taeko devido a uma constipação."
Kıpkırmızı olmuşsun Taeko.
Estás muito vermelha.
Taeko?
Taeko?
Taeko Okajima, değil mi?
Taeko Okajima?
Peki ya sen? Ben mi?
- E tu, Taeko?
Seni görmek ne güzel Taeko.
- Gostamos de te ter aqui.
Tam bir çiftçi oldun Taeko.
Pareces genuína, Taeko.
Taeko!
Taeko.
Bu doğru mu Taeko?
É verdade, Taeko?
Senin yaşına göre değil o.
- Já não tens idade para a usar. Dá à Taeko.
Biz gidiyoruz Taeko.
Vamos embora, Taeko.
Gelmiyor musun Taeko?
- Não vens, Taeko?
Taeko, yarın arabayla Zao'ya gidelim.
Taeko, amanhã podíamos ir até Zao.
Şube 5, Taeko Okajima. 25
Sala 5 : Taeko Okajima Nota : 25
Taeko, kardeşin sana yardım edecek.
Taeko, a tua irmã vai ajudar-te.
Üflemekten başın ağrımıştı, değil mi Taeko?
Tiveste uma dor de cabeça por soprares muito, não foi?
- Taeko matematikten "D" almış.
- Teve Insuficiente a Matemática.
Taeko, kayak yapar mısın?
Sabes esquiar?
Burayı seviyor musun Taeko?
Gostas disto aqui?
Taeko.
Taeko?
Taeko'yu şoke ettin.
A Taeko está em estado de choque.
Lütfen bir düşün Taeko.
Pensa nisso, Taeko.
Ama Taeko şehirli bir kız.
Mas a Taeko é citadina.
Taeko'nun Tokyo'da iyi bir işi var.
Ela tem um bom emprego em Tóquio.
Lütfen kızma Taeko.
Não te zangues.
Taeko buraya sadece iki kez, tatillerinde geldi.
Ela só esteve cá duas vezes nas férias.
İyi ki yanımda oturmuyor. Zavallı Taeko.
Ainda bem que não se senta ao pé de mim.
Yerini değiştirtsene.
- Pobre Taeko. - Troca de lugar com ele.
Değil mi Taeko?
Não achas?
Bildiğimiz Taeko değilsin.
Não estás nos teus dias.
Dediklerimi düşün Taeko.
- Pensa no que te disse.
Bizim sırrımız bu.
- É o nosso segredo, meu e da Taeko.
Daha sonra da uğra Taeko.
Passa por aqui logo, Taeko.
Taeko, zaten öylesin.
Taeko, já és bonita.
Taeko.
Taeko.
Bizim Taeko mu?
O quê?
Taeko'yu utandırıyorsun.
Está a envergonhá-la.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]