Tanışmıştık tradutor Português
1,611 parallel translation
Şeyde tanışmıştık... - Evet.
Conhecemo-nos na...
Bu sabah tanışmıştık.
Conhecemo-nos esta manhã.
Xavier'deki şu küçük sorunu yaşadığında tanışmıştık.
Conhecemo-nos quando tiveste aquele pequeno problema na Xavier.
- Daha önce tanışmıştık.
- Nós nos encontrámos antes.
Selam. Jason, tanışmıştık.
Jason, deves lembrar-te de mim.
Dün gece tanışmıştık.
Conheci-te ontem à noite.
- Peki hangi gün tanışmıştık?
Conhecemo-nos no dia...
Bir kaç hafta önce tanışmıştık.
Apresentei-me há umas semanas.
Paris'te tanışmıştık.
Conhecemo-nos em Paris.
Sanırım 15 yıl kadar önce Central Park'ta tanışmıştık.
Acho que nos conhecemos há uns 15 anos, no Central Park.
Hey, Sadie Ben Anna Ofisimi spreyle boyarken tanışmıştık Sadece belki şu toplantıya gelebilirim demek için aradım
Ei Sadie é Anna, nos conhecemos quando você pixando meu escritório... só queria dizer que talvez eu vá naquela reunião hoje a noite.
Daha önce tanışmıştık.
Já nos conhecemos.
Tanışmıştık, değil mi?
Já nos conhecemos, não já?
Arkadaşım diyemem ama tanışmıştık.
Não posso dizer que o seja, mas é meu conhecido.
Ah evet. Sizi hatırlıyorum. Şeyde, eh, partide tanışmıştık.
Oh, certo, lembro de vocês, nos conhecemos naquela festa.
Tanışmıştık.
Já nos conhecemos!
Geçen sene yardım gecesinde tanışmıştık.
Conhecemo-nos na conferência da Polícia.
Kocanızla geçen hafta tanışmıştık.
Conheci o seu marido na semana passada.
Dün rıhtımda tanışmıştık.
Conhecemo-nos ontem, na doca.
Tekrar. Çünkü zaten tanışmıştık.
Porque já fomos apresentadas.
Babam, onu kanatlarının altına aldığı zaman tanışmıştık.
O papá apresentou-ma depois de ter começado a cuidar dela.
Geçen sene bir tiyatro oyununda tanışmıştık.
- Foi no teatro, no ano passado.
- Evet, partide tanışmıştık.
- Sim, o teu amigo. Sim.
Dün tanışmıştık.
Conhecemo-nos ontem.
Evet tanışmıştık.
Sim, já nos vimos.
Hayır, kapakta tanışmıştık.
Não, foi no alçapão.
Seninle daha önce tanışmıştık. Kahretsin!
Christine, nós já nos conhecemos.
- Tanışmıştık.
- Nos conhecemos.
Merhaba. Biz tanışmıştık.
- Sim, já nos vimos.
20 yıl önce, hisseleriyle oynayan serserileri yakaladığımda tanışmıştık.
Conheci-o há 20 anos quando apanhei uns tipos que lhe roubaram pneus.
Radyo röportajınızda tanışmıştık. Hakkınızda bir yazı yazacağım.
Ouvi a tua entrevista na rádio, e gostaria de fazer uma reportagem sobre ti.
İkisi de değil. Daha yeni tanışmıştık.
Nenhuma delas, apenas conheci o tipo.
Bir yerde mi tanışmıştık?
Já nos encontramos?
Taksi durağının orada, 16 yaşındaki köylü fahişelerle tanışmıştık.
Conhecemos aquelas putas de 16 anos perto da paragem de táxis.
Selam, dostum. Seninle beni soyduğun gün tanışmıştık.
Conheci-te no outro dia quando me assaltaste.
Geçen yıl tanışmıştık.
Conhecemo-nos o ano passado.
- Tanışmış mıydık? - Üs'te tanışmıştık.
- Conhecemo-nos?
Joe Dubois. Geçen gün tanışmıştık. Evet elbette.
Sra. Ubershire.
Onlardan biri de Fort Addleson idi. Seninle orada tanışmıştık.
Uma delas foi o Forte Addleson, onde o conheci.
- Evet, tanışmıştık.
- Sim, já nos conhecemos.
Black Jack'te tanışmıştık.
Conhecêmo-lo em Black Jack.
Torununun vaftiz töreninde tanışmıştık.
Conhecemo-nos no baptizado da tua neta.
Kuzeninin filminde tanışmıştık.
Conhecemo-lo no filme do teu primo.
- Onunla, külüpte tanışmıştık.
- Conhecemo-lo na discoteca.
Evet Bob, tanışmıştık.
Sim, Bob, já nos conhecemos.
"Clothes Over Bro's" un açılışında tanışmıştık, değil mi?
Conhecemo-nos na abertura da Clothes Over Bro.
Evet, tanışmıştık.
Já nos encontrámos.
Hayatımın geri kalan kısmını kitapçıda tanıştığım ve beni konuşturan kadının kim olduğunu merak ederek geçirmek istemiyorum.
Não quero passar o resto da vida a pensar na mulher da livraria que me deixou estar sempre a falar.
Evet, ama artık arkadaşım Chris'le tanıştın, muhtemelen biraz kafan karışmıştır.
Sim, mas como agora conheceste o meu amigo Chris, deves sentir-te um pouco baralhada.
Tanışmıştık.
- Prazer em conhecer-te.
Tanıştırma kısmını bana bırak.
Deixe-me fazer as apresentações.