Taurus tradutor Português
195 parallel translation
bana bir Bos taurus horrendus'u ( öküz ) anımsatıyor.
Lembra um touro a morrer.
Oksijen, nitrojen var Taurus II olarak isimlendirilmiş.
Está registado como Taurus II.
- Rotayı Taurus II'ye çiz.
- Siga para Taurus II.
İniş ekipleri Taurus II'deler. Ümidimiz sürüyor.
Os grupos já estão em Taurus II. Continuamos com esperança.
Taurus II'de.
Em Taurus II.
- Ben bir Taurus'um.
- Sou de Taura.
4 Temmuz 1054 yılında Çinli astronomlar Boğa takımyıldızında "konuk yıldız" olarak isimlendirdikleri... yıldızı kayıtlarına geçirdiler.
No dia 4 de Julho do ano de 1054, os astrónomos chineses registaram aquilo a que chamaram uma'estrela hóspede'na constelação de Taurus o Touro.
Taurus, PT, 19x9, uzun namlulu.
Taurus, PT,.99, cano alto.
Taurus 19x9 uzun namlulu.
Não, eu quero uma Taurus.99 de cano alto.
Wisconsin'deyken, Ajan Mulder, eyalet garajına ait, mavi bir Ford Taurus mu kullandı?
Não. Em Wisconsin, o agente Mulder conduziu um Ford Taurus azul, registado na Agência Estatal de Aluguer de Automóveis?
Ya da Japon arabalarından birini ister misiniz,... Taurus'a ne dersiniz?
Ou, se não quiser um carro japonês... E que tal o Taurus?
Bugün Elec-Taurus'un test sürüşüne katılın, bedava hediye kazanın.
Faça hoje um test-drive ao Elec-Taurus e receba um brinde.
Bugün Elec-Taurus'un test sürüşüne katılın, bedava hediye kazanın.
Faça um test-drive ao Elec-Taurus e receba um presente grátis.
- Sağ kalan bir Taurus'a binmiş.
- O que sobreviveu arrancou num Taurus.
- Taurus mu?
- Num Taurus?
Yeni bir Taurus'a binen zenci.
Pretos num Taurus novo.
Apollo 15 tarafından görülen cüruf konilerin mevkisine ; Taurus, Littrow Vadisine indi.
Aterrou no Vale de Taurus Littrow, o local dos cones de cinza vistos da Apollo 15.
Evet, Taurus.
- É, é um Taurus.
- Taurus'dan daha iyi, değil mi?
- É melhor que o Taurus, não?
Ama geçen Perşembe gecesi, G-O-E-N 4-3 plakalı Taurus ile değiştirdiler.
Mas na Quinta-feira á noite trocaram-na por um Taurus azul, matrícula G-O-E-N-43.
- Solunda gri bir Taurus var.
- À esquerda está um Taurus prateado.
Kel ve tıraşlı bir adam inmiş ve mavi bir Taurus'u içinde bir anne ve çocuğuyla kaçırmış. - Ne zaman?
Disseram que um homem careca e sem barba saiu do jipe e roubou um Taurus azul com a dona e a filha dela lá dentro.
Bölge polisi Taurus'u tek başına gasp ettiğini söyledi.
A Polícia Estadual diz que o Kern estava sozinho quando roubou o Taurus.
Yolun 1 km aşağısındaki çiftlik evinin önünde mavi Taurus ve bir Chrysler New Yorker'ın park edilmiş olduğunu tespit ettik.
Localizámos um Taurus azul e um Chrysler New Yorker na entrada de uma quinta a cerca de 800 metros para Sul.
Arabamız'97 yeşil Taurus.
Sim, um Taurus verde, modelo 97.
Benim tahminim bu silah Taurus 9, Brezilya yapımı ve ucuz vEgas'ta pek bunlardan göremezsiniz ama buralarda hep bunlardan buluruz.
Na minha opinião, esse cartucho é duma Taurus 9, feita no Brasil. É uma imitação barata da Beretta. Podem não ver muitas em Vegas, mas cá no sul aparecem com muita frequência.
İşte bu.
- Isso mesmo. - Vou avisar toda a gente de que ele já não tem a Taurus. - Parabéns.
Artık "Taurus" marka silah taşımadığını biliyoruz. Git bir duş al.
- Faz isso e toma um duche.
Beş hafta önce yeşil bir Ford Taurus'a Sony CD çalar taktın mı?
Montou um leitor de CD Sony num Ford Taurus há cinco semanas?
- Kiralık Taurus.
- O alugado, o Taurus.
17 Eylül 2002 tarihinde kiralık bir Ford Taurus araba New Jersey'de bulunan Essex County Bölgesi'ndeki 13. çıkışta Memur Robert Warren tarafından uygulama sonucunda çevrilmiştir.
por volta de 17 de Setembro de 2002, na jurisdição do condado de Essex, o guarda Robert Warren, do quartel de Newark, mandou parar um Ford Taurus que seguia para sul, perto da saída 13.
Baltimore bölge ofisindeki gerçekten iyi bir sekreter yetkisi olmadan bir Ford Taurus kullanmış.
Uma secretária do gabinete de Baltimore usou um Ford Taurus sem autorização. O que é que isso tem?
Smith Wesson, Ruger veya toplu Taurus.
É uma Smith and Wesson, uma Ruger ou uma Taurus.
Arabanın anahtarlarını, biraz benzin parası ve bulduğunuz o tesbihi bırakmıştı.
Quando acordei, tinha ido embora. Deixou as chaves do Taurus, dinheiro para a gasolina e o terço que acharam.
O sabah kayıkhane civarında bir Ford Taurus görülmüş.
Foi visto um Ford Taurus junto à casa dos barcos nessa manhã.
Ne bekliyordun? Ucuz bir takım. Son model Taurus.
Esperava um fato bera, um Taurus último modelo e um corte de cabelo barato?
Bej 2004 model Ford Taurus için arama anonsu yapın. Nevada plakalı, 396RGF.
Procurem um Ford Taurus bege, de 04 com matricula do Nevada, 396 RGF.
Bej 2004 model Ford Taurus.
Ford Tauros bege, matricula do Nevada "
Escalade. Taurus.
Taurus.
Taurus, o lastiğin kullanıldığı beş arabadan biri.
O Taurus é um dos cinco carros que usa esse pneu.
Wong'un Taurus'unu bulun ve iki "n" li Antoine Mann ile konuşun.
Manda apreender o Taurus do Wong... e fala com o Antwane Mann, dois "enes".
Tamam, sadede geleyim mi? - Gordon'a vuran araba kesinlikle Taurus'muş.
Resumindo... o carro que atingiu o Gordon era, sem dúvida, um Taurus.
Tony, Pax River'da park izni olan bütün Taurus'ları kontrol ettin mi?
Tony, viste todos os Taurus... que tinham autorização para estacionar em Pax River?
Wong'un Taurus'u Gordon'a çarptı.
O Taurus do Wong atropelou Gordon.
Taurus kullanmaktan sıkıldım.
Com este Taurus, mais pareço um tarado.
Sonra bulduklarından Accord, Taurus, Camry ve Explorer'ları ayıkla.
Dentro desses parâmetros, isolem os Accord, os Taurus, os Camry e os Explorer.
Bu bizim Ford Taurus'mu?
- É este o nosso Ford Taurus?
Taurus yani "Boğa" ismini takmışlardır.
Taurus, o Touro.
- Mavi bir Taurus.
- É um Taurus azul.
Hayır, Ford Torres. Ford Torres.
Ford Taurus.
- "Taurus listede var."
O seu carro está na base?