Tanısmak tradutor Português
6,451 parallel translation
Ben sadece iyi biriyle tanışmak istiyorum.
Quero conhecer um rapaz simpático.
- Onunla tanışmak istiyorum sadece.
- Eu só quero conhecê-la.
- Türümün diğer tek örneğiyle tanışmak ve aramızda bir yanlış anlaşılma olmadığından emin olmak istedim.
Eu queria conhecer a outra única da minha espécie, e garantir que não haja mal-entendidos.
Bu yüzden mi buradayım. Yok edicimle tanışmak için?
É por isso que estou aqui, para conhecer o meu destruidor?
Benimle tanışmak için onca yoldan geldin.
Voaste até aqui para me conhecer.
Eğer bu hafta sonu misafir kabul edersen gelip onlarla tanışmak ve seni daha iyi tanımak isterim.
Se não te importares em ter companhia este fim de semana... Adorava conhecê-los e... conhecer-te a ti.
Yapılmış en kötü Mustang'in sahibiyle tanışmak istiyorum.
Quero encontrar o proprietário... Do pior Mustang já fabricado!
İsimleri Mike ve Julie Sturdivant, onlarla telefonda konuştum, sizinle tanışmak için heyecanlanıyorlar.
O nome deles é Mike e Julie Sturdivant. Falei com eles ao telefone e estão animados em conhecer-te.
Herkesle tanışmak istiyorum, ve yeni odanı da görmek istiyorum.
Quero conhecer toda a gente e quero ver o teu quarto.
Gerçek misin değil misin merak ettiğim için tanışmak istedim.
Queria conhecer-te para ter a certeza, se tu existias.
Görüşmeye gittiğinizde ben de Fulcrum'la tanışmak için geliyorum.
Vou na vossa viagem para reunir com o Fulcrum.
Hepinizle tanışmak büyük bir onur, özellikle de seninle Sam.
É uma honra conhecê-los, especialmente a si, Sam.
- Tanışmak istiyor sanmıştın.
- Achaste que ele estava "afim". - Sim.
Seninle tanışmak diyecektin.
Era suposto dizeres "ter-te conhecido".
Bu şekilde tanışmak istemezdim.
Não queria conhecer-te assim.
İçkisine bakarak "Joe Galante'ye meydan okuyan çocukla tanışmak istiyorum." dedi.
"Tinha de conhecer o miúdo que mandou foder o Joe Galante."
Sonunda ikinizle de tanışmak harika.
É óptimo finalmente conhecer-vos
O zaman onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Então, estou ansioso por conhecê-la.
Sizinle tanışmak çok güzeldi. Onur duydum.
Foi um prazer conhecê-los - Uma honra para mim.
Sizinle tanışmak bir onurdur.
É uma honra conhecê-la.
Takımın yeni bir üyesiyle tanışmak.
Encontrar outros membros da equipa.
Böyle tanışmak istemezdim.
Não é que queira conhecer-te.
Sizinle tanışmak benim için bir onurdur.
É um prazer conhecê-lo.
Akrabalarımdan hayatta kalan biriyle tanışmak üzereyim.
Estou prestes a conhecer um parente meu vivo.
Hayatım, aramızda konuştuk ve sevgilinle tanışmak istiyoruz.
Querida, estivemos a conversar e queremos conhecer o teu namorado.
- Sizinle tanışmak benim için bir onur.
- É uma honra conhecê-lo.
Yeni kız arkadaşımla tanışmak istediğini söylemiştin. Sürpriz.
Disseste que querias conhecer a minha nova namorada.
- Sizinle tanışmak çok güzel.
- Foi bom conhecê-los. - Adeus.
Neyse, böyle tanışmak istemediğini biliyorum ama işte baban.
Sei que não querias conhecê-lo assim, mas este é o teu pai.
- Seninle tanışmak çok güzeldi.
- Foi um prazer conhecer-te.
- Babamla tanışmak istedim.
Queria conhecer o pai.
Yeni kız kardeşinle tanışmak istersin, değil mi?
Queres conhecer a tua nova irmã, não é?
Seninle uzun zamandır tanışmak istiyordum.
Há muito tempo que queria conhecê-lo.
Yarın hepinizle tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Estou ansioso por vos conhecer a todos amanhã.
- Seninle tanışmak güzel.
- Prazer em conhecer-te.
- Sizinle tanışmak da.
- Prazer em conhecê-lo.
Süper Sizinle tanışmak için.
Que super prazer!
Efendim tanışmak çok güzel.
- É um enorme prazer, senhor.
Sizinle tanışmak güzel.
Muito prazer.
Sen Kobe tanışmak ister misin?
Queres conhecer o Kobe?
Ben Titus Abrasax Abrasax Hanedanı'nın Üçüncü Ana Varisi ve sizinle tanışmak benim için bir onurdur.
Sou Titus Abrasax, Terceiro Herdeiro da Casa de Abrasax, e tenho a mais profunda honra em conhecer-vos.
Hoşça kalın, sizinle tanışmak serüvendi benim için.
Adeus. Foi divertido conhecê-lo.
- Tanışmak ister misin?
- Queres conhecê-la?
Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Estou louca para conhecê-la!
Seninle tanışmak büyük zevk.
É um enorme prazer conhecer-te.
Daha sonra onlarla tanışmak istersiniz diye.
E as minhas bolas estão na mala dela.
Tamam. Bu "sadece çalışmak" tan beter.
Isto é muito pior do que apenas falhar no trabalho.
Çünkü orası Arap dünyasının merkez üssü ve İbn Rashid ile tanışmak istiyorum.
Porque é o epicentro secreto do mundo Árabe, e eu quero conhecer o Emir Ibn Rashid.
Emir Rashid ile tanışmak istiyorum.
Gostaria de conhecer o Ibn Rashid.
Emir. Sizinle tanışmak bir onur.
Emir, é uma honra conhecê-lo.
Seksle o şekilde tanışmak ve erkeklere ilgi duymak.
Começar a vida sexual daquela maneira, ao mesmo tempo que sentia-me atraído por homens.